Press "Enter" to skip to content

Arıcılık Kitabı

İşçi arı 21 günde, ana arı 16 günde, erkek arı 24 günde çıkar. İşçi arının 9-10 ncu gün petek gözü kapatılır. Ana arının 9 ncu gün meme şeklinde yuvasının ağzı kapanır. Ana arı kapalı gözde ‘’pupa’’ (gömlek değiştirme-başkalaşım) dönemini 7 günde, işçi arı 11-12 günde, erkek arı 13 günde tamamlayarak ergin arı olarak gözden kendileri çıkarlar.. Ayrıca tüm arıların petek gözlerinin kapaklarının renginden çıkmasına kaç gün kaldığı yaklaşık olarak belli olur. Resim (3) teki işçi arı yuvaları yaklaşık 15-16 günlüktür. 5-6 gün sonra arılar çıkacaktır. Yavru petek gözlerinin rengi sarı ise çıkışa 8-11 gün var, açık kahve ise 7-8 gün var, kahve ise çıkışa 4-5 gün, esmerimsi koyu kahve ise çıkışa bir iki gün var demektir. Gittikçe koyulaşan renge göre hesaplanır.

İndir Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu Karahan Kitabevi içinde ücretsiz pdf

PDF formatı nedir? Bu, elektronik belgeye atıfta bulunan bir belge formatıdır. Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF ve sonraki tipler. Bu, Adobe tarafından geliştirilen evrensel bir dosya biçimidir ve kaynak belgelerin tüm yazı tipleri, biçimleri, grafikleri ve renkleri, bunları oluşturmak için kullanılan uygulama veya platform ne olursa olsun korunur. İlk yıllarda, belgeyi masaüstünde yayınladık Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu Çeşitli programlar ve işletim sistemi arasında PDF formatı ve değiştirilmiş belgeler. Platform bağımsızlığı nedeniyle, internette doküman değişimi aracı olarak yayılıyor. Bu, yazılım endüstrisinin uygulamasını artırdı ve nakledilecek bir belge biçimi olarak baskın bir konum kazandı. Kitapları PDF olarak görüntülemek için Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu format, şu anda gerekli olan özel bir yazılım gereklidir. Ancak Adobe Acrobat Reader’ı sunuyor, ücretsiz olarak indirebilir ve kitabı net bir şekilde görebilirsiniz. Ayrıca, çoğu tarayıcıda görüntülenecek eklentiler var Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF Dosyalar. PDF biçiminde bir PDF belgesi oluşturma Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu biçimi, kullandığınız yazılım paketine bağlı olarak genellikle çok basit bir işlemdir, ancak Adobe’yi öneririz. Açmanıza yardımcı olacak diğer yazılımlar PDF Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu LibreOffice ve Wordperfect (sürüm 9 ve üstü) içerecektir. Mevcut bir belgeyi PDF Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu veya PDF belgesini başka bir dosya biçimine dönüştürerek, belgeyi PDF’ye dönüştürebilirsiniz. Birçok geliştirici, dönüştüren bir yazılım sunar PDF Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu çeşitli biçimlere, ancak Adobe’ye öneriyorum. Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu Ülkemizde arıların bitki floralarından toplamış olacağı çiçek balı ve çiçek tozları kaliteleri yönünden farklıdır. Bölgelerimizde bulunan çeşitli bitkilerin kendine has özelikleri mevcut olup, bu bölgelerdeki arı yetiştiriciliği, ticaret amacı taşıyan bir iş dalı olma özeliğini taşımaktadır. Bu nedenle arcının arılığında, arılı kovan sayısının az veya çok olması önem kazanmaktadır. Arcının varlığı ve üretiminin tümü arı merasındaki bitki florasına bağlıdır. Diğer üretim d esenlerine kıyasla taşıdığı bazı üstünlükler, bölgelerimiz koşularında önemli gelir kaynağı olmaktadır. İlgili kuruluşlarca, bölgelerin bal bilançosu yüksek olan alanların haritası çıkartılarak gezginci arıcıların konaklayacağı yerleri ve kovan sayıları belirtilmelidir. Böylece mıntıkalara doğru değerler biçilerek, bölgenin müsade etiğinden daha fazla arılı kovan konulmamış olunur. Gezginci arıcılık yapan arıcı, konaklayacağı yerin yol durumunu, bitki florasını, toprak cinsini, su durumunu,.v.s öğrenmiş olmalıdır. İlin “Arı Yetiştiriciler Birliği”ne uğramalıdırlar. Onların fikirlerini almakla birlikte, bilgilerinden istifade etmelidirler. Bölgenin idari sorumlusu muhtar. v.s konuşmalı, bu arada bölgeden sorumlu “Tarım İlçe Müdürlüğü” ne uğrayıp, konaklama belgesi düzenlemelidir. Arı yetiştiricileri oğul mevsiminde genelikle arılıklarında kapalı kalarak, ana arı üretimlerini kendi arılı kovanlarına bağlı kalarak sürdürmeleri sonucunda, arılıktaki kovan arı aileleri arasında “Akrabalık derecesi”ni artırmış olurlar. Tıpkı akrabalı evliliklerinden olan çocukların sağlık sorunları gibi, arı ailesindeki arılarda gelişme bozukluğu, arı sayısında azalmalara neden olur. Bu nedenle arıcı, arılığında kovan arı ailelerinde “Kan tazeleme”yi yapmış olmalıdır. Bunun içinde suni ana arı üreten işletmelerden “Ticari kulanma melezi” damızlık ana arı satın alınıp, arılığında kulanmış olmalıdır veya arıcı arılığına üstün damızlık vasıflı arılı kovan temin ederek, ana arı üretimlerini sürdürmüş olmalıdırlar. Arıcılığın alışılmış eski arıcılık bilgileri ile arıcılık yapılabileceğini söylemek zordur. Artık arıcının sermayesi ile birlikte yeni arıcılık bilgilerini geliştirmek zorundadır. Hazırlanmış bulunan “Arıcılık El Kitabı” Arıcılıkla ilgili konuların kolayca anlaşılır olmasına çalışılmıştır. Mümkün olduğunca pratik çalışmaların yapılmasında yardımcı olacak konulara yer verilmiştir. İlerde Arı Yetiştirici Birlik üyesi arıcıların, arıcılık yapmaya başlayacak arı yetiştiricisinin,.v.s. faydalanacakları kaynak olarak sunulmuştur. (Tanıtım Bülteninden) Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF Taşınacak belgenin formatını temsil eder. Bu durumda, belgeleri elektronik formda görüntülemek için kullanılan elektronik kitap formatı, yazılım, donanım veya işletim sistemi ne olursa olsun, bir kitap olarak yayınlanır. (Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF). Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF Adobe Systems tarafından PostScript tabanlı bir evrensel uyumlu format olarak geliştirilen kitap formatı artık Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF kitap. Bu daha sonra belge ve bilgi alışverişinde PDF formatında uluslararası bir standart haline geldi. Adobe, ISO (Uluslararası Standartlaştırma Örgütü) ‘nde PDF dosya geliştirmeyi kontrol etmeyi reddetti ve kitap Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF 2008 yılında, PDF birçok kitabın “açık standardı” haline geldi. Mevcut sürümü belirtimi PDF Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu (1.7) is ISO 32000’de açıklanmıştır. Ayrıca, gelecek sürümlerin güncellenmesinden ve geliştirilmesinden ISO sorumlu olacaktır. (Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF 2.0, ISO 3200-2 ile uyumlu, 2015 yılında yayınlanacak). Lütfen indir Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu PDF sitemize ücretsiz.

Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu ayrıntılar

Arıcılık El Kitabı – Cemal T. Okçu Kitabın yeniden yazılması

manuelglira

  • Gilyany, Chechenskaya Republits, Russia
  • 2019-11-30 19:40

Manuel Glira manuelglira — I first read this about a year ago whilst on a trip to the frozen steppes of Russia; my theory was that a book about lovely warm Pacific atolls would make the minus-15 temperatures a little more bearable. While that did turn out to be the case, it was also just a damn funny narrative, as if you were sitting there with the author and he was recounting everything to you over a couple of pitchers (or shells of kava). It also re-piqued my itch to go and do something more with my life, say, like join the Peace Corps or another similar organization.

