Almanya: Tarihi, etnik yapısı, dili, dini, iklimi ve yönetimi
Almanya, Batı ve Orta Avrupa’da bulunuyor. Başkenti ve en büyük şehri Berlin’dir ve diğer büyük şehirleri Hamburg, Münih, Köln ve Frankfurt olarak sıralanır. Almanya, Avrupa Birliği’nin en kalabalık ülkelerinden biri ve Avrupa’nın en büyük ekonomisi olarak biliniyor. Tarihi, yüksek yaşam standardı ve kültürel mirası ile ön planda. İnsani Gelişme Endeksi’nde altıncı sıradadır.
ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİNİN YÖNETİM ŞEKLİ
Yönetim Şekli: Parlamenter Federal Almanya’nın başkenti Berlin’dir. Nüfus bakımından da en büyük şehir olan Berlin’i sırasıyla Hamburg, Münih ve Köln takip etmektedir. Almanya, 2013 yılı verilerine göre 3.227 trilyon hâsılası (GSMH) ile dünyanın 6. büyük ekonomisidir. Günümüzde Almanya’da 16 eyalet ve nüfusu 100 binin üzerinde olan 81 kent bulunmaktadır. Devlet Almanya’da kökeni 19. yüzyıla uzanan parlamentarizm süreci, siyasi birliğin sağlanmasıyla birlikte parlamenter monarşi ve Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Weimar Cumhuriyeti döneminde parlamenter cumhuriyet çerçevesinde gelişim göstermiştir. Daha sonra Nasyonal Sosyalizmin hakimiyetinin devamında yaşanan İkinci Dünya Savaşı mağlubiyeti sonrasında Almanya Federal Cumhuriyeti (Batı Almanya) ve Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) olarak ikiye bölünen ülkenin batı kesiminde yürürlüğe giren 1949 Anayasası güçlü bir parlamenter sistem ortaya koymuş ve iki Almanya’nın birleşmesinden sonra da varlığını korumaya devam etmiştir.
- Forklift ehliyeti Nasıl Alınır?
- Üdy Belgesi Nasıl Alınır?
Devletin ana ilkelerinin saptandığı Anayasa’nın 20. maddesine göre Almanya, demokratik ve sosyal bir federal devlettir. Güçler ayrımına vurgu yapılan aynı maddeye göre egemenlik tümüyle halkın olup, halk bu egemenliği seçimler ve oylamalar aracılığıyla ve yasama, yürütme ve yargı yetkileriyle donatılmış özel organlar eliyle kullanır. İlkesi sebebiyle federal düzeyde merkezi devlet yapılanmasının haricinde Federalizm 16 eyaletin her birinin kendi yasama, yürütme ve yargı organları bulunmaktadır.
Klasik parlamenter sistemlerde karşımıza çıkan iki başlı yürütme bağlamında Almanya’da cumhurbaşkanı (Bundespräsident) yürütme içerisinde sorumsuz taraf ve genel olarak sembolik yetkilerle donatılmışken, yumuşak güçler ayrılığı sebebiyle halk tarafından seçilen Federal Meclis’in (Bundestag) içinden çıkan hükümet (Bundesregierung), Federal Meclis çoğunluğunun güvenine dayanmakta ve her zaman Federal Meclis çoğunluğu tarafından görevden alınabilmektedir.
- Marjinal Nedir yazımızı mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.
