Press "Enter" to skip to content

Tuz Kavurma Büyüsü – Tuz İle Ayırma

İdrar oluşumunu sağlar. İdrar oluşmazsa, metabolizmanın tehlikeli olan son ürünleri dışarı atılamaz.

Tüz ilin tnhalığı

Sual: Yemeğe tuzla başlamak sünnettir. Sofrada tuzlu zeytin falan oluyor. Zeytinle başlasak sünnet yerine geçer mi? Böyle sünnetlere uymasak günah olur mu?
CEVAP
Evet geçer. Hatta ekmekteki tuza niyet ederek bir lokma ekmek yemekle de bu sünnet yerine getirilmiş olur. Bu sünnetlere uyulmasa günah olmaz. Ancak bir sünnete uymak dünyadaki her şeyden daha kıymetlidir. Unutmazsak, imkanımız varsa sünnetlere uymaya çalışmalıyız. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Yemeğe tuzla başlamak ve bitirmek 70 hastalığa şifadır.) [R.Nasıhin]

Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmenin tıbben de çok faydalı olduğu bildirilmektedir. Her sünnette bir çok hikmetler vardır.

Sual: Doktorlar, üç zararlı şeyden birinin tuz olduğunu söylüyorlar. Bunun için yemeğe tuzla başlamanın sünnet olması yanlıştır. Çünkü Peygamberimiz sağlığa zararlı bir şeyi tavsiye etmez. Ayrıca, büyük hadis âlimleri Elbanî ile Abdülfettah Ebu Gudde, yemeğe tuzla başlamanın sünnet olmadığını bildirmişlerdir. Hâlâ tuzu bırakmayacak mıyız?
CEVAP
Bu iddialar, dinî yönden de, tıbbî yönden de ilmî [bilimsel] değildir ve yanlıştır.

Tıbbî yönden:

Tuz, un ve şeker için üç zararlı şey deniyor. Un zararlı olunca, ekmek de zararlı olur. Her şey gibi, un da fazla kullanılırsa zararlı olur. Tuz da böyledir. Doyduktan sonra yemek yemek, tıbben zararlı, dinen haramdır. Bu, ekmek yemek zararlı ve haram demek değildir. Fazlası zararlı demektir. Her şeyin fazlası zararlıdır. Tuz olmazsa insan sağlıklı olamaz. Vücuttaki tuz miktarı düşünce hâlsizlik, yorgunluk olur. Daha da düşerse epilepsi nöbetlerine yol açar. Kalb çalışması zorlaşır. Sinir iletimi etkilenir. Tuzun sayılamayacak kadar faydası vardır.

Bir de tuzun içine zararlı başka şeyler konursa elbette zararlı olur. Mesela rafine tuz zararlıdır. Rafine tuz zararlı diye, diğer doğal tuzlara da zararlı demek yanlıştır. Çok tuz zararlıysa da, az tuz zararlı değildir. Tıp yetkilileri diyor ki:

Rafine tuz sağlığa zararlıysa da, ihtiyaç kadar kullanıldığı takdirde, doğal tuz yani kaya tuzu veya deniz tuzu çok faydalı ve şifa kaynağıdır. Himalaya tuzu daha iyidir. Tuzun bazı faydaları şöyledir:

Tuz, vücudun asit – baz dengesini korur.

Vücudun elektrolit dengesini sağlar.

İdrar oluşumunu sağlar. İdrar oluşmazsa, metabolizmanın tehlikeli olan son ürünleri dışarı atılamaz.

Tuz antiseptik, yani mikrop öldürücüdür.

Tuz dile dokunduktan sonra, tükürük bezleri hemen çalışmaya başlar. Salgı yayar. Bu salgı, hazım için önemlidir, hazma yardım eder ve kolaylaştırır. Yemeğe tuzla başlanırsa, beyin tarafından gönderilen bir uyarı sayesinde, midede mukus denilen sindirimi kolaylaştırıcı bir tabaka oluşur ve midenin sindirime hazırlıksız yakalanmasını önler. Yemeği tuzla bitirince de, yine hazım için lüzumlu olan salgı salınır. Bu önemli salgı, sadece tuzla çıkar.