_himizu_young

  • Lachuyan, Bihar , India
  • 2018-10-10 06:41

Afnan Shimizu _himizu_young — The title of this book sums up the content nicely. The author, admittedly, is a completely neurotic mother. I got the impression that she realizes she’s a work in progress and is striving to tone down her erratic behavior and her tendency toward being dogmatic. Although I love reading and do read a lot, it’s very difficult for me to give up TV for one day. The author has some interesting points, but I agreed with her husband, who described her as a “zealot” about the subject of No TV.

Arıcılık Kitabı

Arıcılık kitabı denildiğinde arıcılık yapan herkesin bildiği Muhsin Doğaroğlu hocamızın Modern Arıcılık Teknikleri adlı muhteşem eseri gelir. Hocamızın arıcılık kitabı alışveriş sitelerinde ve kitap mağazalarında yer almaktadır.

Arıcılık Kitabı İçeriğinde Neler Bulunur

Arıcılık kitabı içeriklerinin genellikle altta bulunan başlıklar bulunmaktadır. Bu başlıklar rahmetli Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu’nun Modern Arıcılık Teknikleri kitabının başlıklarıdır. Bu başlıkların alt başlıkları da açıklayıcı olarak bulunmaktadır.

  • Bal Arısının Vücut Yapısı
  • Koloni ve Yaşam
  • Hormonlar ve Feromonlar
  • Nektar ve Polen
  • Bal Arılarında Beslenme
  • Arı Türleri ve Irkları
  • Teknik Arıcılık için Gerekli Koşullar
  • Kolonilerin Yönetimi
  • Ana Arı Yetiştiriciliği ve Arı Sütü Üretimi
  • İki Analı Koloni Yönetim Sistemi
  • Paket Arıcılığı
  • Balda Kalite Kontrol ve Pazarlama
  • Arı Hastalıkları ve Zararlıları
  • Arı Ürünleri ve İnsan Yaşamı Açısından Önemi

Arıcılık Kitabı Nasıl Satın Alınır

Arıcılık Kitabı; hepsiburada, n11, gittigidiyor gibi büyük alışveriş sitelerinde satılmaktadır. Arıcılık kitapları sitemizde satışa sunulduğu zaman ayrıca bilgilendirme yapılacaktır. Arıcılık kitabı kitap mağazalarında da satışı yapılmaktadır.

Arıcılık Kitabının Faydaları

Arıcılık kitabı satın alırken her türlü bilgiyi içeren bir kaynak olmasına dikkat ediniz. Arıcılık kitabı her zaman elinizin altında bulunması size avantaj sağlar. Örneğin; arılığınızın bulunduğu bölgede internet veya telefonun çekmediği durumlarda elinizin altında bulunan arıcılık kitabı size sorunlarınızın çözümünde fayda sağlayacaktır.

  • Organik Arıcılık, Organik Arıcılık Nasıl Yapılır * 2023
  • Oğul Arı, Oğul Arı Nedir ** 2023
  • Arıcılıkta Nasıl Başarılı Olunur ** 2023
  • Bal, Bal Nedir, Balın Faydaları ** 2023

МОЯ РОДНАЯ ГРАНИЦА

УВАЖАЕМЫЕ ДРУЗЬЯ! Я СОЗДАЛ ЭТОТ БЛОГ С ЦЕЛЬЮ ОКАЗАНИЯ ПОСИЛЬНОЙ ПОМОЩИ ПОГРАНИЧНИКАМ МОЕЙ СТРАНЫ В ОХРАНЕ ГРАНИЦ РОДИНЫ. ЦЕЛЬ: ПОДБОР НАУЧНО-ИССЛЕДОВАТЕЛЬСКИХ, ИННОВАЦИОННО ИНЖЕНЕРНО-ТЕХНИЧЕСКИХ И ИНЫХ ИНФОРМФЦИОННЫХ МАТЕРИАЛОВ, ИЗДАВАЕМЫХ ОТКРЫТО В ИНТЕРНЕТЕ, КОТОРЫЕ, ВОЗМОЖНО, ПРИГОДЯТСЯ ДЛЯ повседневной службы НАШИХ ПОГРАНИЧНИКОВ, А ТАКЖЕ других материалов, представляющих интерес. Ф.С.

Arıçılıq haqqında kitab

  • Получить ссылку
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • Электронная почта
  • Другие приложения

Sevgili Arıcılar;

Bu kitapcığı Tosya’da ki arıcılık kursları için hazırladım. Kitap bal üretmek amacı ile arıcılığı anlatmaktadır.Tarım Müdürlüğünde Ziraat Teknikeri olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda A.Kayı Köyü bağlarında yaklaşık 20 arı ile arıcılık yapmaktayım.

Arıcılık bilgi ağırlıklı bir tarım koludur. Arıcılığı öğrenmenin yolu, arıcılık kitaplarını okumak, arıcılar arasındaki sohbet, Arıcılık kurslarına katılmak ve öğrendiklerini arılarında uygulamak, denemeler yapmaktır. Bir çok kimse kendi özgüvenlerinden olsa gerek, bir – iki yılda arıcılığı öğreneceklerini ummakta, oysa beş yıl, sekiz yıl tecrübe etmedikten sonra arıcılığı öğrenmek mümkün olmamaktadır.

Arıcılık kitabım, kendi tecrübe ve bilgilerim sonucu yazılmıştır. Başka bir kitabın şablonu, yada bilgilerini kullanmadım. Bazı veriler için tabiki kitaplardan alıntı sözkonusudur. Muhsin Doğaroğlu Hoca, Aricilik.gen.tr sitesi, Halil Bilen Hoca, Tosyada’ki arıcı arkadaşlar, rahmetli kayınbabamla yaptığımız arıcılık çalışmalarım arıcılığı öğrenmeme yardımcı oldu. Halen sorarak, araştırarak arıcılık bilgilerimi arttırmak ve yenilemek yoluna gitmekteyim. Aşağı Kayı Köyümde, bağda kurduğum arılıkta, emekli olduktan sonrada arıcılık yapmaya devam edeceğim.

Kitabın kısa ve Orta Anadolu’ ya özgü olması nedeni ile okunmasını ummaktayım. Bölgemiz, karasal iklimin hüküm sürdüğü, ancak bir miktar karadeniz iklim özelliklerinin görüldüğü, geçit iklimidir. Mikroklimadır. Bal mevsimi kısadır. Meralarda, kırlarda kendiliğinden büyüyen çeşitli çiçeklerden, rayihalı, kaliteli bal üretilmektedir.

Resimler kitap kapağı iç yüzeylerindedir.

Bu kitapçığı internette www.tosyadaaricilik.blogspot.com adresinden de okuyabilirsiniz. Kitap hakkında düşünceleriniz, eksiklikler, öneriler için ademselvitosya@gmail.com adresime mektup gönderebilirsiniz.

Adem SELVİ Ziraat Teknikeri . 2015
İÇ İ N D E K İ L E R
Konu Sayfa
Arıları tanımamız lazım -işçi –ana-erkek-…………………………………………. ..3
Ana arı.-Yalancı ana. ………………………………………………………………………………5
Ana arı özeelikleri ve boyama. .7
Arı ırkları ………………………………………………. 11
Arıların bazı organları ve davranışları . . 13
Arı nakliyesi-çalışma uzaklıkları-arı yeri değiştirme. 13
Arı dansı. Balmumu. kabarmış peteklerin değeri. 15
Büyük bal toplama mevsimi nedir.(bal mevsimi) . …………………………. 16
Arıcılık takvimi (mevsime göre)…………………. 17
Arı neden iğneler. Körük nasıl kullanılır Arı muayenesi nasıl yapılır. 18
Arıların birleştirilmesi…………………………. 24
Arıların aktarılması…………………………………. 26
Önemli arıcılık kuralları nelerdir……………………. 27
Arılık yeri ve gezginci arıcılık- Zirai ilaç kullanılan yerler. 28
Bal veren bitkiler………………………………………………. 30
Genç ve verimli ana arının önemi. 30
Ana arı yetiştirmek…………………………. 31
Döllü ana arı kovana nasıl ve ne zaman verilir. 36
İlkbahar ve sonbahar şuruplaması…………………. 40
42 gün önceden beslemek ne demektir. Bala hazırlık. 42
Şerbet hazırlamak -Şerbetlikler. 42
Yağmacılık sebepler ve çözümler- tedbirler. 44
Arıların kontrol edilmesi. 49
Eski peteklerin yenilenmesi………. 50
Katın zamanında verilmesi…………………………. 50
Çıtalara tel ve petek bağlamak. 52
Güçlü kolonilerle çalışılması………. 52
Kuluçkalıkta yavru alanlarının hazır olması………. 52
Peteklerin yanaştırılması-. ……. 53
Kovan- Havalandırma Delikleri.- kovan kış nemi ve dip tahtası özellikleri. 53
Kovanların sıcak tutulması……. ………….……55
Sıcaklık, havalandırma, gölgeleme takvimi-kovan kış nemi. 55
Arıyı bala yönlendirmek………. 56
Oğul Nedir? Oğula Hazırlık. 58
Koloninin Oğula Gideceği Nasıl Anlaşılır. 59
Arıların Oğula Gitme Sebebleri. 60
Oğulların kovana alınması. 61
Oğulların bakımı. 62
Oğulan Kovandan Kaçmasının Nedenleri. 62
Suni Oğul. 62
Oğul Yapmaması İçin Tedbirler. 64
Arıyı Oğuldan Vazgeçirmek. 64
Oğulu Bekleyemeyecek Olanlar. 65
Zayıf arı ile yer değiştirme. 67
İlk Oğul Çıktıktan Sonra Oğul Devam Etmesin. 68
Bal Hasadı……………………………………………. 69
Balın –polen-propolis arı zehiri ve Yararları. 68
Arı Sakızı (Propolis) Nedir? Yararları. 69
Polen, Arı Sütü ve Arı Zehirinin Yararları. 69
Arıların Sonbahar Bakımı. 71
Arıların kışlatılması ………………………………. 72
Varroa ve mücadele-Organik asitler. 72
Ağ Kurdu ( Mum Kurdu, Petek Güvesi). 80
Arı HASTALIKLARI ……………………………. 81
ARILARI TANIMAMIZ LAZIM:

Bismillah diyerek arıcılığı öğrenmeye başlıyoruz. Sevgili arıcı arkadaşlar; Arıcı olmak istiyorsak, arıların hayatlarını, davranışlarını, vücut yapılarını tanımamız lazım. Çünkü; Arılar kendi besinini kendisi hazırlamakta, Nisan-Mayıs-Haziranda yaptığı 3 aylık yoğun çalışma ile varlığını sürdürmektedir. Bize düşen, arıların şerbetlemesini yaparak, aç kalmalarını önlemek ve yavru bakımından hızla çoğalmalarını sağlamak, hastalık ve zararlılar konusunda -bilinçli olarak- arıları korumak, kovanların yağma olmaması için gerekli tedbirleri almak, kovanları sıcak tutmak, havalanma, gölgelenme, su ihtiyaçlarını karşılamak, arıları dönem dönem kontrol ederek yönetmektir. Ayrıca; Üretilen bal ve diğer ürünleri pazarlamaktır. Tüm bunlar için en baştan arıların temel özelliklerini, davranışlarını bilmek öncelikli şarttır.

Kovanda 3 çeşit arı bulunur:

İŞÇİ ARI : Resim 1 de 3 nolu arı işçi arıdır.( Resimler kitap kapağının içindedir. İnternette okuyanlar için resimler yayınlıdır. 13 adet resim sitede mevcuttur) İşçi arılar kovandaki tüm işleri yapan arılardır. Erkek arıdan ve ana arıdan küçüktür. Yumurtalıkları gelişmemiş dişi arılardır. Kovandaki işçi arılar birbirleri ile üvey kız kardeştirler. Babaları farklı anaları birdir. Bunun sebebi ana arının 8-10 tane erkekle çiftleşip, sipermaları yıllarca saklayarak kullanmasıdır. İşçi arı kovanda kışın 10 bin civarı, yazında ortalama 60-70 bin civarında bulunur. Zayıf kovanlarda arı sayısı bu rakamlardan çok daha az olur. Ana arı petek gözüne döllü yumurta yumurtladığında, 21 gün sonra gözden tam gelişmiş işçi arı olarak çıkar. Ana arının yumurtası petek gözünde 3 gün bekletilir. Sonra arı sütü ile ve bal polenden oluşan yemle beslenir. Bu dönem larva dönemidir. Daha sonra 9-10 ncu gün üzeri kapanan petek gözünde 11-12 gün kalan pupa (başkalaşım geçiren böcek dönemi) ergin arı olarak 21 nci gün petek gözünden çıkar. Genç arı budur. Büyüklük olarak tarlacı arı ile aynıdır. 21 gün kadar içeride çalışan bu arı yine 21 gün kadar dışarıda kovana hizmet eder.

(Resim 2) de görüldüğü gibi, yumurta ilk gün petek gözünün dibinde dik durur. Ve petek gözüne yapışıktır. 2 nci gün yarı yatık, 3 ncü gün tam yatmış durumdadır. Ve 3 ncü gün sonunda yumurta çatlar. Artık 4 ncü gün larva (kurtcuk) olmuştur. 6-7 günde kurtçuk olarak gelişir. Yumurtlandıktan 9-10 gün sonra petek gözünün ağzı kapatılır, 11-12 günde ağzı kapatılmış olarak büyürler.. 21 gün sonunda arı kendi yuvasının tepesindeki balmumu ile kaplı kapağı kemirerek yuvadan kendisi çıkar. Birkaç saatlik dinlenmeden sonra işe başlarlar.

Resim3 : Bir adet ana arı yuvası (Yüksük, meme) ve yüzlerce işçi arının büyüdüğü yuva(kapalı yavru)

İş varsa, ölünceye kadar hiç durmadan çalışırlar. Eğer bal bulamazlarsa, boş yere çalışıp kendilerini harap etmezler. Geceleri de iş yoksa çalışmaz, dinlenirler. Petek gözünü kemirerek büyüdüğü kapalı yuvadan çıkan işçi arı ilk dinlenmeden ve beslenmeden sonra sırası ile şu işleri yaparlar:

İŞÇİ ARININ YAŞINA GÖRE YAPTIĞI İŞ SIRASI:
2-3 gün boyunca ;Çıktığı gözü ve arı çıkmış diğer gözlerin içini temizlerler.
2-3 gün; Larvaları (arı yavrusu) beslerler.

5-6 gün arı sütü salgılar. (6-12 günlük arılar) arı sütü salgılayarak yavruların ve ana arının arı sütü ile beslenme işlerinde çalışırlar.

5-6 gün (12-18 günlük arılar) balmumu çıkararak petek örerler. Bal sırlama yaparlar.

5-6 gün (3 ncü hafta) arılar şu işleri yaparlar; Oyun ve yön bulma uçuşları, kovanın yerlerini öğrenme uçuşları, kovan içindeki kırıntılar ve ölü arıları atmak, tarlacı arının getirdiği poleni ve balı gözlere depo etmek, sonunda kovan içi muhafızlığı yapmak . Böylece işçi arının 21 gün süren kovan içindeki iç işleri görevleri sona erer. Artık yaklaşık 21 gün de tarlacı arıcılık yapar (Dışişleri) . Ama genel olarak arının ömrü 40 gündür diyebiliriz. Toplam kovan içi işleri 3 hafta sürer. Daha sonra tarlacılık görevine başlarlar. Tarlacılık görevleri de yoğun iş zamanında (bal mevsiminde) yaklaşık 2 hafta sürer ve sonunda ölür. Nisan-Mayıs ve Haziran ayında yoğun çalıştığı için arıların toplam ömrü yerli arılarımız için ortalama 45 gündür. Varroa zararlısının musallat olduğu arılar daha az yaşarlar. Yoğun çalışmayan arılar, mesela kuraklıktan dolayı çalışmasına gerek kalmayan işçi arılar 6-8 ay, hatta 10 aya kadar yaşarlar.