Yürütme gücü içerisinde siyasi aktör olarak şansölyelerin genellikle iki büyük partinin dönem dönem iktidarı devraldığı koalisyon hükümetleri hakim olmakta ve diğer partiler ya koalisyonun küçük ortağı olmakta ya da muhalefet görevini üstlenmektedir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILARIMIZ;
- Türkiye’de Parlamenter Sistemin Gelişimi
- Parlamental sistemin türleri
- İngiltere Ve Parlamentel Sistem
- Parlamenter Sistemin Avantajları
- Parlamenter Sistemin Avantaj Ve Dezavantajları
- Parlementel Sistem
- Parlamenter sistemin dezavantajları
Almanya: Tarihi, etnik yapısı, dili, dini, iklimi ve yönetimi
Almanya, Batı ve Orta Avrupa’da bulunuyor. Başkenti ve en büyük şehri Berlin’dir ve diğer büyük şehirleri Hamburg, Münih, Köln ve Frankfurt olarak sıralanır. Almanya, Avrupa Birliği’nin en kalabalık ülkelerinden biri ve Avrupa’nın en büyük ekonomisi olarak biliniyor. Tarihi, yüksek yaşam standardı ve kültürel mirası ile ön planda. İnsani Gelişme Endeksi’nde altıncı sıradadır.
İÇİNDEKİLER göster
- Nüfus: 82,79 milyon (2017)
- Başkent: Berlin
- Yüz ölçümü: 357.022 km2
- Yönetimi şekli: Federal parlamenter cumhuriyet
- Kıyı şeridi: 3.621 km2
- En yüksek noktası: Zugspitze Dağı, 2,963 m
- En alçak noktası: Neuendorf bei Wilster, -3,5 m
Tarihi: Weimar Cumhuriyeti’nden günümüze
Almanya bayrağının renkleri Kutsal Roma İmparatorluğu’nun arma renklerinden esinlenir. Bu arma kırmızı gagalı ve altın pençeli siyah bir kartaldır.
Weimar Cumhuriyeti 1919’da demokratik bir devlet olarak kuruldu, ancak yavaş yavaş ekonomik ve sosyal problemler yaşamaya başladı. 1929’a gelindiğinde dünya bir depresyonun içerisinde girdi ve hükümetin gücü zayıfladı. Hükümetteki düzinelerce siyasi parti yeni bir birleşik sistem yaratma yeteneğinden yoksundu. 1932’de Adolf Hitler başkanlığındaki Ulusal Sosyalist Parti (Nazi Partisi) gitgide büyüyordu ve 1933’e gelindiğinde Weimar Cumhuriyeti büyük oranda çökmüştü. Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg 1934’te ölmeden önce Hitler, 1933’te Reich Şansölyesi olarak atanarak Almanya’nın lideri olmuştu.
Nazi Partisi Almanya’da iktidara geldiğinde, neredeyse ülkedeki bütün demokratik kurumlar kaldırıldı. Ayrıca Almanya’daki Yahudi halkları ve muhalif parti üyeleri olduğu gibi hapse atıldı. Naziler kısa süre sonra ülkenin Yahudi nüfusuna karşı soykırım politikalarını başlattı. Bu daha sonra Holokost olarak isimlendirildi ve hem Almanya’da hem de diğer Nazilerin işgal ettiği bölgelerde yaklaşık altı milyon Yahudi insan öldürüldü.
Holokost’a ek olarak, Nazi hükümetinin politikaları ve işgalci uygulamaları sonunda II. Dünya Savaşı’na yol açmıştı. Bu durum daha sonra Almanya’nın politik yapısının, ekonomisinin ve birçok şehrinin tahribatıyla sonuçlanacaktı.
8 Mayıs 1945’te Almanya teslim oldu ve ABD, İngiltere, SSCB ve Fransa ülkeyi kontrol altına aldı. Ülke başlangıçta tek birim halinde kontrol edildi ancak doğu Almanya kısa süre içinde kendini Sovyet politikalarının egemenliğine kaptırdı. 1948’de SSCB Berlin’i bloke etti ve 1949’da Doğu ve Batı Almanya kuruldu. Batı Almanya veya Federal Almanya Cumhuriyeti, ABD ve İngiltere’nin belirlediği ilkeleri takip ederken, Doğu Almanya, Sovyetler Birliği’nin komünist politikaları ile yönetildi. Sonuç olarak 1900’lerin ortalarında ülkede şiddetli siyasi ve sosyal huzursuzluk başladı ve 1950’lerde milyonlarca Doğu Alman batıya kaçtı. 1961’de Berlin Duvarı inşa edildi ve ülke resmi olarak ikiye bölündü.