Tuz yemeklerimize, bazı gıdalara tat verir. Tuzsuz yemekler saman gibi olur.

İyotlu tuz: İyotlu tuz önemlidir. İyot, boynumuzda bulunan tiroit bezinden hormon salgılanması için çok önemli olan bir mineraldir. Vücudumuzun gelişmesini beyin ve sinir sistemimizin çalışmasını, aktivitelerimizin ve vücut ısımızın sürmesini sağlayan tiroit bezi hormonlarının yapımı için iyot gereklidir. Ülkemizin büyük bir bölümünde sudaki iyot yetersizdir. Vücudumuz için bu kadar önemli olan iyot yeterli alınmadığından çeşitli hastalıklar oluşur.

Gebelikte iyot eksikliği, anne karnındaki bebeğin, hem beyin hem de beden gelişimini olumsuz etkilediği gibi, düşüklere, ölü doğumlara, bebeğin özürlü doğmasına, bebeklerde zekâ geriliğine ve cüceliğe sebep olur.

Çocukluk döneminde iyot yetersizliği bedeni ve zihni gelişme geriliğine sebep olur.

Yetişkinlerde iyot yetersizliği guatrın yanı sıra beden ve zihin fonksiyonlarında dengesizliklere ve bozukluklara da yol açar.

İhtiyaç kadar kullanılan iyotlu tuz, sağlığa zararlı değildir ve yan etkisi de yoktur.

Dinî yönden:

Mezhepsiz Elbani ile Ebu Gudde ve onlara uyan bazı mezhepsizler, yemeğe tuzla başlamanın sünnet olmadığını söylüyorlarsa da, bu iddiaları, muteber fıkıh kitaplarına aykırıdır. Mesela kıymetli bir fıkıh kitabı olan (Fetava-i Hindiyye) ’de, (Yemeğe tuzla başlayıp, tuzla bitirmek sünnettir. Hulâsa’da da böyledir) buyuruluyor. (Tatarhaniyye) fetva kitabında yemeğe tuzla başlamanın sünnet olduğu bildiriliyor.

Hindiyye’de, Hulâsa’da, Tatarhaniyye’de böyle açıkça yazarken mezhepsizlerin sözlerinin ne kıymeti olur ki?
(Yâ Ali, yemeğe tuzla başla, çünkü tuz yetmiş hastalığa şifadır) hadis-i şerifi, (Tarikat-i Muhammediyye şerhi Berika), (Şir’a-tül islam şerhi), (Tıbbın Nebi), (Rıyad-ün nasıhin), (Menâkıb-i çihâr yâr-ı güzîn), (S. Ebediyye) ve (Miftah-ül cennet) kitapları ile daha başka birçok muteber kitapta bildirilmektedir.

Ömer Nasuhi Bilmen Hoca da, yemeğe tuzla başlayıp tuzla bitirmenin, sünnet olduğunu kitaplarında bildirmektedir.

Yemeğe tuzla başlamanın, sünnet olduğunu bildiren kitapların yanlış olduğunu söylemek, eski âlimleri, eski kitapları kötülemek olur. Eski âlimleri suçlamak moda hâline gelmiştir. Her gün, TV’lerde, dinin bir hükmü sorgulanmaktadır. Eski âlimlerin cahil olduğu iddia edilmektedir. Âhir zamanda böyle şeylerin olacağını Peygamber efendimiz mucize olarak bildirmiştir. Bir hadis-i şerif şu mealdedir:
(Âhir zamanda, sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [İbni Asakir]

Bugün hemen her konuda, eski âlimlerin bildirdiği hususlar, birer birer kötülenmektedir. Bunları görüp de, imkânı olanın susması helâl olmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bu ümmetin, son zamanlarında gelenleri, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir]

Kur’anı gizlememek için, eski âlimleri kötüleyenlere karşı duyarlı olmalı, Ehl-i sünnet bilgilerini her yere yaymaya çalışmalıdır.