Arılar yukarıda anlatılan görevleri yaparken kovan düzeninin arıcı tarafından bozulması, arıcının kovanda yanlış düzenlemeler yapması, oğula bozulan arıların yer değiştirilmesi, kovanlardan kapalı yavrulu çıta alınması, kovandan sunni oğul (bölme) alınması, kovan birleştirme gibi durumlarda, her yaştan arı her türlü işi yapabilecek duruma gelir. Bu durum ‘’kayma’’/ ‘’kaydırma ‘’ ile olur. Yani arı sütü salgılayan arı yetersizse arı sütü salgılayan arının işi uzar. Eğer arı sütü üreten fazla ise arı sütü üretenler görevi erken bırakıp, balmumu üretmeye geçer. Yani yine yukarıda anlatılan sıra ile olur. Mesela 3 gün bal ve polenle arı besleme görevi yapan arı, 3 günden sonra bakılacak yavru var, ama yerine geçecek o yaşta genç arı yoksa 3 günlük işini, 4 e 5 e çıkarır. Ya da mum örecek arı 6-12 gün yaştadır. Bu yaşta mum örerken mum salgılayıp, petek ören arı sayısı artarsa, 6 gün sürecek olan mum salgılama ve petek örme, sır yapma işini 5 e , 4 e düşürerek, bal depolama, polen depolama gibi sıradaki işleri yaparak, duruma göre 21 nci gün tarlacılık görevine başlayacakken 1 5 nci gün tarlacılığa başlayabilir. Kovan içindeki denge bozulmalarının normale dönmesi ortalama 10 gün alır. Üstelik böyle durumlarda arının ömrü daha kısa olur ve arıların yaptığı mataryallerin (mesela arı sütü)kalitesi düşer. Yani 6-12 günlük arı arı sütü salgılar iken 15 günlük arı geri dönüp arı sütü salgılamaya başlarsa tam kaliteli bir arı sütü üretemez. Normalde kovanda yukarıda anlatıldığı gibi tüm arılar sıra ile belirli görevleri yaparlar. Kovan içindeki peteklerde yavru arıların bulunduğu bölgede sıcaklığın 34- 35 derecede sabitlenmesi gerektiğinden tüm arılar kuluçkayı ısıtma görevini de yaparlar.

Tarlacı arılar çiçek tozu, nektar (balözü) getirerek hayatlarının sonuna kadar çalışırlar. Eğer ihtiyaç varsa son 1-2 gün de kovana su taşırlar. Çiçeklerde bal olmadığı zamanlar arılar boş yere çalışmazlar. Günün belirli saatlerinde bal olup olmadığına dair keşfe çıkarlar. Arılığımdaki gözlemlemede yazın bal mevsiminin sonlarına doğru, havalar kuraklaşınca, öyleden sonra 2 ve 4 arası, çiçeklerin nektarı aşırı sıcaktan uçtuğu için yavru uçurma işleri yaparlar. Kovan önlerinde kalabalıklaşmalar görülür.

BİTKİLERİN DÖLLENDİRİLMESİ görevini çoğunlukla arılar yapar. Yani kendi kendine döllenemeyen birçok bitkiyi arılar döller. Bir çok meyve, sebze, tarla bitkileri kendi kendine döllenemezler. Bunun nedenlerinden birisi çiçekte bulunan erkek organının dişicik tepesiyle aynı dönemde olgunlaşamamasıdır. Bu durumda diğer bir çeşidin erkek organını (polen) arılar dişicik tepesine ( bilmeyerekte olsa) bulaştırarak döllemeyi yapar. Bu oran yaklaşık yarı yarıyadır. Mesela elma, armut, kiraz yabancı döllenme isteyen bitkilerdendir. Bilim adamları ‘’Arılar olmazsa dünyada 4 yıldan fazla hayat olmazdı’’ demişlerdir.

İşe yaramayan arılar kovanda tutulmazlar, yada içeri alınmazlar. Öleceğini anlayan arı zaten uçabildiği kadar uçar. Havadan yere düşer ve yerde ölür. Böylece kendi ölüsünü kovan içinde bırakmaz. Arıların sosyal yaşantısında acıma duygusu yoktur. ‘’ İşe yaramayan arı ölsün’’ mantığı vardır. ’’Kovandan Bal Yemesin’’ düşüncesindedirler. Farkında iseniz yabani hayvanlarda hayat mücadelesi daha zor görünmektedir. Mesela kovandaki bal miktarı yavruların beslenmesine ancak yetiyorsa en yaşlıdan başlayarak intiharlar oluşur. Kovanda 5-6 kg dan aşağı bal olursa tehlikelidir. Bu durumda arılar yavruların geleceğini düşündüğünden bal yemez, aç olarak beklerler. Bu durum acemi arıcılarda sık sık görülür. Arıları açtır. Bazen bu acemilere ‘’Fazla şerbet verme’’ yağmacıya kaptırışın..falan derler.. Ne yapacağını şaşıran yeni arıcı arıyı aç bırakır, farkında olmaz. Böyle arılar çok sokucu olur. Balı azalan kovanda yaşlı arılar, açlıktan ölür..Kendilerini feda etmiş olurlar. Kovanda 10-15 kg dan aşağı bal olmamalıdır. Sonbaharda kışa giren arıda ortalama 13-15 kg bal olmalıdır. İlkbaharda da tam bir gelişme için yine 8-10 kg depo bal olmalıdır, yoksa tamamlanmalıdır. Ancak baharda ilerleyen dönemde depo bal azalır, yerini yavrular alır. Kovana giren bal artmış, kovandaki depo bal azalmıştır. Bu normaldir. Hatta arı bu şekilde bal mevsiminde geçen yıldan kalan balları genellikle tamamen yiyerek, yeni bal depo ederler. Zayıf arılarımızda 13-15 kg dan daha az bal olabilir. Bu durum normaldir. Arı kış mevsiminde yavru atmayacağından veya çok az atacağından Kasım ortasından, Aralık-Ocak_ve şubat ortasına kadar 1,5 kg bal ancak yer.

İşçi arı 21 günde, ana arı 16 günde, erkek arı 24 günde çıkar. İşçi arının 9-10 ncu gün petek gözü kapatılır. Ana arının 9 ncu gün meme şeklinde yuvasının ağzı kapanır. Ana arı kapalı gözde ‘’pupa’’ (gömlek değiştirme-başkalaşım) dönemini 7 günde, işçi arı 11-12 günde, erkek arı 13 günde tamamlayarak ergin arı olarak gözden kendileri çıkarlar.. Ayrıca tüm arıların petek gözlerinin kapaklarının renginden çıkmasına kaç gün kaldığı yaklaşık olarak belli olur. Resim (3) teki işçi arı yuvaları yaklaşık 15-16 günlüktür. 5-6 gün sonra arılar çıkacaktır. Yavru petek gözlerinin rengi sarı ise çıkışa 8-11 gün var, açık kahve ise 7-8 gün var, kahve ise çıkışa 4-5 gün, esmerimsi koyu kahve ise çıkışa bir iki gün var demektir. Gittikçe koyulaşan renge göre hesaplanır.

Kovandaki tüm işlerin yapımında, oğul çıkmasına karar verilmesinde, yavru, bal üretimi gibi her konuda işçi arılar karar alıp uygularlar. İşçi arı için önemli 3 şey vardır. Öncelik yavru, hemen ardından bal ve ana arı dır. İşçiler nektar buldukları müddetçe asla ‘’ yeter’’ demezler. Kovana taşırlar. Balıda bulurlarsa taşırlar. Bu nedenle kovanda aşırı bal birikmesi bazen görülür. Böyle durumlarda kuluçkalıkta ana arıya yumurtlayacak alan kalmayabilir. Bu durumda arı yavrusuz alandan ballı çıta alıp, boş kabarmış petek yavru alanına en yakın yere verilir. Yoksa böyle kovanlarda yavrulama az olacağından o sezon bal yapamaz.