1980’de siyasi reform ve Alman birliği düşünceleri büyüdü. Bunun sonucu olarak 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı. 1990’da dört büyük devletin Almanya üzerindeki kontrolü sona ermişti. Almanya kendisini yeniden birleştirmeye başladı ve 2 Aralık 1990’da, 1933’ten bu yana ilk Alman seçimleri yapıldı. 1990’dan bugüne Almanya siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarını kazanmaya devam ediyor. Ülke bugün yüksek yaşam standardı ve güçlü ekonomisi ile bilinmekte.
Almanya’nın yönetim şekli
Bugün Almanya hükümeti federal bir cumhuriyet olarak kabul ediliyor. Ülkenin yürütme organı devlet şefi olan bir cumhurbaşkanı ve hükümet başkanı olan şansölyeden (başbakan) oluşur. Almanya ayrıca Federal Konsey ve Federal Meclis’ten oluşan iki meclisli bir yasama organına sahip. Almanya’nın yargı organı Federal Anayasa Mahkemesi, Federal Adalet Divanı ve Federal İdari Mahkeme’den oluşuyor. Ülke yerel yönetim için 16 eyalete ayrılmış durumda.
Almanya’nın etnik yapısı
Sık sık sınırları değişen Almanya kaçınılmaz olarak diğer milletlerle iç içe geçti. Batıda Kelt halkları ile tanışmaları oradaki nehirlerinin ve tepelerinin Ren, Tuna ve Neckar gibi Kelt kökenli isimler almasını sağladı. Benzer şekilde, doğuda Slav topraklarını işgal ettiklerinde, kırsal ve kentsel Slav yapılarının temellerini attılar. Birçoğu fiziksel özellikleriyle birlikte hala Slav kökenli isimler taşımaktadırlar. Aynısı aile isimleri için de geçerli. Bu karışıma çok sayıda göçmen de eklenmiştir: 16. yüzyılın sonlarında Fransız Huguenot’lar, 19. yüzyılın sonlarında Polonyalı maden işçileri, 19. yüzyılın sonlarında Ruhr’daki Polonyalı madenciler, 1917’nin komünist devriminin ardından Berlin’deki Beyaz Ruslar ve II. Dünya Savaşı’ndan geride kalan “vatansız” insanlar ülkenin etnik yapısını oluşturuyor.
Almanya’da dini yapı
Lütercilik ve Roma Katolikliği ülkenin iki büyük dini mezhebini oluşturuyor
Almanya’da Lütercilik ve Roma Katolik mezhepleri oran olarak aynı sayıdadır. Almanların küçük kısmı, Evanjelist Metodistler, Kalvinistler, Eski Katolikler, Yehova Şahitleri ve Doğu Ortodoksları (en büyüğü) gibi serbest kiliselere üyedir. Dine inanmayan (Konfessionslose) Alman sayısı keskin bir şekilde artmıştır ve şimdi tüm Almanların beşte birini temsil etmektedir. Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan gelen büyük ölçekli göçler nedeniyle, Müslümanlar şimdi toplam Alman nüfusunun yüzde 5’ini oluşturuyor. Yahudi Soykırımı’ndan sadece birkaç bin Alman Yahudisi kurtuldu. Bununla birlikte, 1990’larda Almanya’nın Yahudi nüfusu Doğu Avrupa’dan (özellikle Rusya’dan) yapılan önemli göçle dört kat arttı. Şu anda ülkede 100.000 Yahudi var ve Almanya’nın en büyük Yahudi topluluğu Berlin’de yaşıyor. Bir zamanlar büyük olan eski Yahudi cemaatinin mütevazı bir doğuşunu simgeliyorlar.