Tuz Kavurma Büyüsü – Tuz İle Ayırma

Tuz ile yapılan büyüler bağlama büyüleri arasında yer alır ve tuz kavurma büyüsü de iki hafta içerisinde etki eden bir uygulamadır. Tuz büyüsü şor büyüsü olarak da bilinir ve özellikle kuzey Azerbaycan’da çok yapıldığı bilinmektedir. Kafkaslar bölgesinden dünyaya yayılan tuz ile yapılan büyüler etkili bağlama büyüleri olarak kabul edilirler. Tuz büyüleri geçici aşklar yaşanmasını değil uzun ömürlü aşkların yaşanmasını sağlar. Bu nedenle medyumlar tuz büyüsü yaptırmak isteyen kişiye önce birçok soru sorarlar. Bu büyüyü yaptıran insanın aşkından emin olmak isterler ve ancak emin olurlarsa uygulama yapmaya başlarlar.

Bebek Kullanılarak Yapılan Tuz Büyüsü

Birçok büyü uygulamasında bebek kullanıldığı görülmektedir ve özellikle bebek kullanımı kara büyüler uygulanırken öne çıkar. Tuz büyüsü bir aşık etme büyüsüdür ve kara büyü sınıfında yer almaz. Bebekle yapılan tuz büyüsünde el büyüklüğünde genel hatlarıyla bir bebek hazırlanır. Aşık edilmek istenen kişi kadınsa bebek beyaz renk kumaştan eğer erkekse kırmızı renk kumaştan hazırlanır. Bir miktar tuz poşete konulur ve bebeğin karın bölgesine yerleştirilir ardından bebek dikilerek kapatılır. Daha sonra bebeğin gezdirme aşaması başlar ve kişi bebekle beraber aşık etmek isteği kişinin etrafında dolaşır. Bu uygulama bir tuz kavurma büyüsü değildir.

Tuz Kavurma Büyüsü Nasıl Yapılır ?

Tuz kavurma büyüsünde zamanlama önemlidir ve bu büyü bir Arabi ayının ilk Cuma günü Cuma salası olunmadan önce gerçekleştirilir. Önerile ayetler bir miktar tuz üzerine 71 kez okunur. Okuma yapıldıktan sonra tuz ateşe atılarak kavrulması sağlanır. Tuzu ateşe atarken niyet etmek önemlidir. Tuz kavurma büyüleri diğer etkili bağlama büyüleri olan acı biber büyülerine uygulama açısından çok benzemektedir. Çabuk etki eden bir büyüdür ve büyünün etkileri uygulanan kişi üzerinde en geç iki hafta içinde görülmeye başlar. Çabuk etki etmesi nedeniyle tuz kavurma büyüsü bağlama büyüleri içinde tercih edilen uygulamalar arasında öne çıkar.

Tuz ile yapılan çalışmalar sadece büyü yapmak amaçlı değil kişilerin üzerinde nazar olup olmadığını anlamak amacıyla da yapılır. Ateşte kavrulan tuz suya atıldığında su sıçrarsa kişinin üzerinde nazar olduğu düşünülür.

Aynı zamanda etkili ayırma büyüsü ile alakalı yazımızıda okumanızı tavsiye ederiz.

Sirke ve Tuz İle Büyü Bozmak için Yöntem

1-) SİRKE büyü bozmada çok tesirlidir.Bir şişe sirkenin içine yedişer Ayet-elKürsi,Felak,Nas ve Fatiha okuyarak içine üfleyin.Çeyrek çay kaşığı kadarını için(kana karışmalıdır)Bir su bardağı kadarını banya yaptığınız esnada başınızdan aşağı dökün.(Vücutta nadiren sinek ısırığı gibi ufak bir yanma olsa bile tamamen zararsızdır,zaten hemen sonrasında tekrar su döküneceksiniz)DAHA SONRA ,Kİ BU ÇOK ÖNEMLİ:Evinize gelen hemen herkesin rahatlıkla elini değdirebileceği her yeri sirkeyle ıslattığınız bezle silin.Domuzyağı yada okunmuş su gibi cepte kolay taşınan büyüler evinizde bir yere dökülmüş yada sürülmüş olabilir.(televizyon düğmesi,televizyon kumandası,masa ve sehpalar,koltuklar,kapı tutamakları,evin dış kapısının içi dışı ve EŞİĞİ,çay bardakları,son olarak odaların el değdiğince iç köşelerisirkeli suyla silinirse büyüyü bozar.Buna büyünün durumuna göre üç YADA YEDİ gün devam edilebilir.Daha iyi olur.Üç gün ideal.