ERKEK ARI LAR : (Resim 1 ve 6) Ananın yumurtladığı dölsüz yumurtadan oluşur. 24 günde doğarlar. İşçi arıdan daha uzun ve daha kalındır. İşçi arının çıkardığı sesten daha fazla ses (vozurtu) çıkarmaları ile anlaşılabilir. Acemi arıcılar erkek arıları ana arı sanıp yanılırlar. Oysa erkek, anadan daha kalın yapılıdır. Arkası küttür. Daha siyahtır. Erkek arıların iğneleri yoktur. Bu yüzden ele, avuca alınabilir. Erkek arılar ana arıları döllerler. Civarda; vadiliklerde, ağaçlık yerlerde toplanırlar. Kovandan bal yiyip keyifli keyifli uçarlar. Her hangi bir dölsüz ana arı çiftleşme uçuşuna çıktığı zaman bütün erkekler peşine düşer, havada gökyüzünün derinliklerinde ( yaklaşık 35 mt) çiftleşerek onları döllerler. Yükseklerde olan bu uçuşta en güçlü erkekler döllemeyi yapar. Çiftleşen erkek arı çok kan kaybettiğinden yere ölü olarak düşer. Erkek arı kovanda herhangi bir görev üstlenmezler. Yalnız geceleri yavruları ısıtma görevi olabilir. Nisanda üremeye başlarlar. Mevsimin durumuna göre; Genelde Temmuz da, kuraklık erken başlarsa bazen Haziranda, bazende Agustos aylarında artık kovana alınmayarak, açlıktan ölürler. Erkek arılar daha ziyade oğul isteği olan veya ana değiştirecek kovanlarda olur. Eylül -ekim aylarında da kovanda erkek olmasa bile civarda erkek arı az çok bulunur. Birde kovanda ana kaybı olup ta kendisine yeni bir ana arı yetiştirme imkanı bulamayan kovanlarda sahte ana arılardan çıkan yavrular hep dölsüz yumurtadan olduğu için erkek arı olur. Mart’tan ekime kadar ana değiştiren bir kovandan çıkan analar, civarda çiftleşecek erkek arı bulurlar. Civarda erkek arının az olduğu zamanlarda (ekim ayı) yapılan ana arı döllenmesinin yeterli olup olmayacağı konusunda şüphe duymak akıllıca bir iştir. Erkek arılar doğduktan yaklaşık 5 – 15 gün sonra olgunlaşıp çiftleşme uçuşuna çıkabilirler. En iyi döllenme erkeklerin bol olduğu Haziranın ilk yarısıdır. Güzel havalarda döllenmeler tam olur. Nisan ve Mayısın ilk yarısı havalar, kapalı, soğuk, yağışlı olursa, yaz kurakları zamanı ve geç sonbaharda olacak döllenmeler yetersiz kalabilir.

Bu arıcılıkta önemlidir. Ana arı, arı sütü yediği için yumurta üretmekte proplem yaşamaz. Ancak yetersiz döllenme sonucu yumurtalarının bir kısmı dölsüz çıkar. Bu nedenle zamanla bu durumu anlayan işçiler anayı erken değiştirirler. Döllenmede proplemler; Kötü hava şartları, kuraklıktan dolayı arılardaki gerginlik ve kovandaki genç arı azlığı olabilir.

Varrolar erkek gözlerini tercih edeceklerinden erkek arılarda varroa zararı çok olur.

ANA ARI: Kovanda çok önemli bir görev yürütürler. Kovanın devamı olan nesilleri yetiştirmek için yumurta yumurtlarlar. Bir kovanda bir tane bulunur. 16 günde doğarlar. Yerli ırk analarımız 6-7 yıl yaşayabilirler. Döllü işçi arı larvasının bol arı sütü ile beslenmesi ve yuvasının büyük yapılması ile oluşur. Yani normalde işçi arı yumurtasının aynısıdır. Doğduktan sonra en az 4-5 gün beslenip güçlenir. Döllenmeye hazırlanır.1- 2-3 günde 8-10 erkek arı ile havada çiftleşir. 2-5 gün daha dinlenip hazırlandıktan ve beslendikten sonra yumurtlamaya başlar. Yeni doğan bir ana arı, zayıf kovanlarda ve iyi hava şartlarında en erken 6 en geç 11 günde döllenip yumurtlamaya başlarlar. Kuvvetli kovanlarda döllenmesi 10-15 günü bulur. Ana arının dölleneceği kovanlarda arılar yaşlı ise (mesela bölmelerde eski yerinde kalan kovan) döllenme 16 günü geçebilir.. Ana arının döllenmesi için işçiler çok baskı yapabilir. Bu konu önemlidir. Çünkü baskı gören ana arı iyi beslenme , yeterli döllenme gibi konularda eksiklik içerebilir. Buda kovanda ana arının kalitesini düşürür. Kovanın yeterli yavru atması, oğula yönelmemesi gibi en önemli konularda ana arının istenmeyen özellikler taşımasına sebep olur. 15-16 günü geçen döllenmelerden kaliteli ana olması ciddi derecede şüphelidir. Ana arının döllendiği dönem normal şartlar altında Tosya’da Mayıs ikinci yarısı ile haziran ayında olmalı, mevsim, yeni yağışlarla uzarsa o zaman temmuz da da kaliteli döllenme olur. Döllenme zamanında çiçekler bal ve polen veriyor olmalıdır. Ayrıca ana arının dölleneceği kovanda her yaştan arı ve açık- kapalı yavrular olmalıdır. Özellikle genç arılar anayı koruduğu, kavgacı olmadığı için gereklidir. Döllenmek için hazır kovana, henüz ana arı döllenmeden ve döllenip yavruları çıkmadan, desteklemek amacı ile açık kapalı yavru verilmez. Zira anayı öldürebilirler. Döllenmiş bile olsa. Açık- kapalı yavru verilmesi gerekiyorsa ana arı memeden çıkmadan önce yada ananın ilk yavruları çıktıktan sonra verilmesi gerekir.

Ana arıya, özellikle bal mevsiminden önce yani Mayıs’ta, Haziranda büyük rağbet vardır. Etrafındaki arılar onu yalar, okşar, temas eder. Ana arıyı ağzına arı sütü vererek besler. Besleme ağızdan ağıza olur. Bu besleme sırasında bakıcı arılara hormon ve feremon denilen maddeler geçer. Bu maddeler kovanda besin alışverişi (tarlacıların nektarı kovanda bir çok arıya ağız ağıza gelip paylaştırması) sırasında tüm kovana yayılır. Bu durum kovanın kendine mahsus bir kokusu olmasına yaradığı gibi, kız olan işçi arıların yumurtalıklarının gelişmemesine, baskı altına alınmasına neden olur. İşçi arıların yumurtalıklarının gelişmemesi istenen bir durumdur. Aksi takdirde kovanda yalancı ana oluşur. Bu hormonlar yetersiz kalırsa arı oğula meyleder. Ana arıyı besleyen işçi arılar 8- 10 tanedir. Bu arılar 1 dakikada bir değişirler. Bir günde ana ile temas eden arı sayısı 15 bine kadar çıkar. Daha sonra ana ile temas etmiş bulunan arılar, tarlacıların getirdiği nektarı boşaltırken ağız ağıza geldiğinden, arılar, anadan almış oldukları bu hormon ve feremonları diğer arılara da bulaştırırlar. Bu böylece devam eder ki, 5-6 saat içinde ana arıya temas etmemiş, ya da ana arıyla temas etmiş arıya temas etmemiş hiçbir arı kalmaz. Böylece, mesela anası ölmüş bir kovan 5-6 saat içinde anasızlığının farkına varır. Ancak kış gibi olumsuz şartlarda arılar uyuşuk bir vaziyette olduğundan ananın öldüğünü geç anlarlar. Bu 5-6 saat ortalama rakamdır. Kovanın gücüne ve mevsimin kuraklığına bağlı olarakta değişiklik gösterir. Kışın ölen ananın yerine , baharda günlük yumurta yada larva büyük ihtimalle olmayacağından ana arı yapma imkanı kalmaz, yeni ana arı üretemezler. Çünkü 1-2-3 günlük yumurtalardan ana arı yapılabildiği gibi 1-2-3 günlük larvalardan da ana arı yapılabilir. Ana öldükten sonra 6 nci günden sonra ananın öldüğünü anlayan işçiler yeni ana yapamayacaklardır. 3 günlük larvalardan yapılan ana arıların kaliteside şüphelidir. Yazın kurak mevsimde anası ölen arı, yada arıcı tarafından yeni ana yapsın diye bölünen yada anası öldürülen kovanlarda ana yapılmayabilir. Yada döllenme zamanında veya döllendikten sonra ana öldürülebilir. Böyle durumlarla karşılaşmamak için ana üretilmesi ve döllenmesi döneminde şerbetlemek çok yararlıdır. İlaçlamalar, yağmacılıkta ana arı döllenmesine zararı olabilir.

Resim (4) te ana arı ortadadır. Ananın çevre sinde onaya rağbet gösteren işçi arılar bulunmaktadır. Ana arı işçi arıların verdiği arı sütü ile beslense de, çaresiz kalınca kendisi bal ve polen yiyebilir. Bal yiyen ana yumurtlamaz.