Almanya’daki diller
Almanya’da toplumun daha iyi eğitimli, genç kesimi “aksansız” Almanca konuşur. Şehirli Almanlar arasında lehçe farklılığı yoktur. Lehçe sadece kırsal kesime özgü kalmıştır. Almanca’nın diyalektiği ülkenin topografyası gibi üç bölüme ayrılıyor: Kuzey Alman Ovası (Aşağı Almanya), Orta Alman Yaylaları (Orta Alman) ve güney Jura, Tuna havzası ve Alp bölgeleri (Yukarı Alman).
Almanya’nın üç büyük diyalektal bölümü, neredeyse başlıca topografik bölgelerle aynı şekilde çakışıyor: Kuzey Alman Ovası (Aşağı Almanca), Orta Alman Yaylaları (Orta Almanca) ve güney Jura, Tuna havzası ve Alp bölgeleri (Yukarı Almanca). Yukarı Alman lehçelerinden güneybatıdaki Alemannik, Svabya, Aşağı Alemannik ve Yüksek Alemannik olarak bölünmüştür. Hala popülerliği artan en yaygın Svabya, Stuttgart’ın batısında ve güneyinde ve Augsburg kadar doğuda konuşulmaktadır. Aşağı Alemannik, Baden-Württemberg ve Alsace’de konuşulur ve Yukarı Alemannic, Almanca konuşan İsviçre’nin lehçesidir. Birçok yerel varyasyonu olan Bavyera lehçesi, Tuna Nehri’nin güneyindeki ve Lech Nehri’nin doğusundaki bölgelerde ve Svabya kökenli olan Vorarlberg eyaleti hariç, tüm Avusturya’da konuşuluyor.
Almanya’da ekonomi ve arazi kullanımı
Almanya, çok güçlü ve modern bir ekonomiye sahip ve bu anlamda dünyada beşinci sırada. Ayrıca dünyanın teknolojik olarak en gelişmiş demir, çelik, kömür çimento ve kimyasal madde üreticilerinden biri. Ülkedeki diğer endüstriler makine üretimi, motorlu taşıt imalatı, elektronik, gemi yapımı ve tekstildir. Tarım, Almanya ekonomisinde önemli rol oynuyor ve başlıca ürünleri patates, buğday, arpa, şeker pancarı, lahana, meyve, sığır domuzları ve süt ürünleri olarak sıralanıyor.
Almanya’nın iklimi ve coğrafyası
Almanya, Baltık ve Kuzey Denizleri boyunca Orta Avrupa’da yer alır. Ayrıca bazıları Fransa, Hollanda, İsviçre ve Belçika olmak üzere dokuz farklı ülkeyle sınır komşusudur. Güneyde Bavyera Alpleri ile kuzey ve orta kesimdeki yaylaları ile zengin bir topografyaya sahiptir. Almanya’daki en yüksek nokta 2,963 metre ile Zugspitze Dağı, en alçak nokta ise -3,5 metre ile Neuendorf bei Wilster’dir.
Almanya, topraklarının büyük bölümünün Kuzey Atlantik Akıntısı’nın ısıtıcı etkisinden mahrumiyeti ve kuzey enlemleri göz önüne alındığında ılıman iklime sahiptir. Yaz aylarında aşırı yüksek sıcaklıklar ve kışın da uzun süreli donlar nadirdir. Bu koşullar, bol miktarda ve iyi dağılmış yağışlar getirir. Ülke toprakları mahsul yetiştirmek için idealdir. Bununla birlikte, genel olarak tüm Batı Avrupa’da olduğu gibi, Almanya’nın iklimi de Atlantik Okyanusu’ndan gelen ılımlı batı rüzgarları ile kuzeydoğu Avrupa’dan gelen soğuk hava kütlelerinin çarpışması sonucu yaşanan ani değişimlerden muzdarip. Kuzey ve Baltık denizlerine yakın olan kıyılarda denizcilik hakimken, karasal unsurlar doğuya ve güneydoğuya gidildikçe önem kazanıyor.
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.