2-) Duş aldınız veya yıkandınız suya kovaysa kovaya nazar değmesin nazardan korunmak için metal parçası suya atılıyor ve muskadan büyüden korunmak için ise kovanın içine bir çay bardağı sirke döküp yıkanılacak..

3-) Efendimiz’e bir Allah dostu feryad ediyor. Ya RasulAllah, ümmetten büyüye karışmayan kimse kalmadı, herkes birbirine büyü yapar hale geldi, cin sürülerinden ümmeti kurtaramıyoruz. Allah Rasulü şunu söylüyor:
” Ümmetime benim hediyemdir: Şifa tesbihini çeken felah bulur, bundan başka çaresi yoktur: 1000 estağfirullah el azim,
1000 Allahumme Salli ala muhammedin ve sellim
200 Felak
200 Nas
200 Subhannalahi velhamdulillahi vela ilahe illallahu vallahu ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziim.”
Şifa tesbihini her gün ikindiye kadar çekeceksiniz. Ve asla terketmeyeceksiniz. Belki bundan daha uzun tesbih çekmişsinizdir ama bu büyük bir tesbih olduğu için etkilidir. Cinli hastalra kendileri çekemeyecek halde ise bir yakını çekecektir her gün. Bu tesbihi çekmenizi cinler istemedği iiçin türlü bahaneler çıkarır, uykunuz gelebilir. Ama iyileşmek istiyorsanız. Ayrıca büyülerden korunmak istiyorsanız mıhakkak çikiniz,tavsiye ediniz. Başka çare aramayınız, büyüyü büyüyle yok edemezsiniz. 2 gün belkı rahat edersiniz, 3. gün daha beter hale gelirsiniz. Büyü yaptığınız kişinin vebalini ödeyemezsiniz.
Ayrıca her gün ikindi ile akşam ezanı arasında 3 cin suresi okuyarak cinleri etrafınızdan dağıtabilirsiniz..
Bundan başka çözüm yoktur. Allah cinlerin şerrinden, şeytanın vesvesesinden ve tuzaklarından, nefsimizin ve kötü niyetli insanların şerrinden ümmeti Muhammedi muhafaza buyursun.

4-) Bir bardak suya üç adet küpşeker atıp karıştırın.Ardından üzerine 7 ayet-el kürsi okuyarak her okuyuşta suya üfleyin.Ayetlerin nefesinize karışan kelimeleri suya değdiğinde su büyüyü bozacak enerjiyi almış olur.

5-) 2 Yün iplikle(rengi mavi olursa her zaman iyidir,ince kalın farketmez) tıpkı boyunuzu ölçerken yaptığınız gibi ayaklardan başa kadar tam boy ölçünüzü alın ve ipleri aldığınız ölçüye göre kesin.Birinci ipe 41 Felak,2.sine 41 Nas suresi okuyarak,her okuyuşta bir düğüm atın.Ardından her birine 41’er ayet-el Kürsi okuyarak düğümleri çözün ve ipleri su dolu bir bardağa bastırın.Üç gün kaldıktan sonra bardaktan çıkararak yakın. (Bu rakamları 204’er kere okuyanlar da vardır,karar sizin)

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.
“Anonim” seçeneğiyle isim vermeden yorum yazılabilir.
“Adı/URL” seçeneğiyle sadece isim verilerek de yorum eklenebilir.
Yorum yazarken anlaşılır olmaya ve Türkçe yazım kurallarına uymaya çalışınız!

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.