YALANCI ANA : Ana arı ölünce ananın öldüğünü geç anlayan arılar, artık ana hormonu ve feromonu almadığından işçilerden bir kısmının yumurtalıkları gelişerek yumurtlamaya başlarlar. İşçiler bazı işçi arıları arı sütü ile beslerler. Buna YALANCI ANA denir. Herhangi bir nedenle anası ölen kovanda kapalı yavruların bitmesi yalancılama sürecinin başlangıcıdır. Yalancı ana hem asıl anaya benzeyen yalancı ana, hem de işçi arıya benzeyen YUMURTLAYAN İŞÇİ dir. Büyük ihtimalle arıcı yumurtlayan işçileri görür. Yalancı analı kovanda, yaşlı larvalardan ana memesi takıldığı da görülebilir, ancak bu memelerde arı sütü az olur ve memenin beslenmesine devam edilmez. Bu memelerin ağzı kapanmaz, ve genellikle arılar bu ana memesini beslemekten vazgeçerler. Böyle yumurtlayan işçilerin olduğu kovanda yapılmış olan, görünümü kaliteli ana memesine benzeyen bir memeyi bozduğumda içinden arkek arı çıktığını gördüm.

Yalancı ana arı gözlere 3-5 gibi fazla sayıda yumurta atar. Yumurtalarda küçük yapılı ve eğik olabilir. Ayrıca gerçek ana gibi petekte yumurtlanan bölgeye komple yumurta atmaz. Bu sayılanlar arıcıya sık lazım olur. Yalancı ana ve gerçek ana yumurta farkı akılda devamlı tutulmalıdır. Yumurtalardan çıkan larvaları yumurtlayan işçiler kendisi besler, pupalar kabarıktır ve erkek yavru olur. İşçi yavrusu olmaz. Bu yüzden kovan söner. Yeni ana yapmazlar, verilen döllü anayı kabul etmezler. Yaşlı ana bala belenerek arıya direk verilir. Kabul oranı yüksektir.

Bazende gerçek ananın gözlere çift yumurtladığı olur. Karıştırılmamalıdır. Yalancı analı arıları zayıf arılarla birleştirerek değerlendirmeliyiz. Yalancı analı kovan zayıf arının üzerine konulur. Araya sinek teli koymalıdır. 1/1 şerbet verip kovan kapatılır. 4 tam gün sonra tel alınır. Bu 4 gün zarfında bir avuç arı, ömrünün dolması veya hapis kalmak, içeride kargaşa gibi nedenlerle ölür. Fakat garantili bir usuldür.

Yalancı analı kovan şu şekilde de yapılabilir. Yalancı analı kovanın arıları zaten tarlacı olduklarından, genç arı olmadığından tarlacı arı olarak yararlanmak için ve zayıf arıların tarlacısı az olacağı için zayıf arıları desteklemek (‘’tarlacı arı’’ landırmak) ta kullanılabilir. Zayıf kovanı yalancı analı kovanın yanına getirerek, yalancı analı kovan yerinden kaldırılır. Kenara konulur. Zayıf arı yalancı analı kovanın yerine konulur. Hem zayıf kovana , hem yalancı analı kovana, hemde uçma tahtasına aynı kokulu şerbet(yağmacılık riski varsa aynı koku) püskürtülerek yalancı analı kovanın arıları zayıf kovanın önüne silkilir. Silkilmiş arıların üzerinede aynı koku püskürtülür.. Bu koku arıların üzerine direk sıkılmamak üzere bayan parfümüde olur. Tercih şansı varsa, gül gibi hafif kokulu olanları tercih edilmelidir.

Yalancı analı kovanlar gazete kağıdı koyarak ta birleştirilebilir. Yan bölme teli, yan gazete kağıdı ilede üst üste kovan koymadan birleştirme yapmak mümkündür.

Yalancı analı kovanı uzağa silkmenin karı yok, zararı vardır. Ancak yalancı anaya düşmüş kovanın zaten arıları yaşlanmış, balı azalmıştır. Yalancılama ilerlediyse arılar aç ve çoğu erkek arıdır. Analandırılsa bile ciddi bir kazanç sözkonusu değildir. Böyle durumlarda kovana azcık bal bırakılıp kendi haline bırakılabilir. Bu şekilde kovan zaten söner. Eğer yalancı arıların arısı bulunduğu yere silkilirse yandaki kovanlara girer. Yandaki kovanlar zayıf ise daha iyidir. Tabi bu durumda önceden yalancı arılara parfüm sıkmak, aynı parfümü yandaki kovanlara sıkmak, ve uçma tahtasına sıkmak gereklidir. Yinede birkaç gün sonra ana arı kontrolü yapmak yararlıdır. Arılara hiçbir zaman acımasız davranılmamalıdır. Hayvanlar masumdur. Günahkar insanlar yüzünden Allah bazen yağmur vermese de, hayvanların masumluğu yüzünden vermektedir. Arıları gece soğukta bırakmak, onlara sevmediği kokular uygulamak, naylon, suni gübre dumanı vermek, arılara eziyet etmektir. Soğukta arıların kovanını açmak, muayene etmeye kalkmak, doğru değildir.Yavrularını üşütürsünüz.

ANA ARI BOYAMA:
2010 yılı mavi
2011 beyaz
2013 kırmızı

2014 yeşil renkle boyanır. Bundan sonraki yıllar bu sıra ile gider. Yani 2015 mavidir. Ana arıyı numaralandırabiliriz. Numara kovanın kabul ettiği, yumurtladığı ve yumurtalarının üzeri örtülmüş anaya yapılabilir. Yeni döllenmiş arıya boya veya kokusuz oje yapabiliriz, ancak numara yapıştıramayız. Kokulu oje yaparsak arıya hemen iade edilmez. Alıştırarak vermek gerekir. Anayı arılar kesebilir.

Ana arı yakalama aparatı kullanılarak numaralandırma veya boyama yapılabilir. Elle yapacaksak sağ elle ana kanatlarından tutulur. Sonra ayaklarından sol elle tutulur. Sadece sağ taraftaki 2-3 ayağını tutsak yeter. Boya kalemini arının kanat tarafından değil, baş tarafından yaklaştırmalıyız. Yoksa o anda arı kanat çırparsa boya, oje kanatlarına vücuduna sıçrar. Rezil ederiz. (Ananın hiçbir zaman karnından tutulmaz.). Ana değiştirileceği zaman ‘’Acaba bu anayı arılar kendisi değiştirmiş midir’’ diye haklı olarak korkarız. Ana arının boyanması veya numara yapıştırılmasının asli faydası budur. Ana arılar kokusuz boya ile boyanabilir de. Bu boyalarda paint – maker yazısı yazıyor. Uni posca yazan markalarda bu iş içindir ve beğenilmektedir. Yaklaşık 5-7 lira değerindedir. Fakat bu boyaların zamanlı çıktığını bazı arıcılar söylemektedir. Bu nedenle kadınların tırmak ojesi kullanılabilir. Bu ojelerin kokusuzu da olmalı. Genelde kokulu olduğu için ana boyanıp kovana iadesinde ana arıyı yabancı addedip öldürebilmektedirler. Onun için alıştırarak, kafeste kovana iade edilir. Ana arı kafesi veya ana arı koruma tüpü, hatta ana boyama aparatı içinde kovana iade edilmelidir. Ben bu içi için şerbetleme deliğinden boyanmış anayı kafeste vererek, arıların bir saat içinde açabileceği kafes yaptım. Boyamız-ojemiz kokulu değilse veya elimizin kokusunu bulaştırmadıysak yada numara yaptıysak 5 dakika bekleyip boya veya tutkal kurumalı, sonra kovana verilmelidir. Numaralama ve boyama işi için önceden erkek arılarla çalışılarak acemilik çıkarılabilir, kendine güven gelebilir. Ana arının bir kanadının 1/3 ünü kesmekte eskiden uygulanan şeylerdendi. Ananın yumurtlamasına zarar verir. Kanadı kesilen anayı arılar değiştirebilir. Kanat kesilen ana arı ilk oğulda uçamayacağından kovan önüne düşer. Bu durumda arılar yeni anaların çıkmasını bekleyerek yeni ve dölsüz ana ile ilk oğulu vermiş olurlar.

Arıcı arkadaşlarım, bu ve buna benzer bilgiler, arıcılığı tam olarak yapmamız için

gereken bilgilerdir. Dünyada Amerika ve Çin de kovan başı ortalama 30 kg bal üreten arıcılar, ülkemizde 15-20-25 kg bal üretebilmektedirler. Bunun asıl nedeni arıcıların az arı ile çalışmaları ve arıcılık bilgilerini yeterince arttırmamalarından ileri gelmektedir.Anadoluda kurak bozkırlarda mevsim kısa olmaktadır. Bununda etkisi vardır.

Ana arı konusu önemlidir. Bilgilendirmeye devam edelim.

Ana arı kovanı gezerek, yumurtlayacağı petekleri, peteklerin temizliğini, bal ve çiçek tozu durumunu, tarladan gelen bal durumunu inceleyip ihtiyaca göre ve bakabilecekleri sayıda yumurta atar. Kovanın sıcaklığını da hesaplar. Bir ana güzel hava şartlarında ortalama günde 1500 yumurta yumurtlar. İlkbaharda Nisanda günde birkaç yüz, çiçekler daha bollaşınca 1000 e kadar yumurta atar. Ancak oğul çıkartmaya karar vermiş kovanlarda analar günde 2000 den daha fazla yavru atarlar.. Bal ve polenin tamamen kesilmesi durumunda ana yumurtlamayı keser ki, bu dönemde anaya hürmette kalmaz. Kışında kovanda yavru yetiştirmesi yoktur. Ana arı işçi arılardan daha uzun ve daha kalındır. Vücutları uzun olduğundan kanatları kısa görünür. Daha parlaktır. Kovanda gezerek boş ve temizlenmiş gözlere yumurtlarlar. Erkek arıdan daha incedir. Ömürleri 6-7 yıl kadar olur. Ancak modern arıcılıkta en iyisi üzerinden iki kış geçmemiş ana arılar kullanılmalıdır. Yani tek kış geçirmiş ana arılar tercih edilmelidir. 2 kış geçirmiş analarda bölgemizde kullanılabilir. Bunun nedeni arılarımız kısır mevsimde az yumurtlamak zorunda kaldığındandır. Ancak 3 ncü yıl müsait bir dönemde değiştirilmelidir. 3 yaşındaki analarımızın döllenmesi iyi olduysa, 3 ncü yılda güzel (yeterli sayıda ve döllü yumurta ) yumurtlama ihtimali % 70 dir. , ancak oğula gitme ihtimali yükselmiştir. Bu arı, mevsim oğul için müsaitse % 85 oğula gider dersek fazla yanılmış olmayız. 4 ve daha yaşlı anaların yumurtladığı yumurtaların bazen yarısı işe yaramaz. Dölsüz çıkar yada diploid olduğundan sökülür. Arıcı bunu göremez. Yerli arılarımız 3 yaşından sonra mevsim oğula müsait olduğu yıllarda anayı 3-4 veya 5 nci yıl değiştirir.

Ana arı bol yumurtlayıcı olmalı, yumurtaları gözlere sırayla (Göz atlamadan) yumurtlamalı, mensup olduğu (doğduğu) kovan bal yapıcı olmalıdır. . İyi döllenememiş, kendi ırkından olmayan analar ve sakat analarıda arılar değiştirebilir. Ancak arı kendi ana değiştirirken çok ‘’zaman kaybı’’ olabilir. Genelde önce anayı öldürüp, meme yaparlar. Bazende meme takıp, eski anayı yumurtlatmaya devam ederler. Arılar ana arıyı bal mevsiminden önce değiştirirse o yılın balı kaçırılmış olur. Bal mevsimi uzarsa arı bal yapar. Ancak bazen arılar sonbaharda, veya yazın bal mevsiminden sonrada veya bal mevsimi sonlarında ana değiştirebilir. Bu durum istenen bir durumdur. Arıcı ananın değiştirildiğini de bilemeyebilir. Kovan kontrolleri en geç 15 günde bir devamlı yapılıyorsa, kovanda kapalı yavru olmamasından, veya açık yavru olmamasından ana değiştirme yaptığı fevkalade anlaşılabilir. Yaşlı anayı öldürüp genç ana vermeye kalkarken, bilmeden yeni genç anayı öldürmüş olabiliriz. Genç ana arı daha pratik, parlak olur. Hareketleri daha hızlıdır.

Bal mevsiminde arılar bazen kata meme takabilir.. Bu durum arıların katta çalışırken, kuluçkalıktaki ananın hormon ve feremonlarını alamamasından kaynaklanır. Kovanda mevcut fazla olduğundan ana materyali arılara yetmez. Bu nedenle kata meme takabilirler. Bilahere ana arı kata çıkınca bu memeleri zaten bozar.

Ana değiştirmede arılar peteğin tam ortalarına bir-iki meme yaparlar. Bazen ‘’ani ana arı kaybı’’ olursa arılar memeyi ortaya ama biraz fazla yaparlar. Bazende oğul mevsiminde hava şartları oğul için kritik olursa arı kararsız kalıp, 7-8 adet meme ile oğul kararı alırlar, sonradan vazgeçebilirler. Normalde oğula karar almış arılar en az 10-15 meme takarlar. Bu memeler kovanda mevcut ana arıdan korunması gerektiğinden kenarlarda olur.

Ana arı oğulcu olmayan kovanlardan üretilmelidir. Ana arı eğer kovanda peteklere boşluk bırakarak yumurtluyorsa yaşlı demektir. Derhal döllü bir ana ile değiştirmekte yarar vardır. Mesela komple yavru olan bir petekte tek bir yüzde yaklaşık 2.250 adet yavru vardır. Bu kadar gözde yüz veya birkaç yüz boşluk olması normaldir. Birkaç yüzden fazla boş gözler varsa ana yaşlıdır. Resim (7) de komple yumurtayı peteğe yumurtlamış ananın yavruları görülmektedir. Böylesi bir ana iyi demektir. Ancak kışın petekte hiç yavru olmadığı gibi, Nisanda da bu peteğin ¼ ü, (yani 4 te biri) kadar alanda yavru varsa gayet iyi demektir. . Ayrıca yaşlı ana arıda yavru alanı karışık olur.. Yani bir halka kapalı yavru, bir halka açık yavru, bir halka yumurta olur. Ana birden (aynı gün tamamını) yumurtlayamamıştır. Yaşlılığına delalettir.

Ayrıca ananın kanat uçlarının yıpranmış , çatallaşmış olması, yumurtayı petek gözünün tam ortasına koymaması, petek gözlerine aralıksız ‘’el ayası gibi’’ yumurta bırakamaması yaşlılık alametlerindendir denmektedir. Yaşlı ana ağır, ve arkası yere sürünmektedir.

Kovanın yaşlı anası değiştirilirken, para ile döllü ana arı satın alınabileceği gibi, kendi ana arımızı kendimizde yetiştirebiliriz. Döllü satılan ana arılarda ticari kaygılar neticesi olumsuzluklar olabilecektir. Ayrıca bölgemizin, yada bölgemize yakın (mesela ankara) analarından döllü ana yetiştirilmelidir ki bizim için uygun olsun. Aslında bölgemize uygun ana yetiştiricileri bulunmaktadır, ancak ticari kaygılar, özellikle erkencilik nedeni ile orta anadolunun arısı iklimi sıcak bölgeye götürülmekte (Antalya gibi), orada ana yetiştirilmekte, fakat döllenme bölgesinde yerli ırk arıların olduğu izole ana çiftleştirme bölgesi olmaması nedeniyle döllendirme konusunda güven duymak güçleşmektedir. Yani yerli ırk arınız İtalyan ırkı erkeklerle çiftleşmiş olabilmektedir. Diyelimki döllendirme için dölsüz analar, yada ana memeli kovan orta anadoluya getirildi. Buda pek uygun değildir. Zira orta Anadolu da havalar güzelleşmeden olacak döllenmelerde proplem olma ihtimali artmaktadır.. Böyle kötü havalarda analar döllenir, ancak bir veya birkaç aylık ana olur, çünkü döllenme yetersiz kalmıştır. Arı böyle anaları kendisi değiştirir. Hava şartları anaların döllenmesi döneminde güzel olmalı, havalar açık olmalı, bol erkek olmalı, erkekler olgunlaşmış olmalıdır. Tüm bu nedenlerden dolayı bölgemizde ana arı üreticileri olmalı, güvenilir üreticilerden arıcılar ana arı temin edebilmeli, yada ana arılarını kendileri yetiştirmelidirler.. Orta anadolu şartlarında yerli ana arı üretip satan zor bulunmaktadır. Kayseri, sivas, ankara, çorum, çankırı, konya gibi orta anadolu ikliminde yetişmiş güvenilir ana arılar bulunabilmesi ortaanadolu arıcılığının gelişmesi için gerekli.. Bu zorluklar sonucu: Arıcılar kendi analarını kendileri yetiştirmeli diyoruz.

Ana arı arıcılıkta çok önemlidir. Bu konuda bilgilendirmeye devam….

Ana arının yumurtadan itibaren 16 günde çıktığı hatırda mutlaka kalmalıdır. Ana üretmeye karar vermiş işçiler 1,2,3 günlük yumurtalardan ana arı yapabildikleri gibi 1- 2 günlük larvalardan hatta 3 günlük larvadan da ana arı yapabilirler , fakat 3 günlük larvadan yapılan ana kalitesiz olabilir.. Ancak oğul çıkaracak arı , ana arıyı günlük yumurtadan itibaren belirler. Larva olur olmaz ana arı besini ile (sadece arı sütü ve çok fazla arı sütü) beslerler. Önce ana arı gözüne yumurtlaması için ana arıyı zorlayıp yumurtlatırlar. 3 gün yumurta olarak kalan ana arı, 6 gün larva, 7 günde pupa olarak kalırlar. 16 ncı günde gözü kemirerek çıkarlar. Ana arı gözleri normal işçi arı gözlerine benzemez. Terzilerin iğne ile dikiş dikerken kullandıkları yüksük vardır. Bu yüksük parmağa geçirilir ve dış tarafı nokta nokta girintilidir. Bu yüksüklere benzerler. Resim (3). Girintili çıkıntılı olmayan, düz ana arı gözlerinin (Yuvalarının, memelerin) analarının kalitesinden şüphe edilmelidir. Ana arı yüksükleri peteğe dıştan eklenmiş gibi durmalıdır. Bu yüksükler üstten, yani yüksüğün tepesinden açılmışsa, içinden ana arı sağlam olarak çıkmış demektir. Ancak yandan açılmışsa diğer ana arı tarafından bozulup iğne ile sokularak öldürülmüş demektir. İçindeki ana ölüsü işçi arılar tarafından çıkarılıp atılmıştır. Bir ana arı yuvasından çıkar çıkmaz, bir miktar dinlenmeden sonra, kovanda başka ana arı olup olmadığını denetlemek için hızla rakip ana arı arar. Aynı zamanda ana arı memelerini bulup yandan bozarak iğnesi ile sokup öldürür. Ancak işçi arılar diğer analarında çıkmasını istiyorsa öldürmesi için izin vermezler. Kovan oğul çıkarmak istiyorsa izin vermez. Diğer durumlarda izin verir. Ana arı eğer kovanda başka ana varsa onunla hemen kavgaya başlar. Birbirlerine girerler. Ve güçlü olan diğerini iğneleyerek öldürür. Bazen diğer ana kovandan kaçabilir. Kavga eden analardan birisi sağlam kalır. Sakatlanma olmaz. Diğer ana arı gözlerini bozmak için ana arıya izin verilmeyince ve başka anaların varlığına işçiler müsaade edince halihazır analar kovanda öterler, bazen de oğula gidecek ana arılar kovandaki diğer analara ‘’ben gidiyorum’’ mesajı verirler veya bazı durumlarda, işçi arılara ‘’neden izin vermiyorsunuz, öldüreyim’’ anlamında öterler. Bu sesler ‘’tiii’’ yada ‘’tüüüüd’’ şeklindedir. Kvak kvak diye öttüğü de kitaplarda yazılıdır. Normal şartlarda ilk oğuldan 7 gün sonra ötmeler olduğu, ve bu ötmeler sonrası 2 nci ve diğer oğulların çıkmaya başlayacaklarını tecrübeli arkadaşlar anlatmaktadır. Gece kovana kulak dayanınca tiii sesi duyulur. Ya da tüüüüüt şeklinde ses/ler duyulur. Ana arıların iğnesi sadece diğer rakip anaları öldürmek için kullanılır. Ana arılar ele alınmamalı, alınacaksa kanadı yada göğsü veya ayaklarından tutulmalı, karnından kesinlikle tutulmamalıdır. Zira üreme organları, iç organları ve spermler zarar görebilir.

ANASIZlık alametleri: Herhangi bir nedenle kovanın anası ölebilir. Böyle anasız kovanlarda uçma tahtasında başı boşluk olur. Arılar iştahla düzenli çalışmaya gitmezler, gelen arı direk içeriye girmez. Normal kovanlardaki davranışlar ile kıyaslanıp bu durum anlaşılabilir. Kovana sinek ve sarı arı girmesi kovanın öldüğüne işarettir. Kovan uçma tahtasında yağmacılar olmasıda anasızlık alametlerindendir. Anasız kovanlarda e rken ilk baharda diğer kovanlarda hiç erkek arı olmadığı halde , bunların önünde dolaşan, kovan önünde uçuşan erkekler dikkat çeker . Erkeklerde büyüklü, küçüklüdür.

Yaz kuraklarında herşey sakinken kovanın arka taraflarında kovana giriş için uçuş yapan 2 arı görmek, anasızlık alametidir. Anasız kovan açılınca bir vozurtu sesi gelir. Sarsıntıya karşı tepkiler güçlüdür. Açlıkla ikisi karıştırılmamalıdır. Aç arı daha sokucu olur. Anasız arının kovanına kulağını yapıştırıp hafif vurulduğunda 20-30 saniye kesik kesik ve zayıf vızıltı sesi gelir.. Analıda 3- 5 saniye ve güçlü ses gelir. Vınn diye ses duyulur.

ARI IRKLARI : Tarımda herhangi bir iş kolunda verimli çalışıp, bol ürün elde edebilmek için en iyi cins ırkla / en iyi cins tohumla ve fidanla çalışılmalıdır. Arıcılıkta da öyledir. Arılar ne özellikte iseler o özelliklerini korurlar. Getirildiği bölgeye adaptasyonu mümkün değildir. Bu yüzden bölgemizin arıları bizim için en iyi ırktır. Ana arıları kendimiz yetiştirerek ve kendi arılarımızın en iyilerinden damızlık yaparak, arılarımızı selekte (en iyilerini seçmek) etmemizde yarar vardır.

Arı stok ve yavru dengesini iyi yapabilmelidir. Yani arı, yavru miktarı ve bal miktarını dengeli ayarlayabilmelidir. Kendi bölgenizin arısı bunu gayet iyi yapar. Diğer arılar yavruyu az yapıp, balı stoklayamaz, yada fazla yavru yapıp, gelen bal yavruya harcanır, stok yapamaz. Yığılca arısının bol yavru yapması ve kuluçkalığında balı kalmaması bundandır. Tabiatta ‘’denge’’ yada ‘’orta yol’’ denilen kural insan hayatındada çok gizemli (ama açık- seçik ) olduğu gibi arılardada geçerlidir. Bunun aksi aşırılıktır. Az veya çok olmasıdır. Yığılcanın arısı bölgemizde orta yolu tutturamamakta haksız değildir. Her ne kadar çok iyi bal ve yavru yapsada, uyumsuzluklarıda vardır.

Dünyada önemli 3 arı ırkı vardır.

İTALYAN ARI IRKI . Dünyada en iyi arı ırkıdır. Bölgemize uymaz. Zira Akdeniz iklim şartlarına uygun ırktır. Bölgemizde kışın kışlayamaz ve ölür. Çok yavru atar, iyi bal toplar. Sakindir. Bölgemizde kışlatmaya kalksanız, sonbaharda polen ve bal varsa basar yavruyu. Soğuk havbaları hesaplamaz.

KORNİYOL ARI IRKI . Buda dünyada en iyi saf ırklarındandır. Bu ırkta bölgemiz için uygun değildir. Oğula meyillidir. Az propolis yaparlar. Kışın az bal tüketirler. Yağmacılığa meyili yoktur.. Yavru çürüklüğü ve nosemaya dayanıklıdır. Solvenya-avusturya bölgesi arısıdır. İklimi sert, kışlar yağışlı ve soğuk, yazlar serindir… Alp dağlarının arısı olan korniyolun anavatanında yıllık yağış miktarı 3000 mm dir. (Tosya’da 467 mm).. Bu arı iklim özellikleri bakımından bölgemize uymaz. Yerli arılarımız korniyol ve Kafkas ırklarının özelliklerini andırmaktadır.

KAFKAS ARI IRKI . Bu ırkta dünyadaki kaliteli saf ırklardandır.

Kafkas arı ırkı bölgemiz için nispeten uygundur. Ancak bu ırkın kendi yerli arılarımıza göre avantajlı ve dezavantajlı tarafları vardır. Bu olumlu ve olumsuz özellikleri yerli arılarımıza kıyasla şöyledir.

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.