Press "Enter" to skip to content

Dilek Taygun Kır Papatyası PDF

Bölüm – 12 (Seni istediğim zaman bırakırım papatya.)

Dilek taygun kır papatyası

Текущие, впервые опубликовано Oct 26, 2014

''Bela mısın kızım sen?'' Genç kızın dudakları alaycı bir şekilde kıvrıldı. ''Evet, ama tatlı bela.'' Adam karşısında ki kızın rahatlığına anlam veremiyordu. Bir kadın nasıl bu kadar umursamaz olurdu? Ah, doğru ya bu kendini tatlı bela olarak gören kadın değil küçük bir kız çocuğuydu daha! - ''Gökhan seni seviyorum.'' Adam umursamazsa omuz silkti ve omuzlarını tuttuğu genç kızın gözlerine alaycı bir şekilde baktı. ''Senin beni sevmen değil Barbie bebeklerinle oynaman gerek ufaklık. Boyundan büyük işler yapmaya kalkışma.'' - Olamazdı dimi? Küçük, şımarık bir kız çocuğuna aşık olması gibi bir şey tamamen saçmalıktı. Olmamalıydı. Sinirle homurdandı adam. O küçük kız çocuğu kalbini çalmıştı işte! Onun o küçük gözlerini, o muhteşem burnunu ve dolgun dudaklarını düşünmediği bir an bile yoktu. Kim bilir dudaklarının tadı nasıldı?

Все права защищены

Оглавление Последнее обновление Oct 21, 2018

Bölüm 1 (Anneniz bu kadar genç olduğunuzu söylememişti)

Bölüm – 2 (Erkek arkadaşın var mı?)

Bölüm – 3 (Çok yakışıklısın, şey yani ben. )

Bölüm – 4(Fiyat etiketlerine bakmalısın.)

Bölüm – 5 (Beni mi bekliyordun?)

Bölüm – 6 ( Trip mi atacaksın? )

Bölüm – 7 (Sus)

Bölüm – 8 (Sana ayak uydurmak mı?)

Bölüm – 9 (Aşk aptallık değildir.)

Bölüm – 10 (Beni mi izliyorsun?)

Bölüm – 11 (Beni bırakma, lütfen. )

Bölüm – 12 (Seni istediğim zaman bırakırım papatya.)

Bölüm – 13 (Hataydı. )

Bölüm – 14 (Neyse, boş ver.)

Bölüm – 15 (Seni seviyorum.)

Bölüm – 16 (Aileni mi özledin?)

Dilek Taygun “Kır Papatyası” PDF

“Kızma…”
Kızın ağzından bu kelime yalvarır bir tonda çıkmıştı. Adam daha fazla dayanamayarak masanın üzerinden elini uzatarak kızın elinin üzerine bıraktı.

“Kızdığım sen değilsin küçüğüm… Kendime kızıyorum.”
Genç kızın kavisli kaşları şaşkınlıkla kalkmıştı. “Neden?”
“Bana emanet edilene sahip çıkamadım,” dedi adam yüzünde sıkıntılı bir ifadeyle.
“Ben… Ben senin için sadece bir emanet miyim?”

Mir.az’a Destek İçin Bağış Yapın!

Sitemizin aktif kalabilmesi için Patreon hesabı açtık ve desteğinizi bekliyoruz. Birkaç dolar bile olsa, desteğiniz bizim için çok şey ifade eder. Neden desteğe ihtiyacımız var?

Dilek Taygun “Kır Papatyası” PDF

Kitabı sadece kayıtlı kullanıcılar indirebilir.
Destek için kitaplara yorum yazabilir ve Telegram kanalımıza katılabilirsiniz. Teşekkürler.

Mir.az-dilek-taygun-kir-papatyasi.pdf

Sitemizde yer alan kitaplar, okuyuculara tanıtım amacıyla sunulmuştur. Bu kitaplar, çeşitli konuları içeren ve farklı yazarlar tarafından kaleme alınmış eserlerdir.
Unutulmamalıdır ki, yazarların ve yayıncıların emekleri sayesinde ortaya çıkan bu eserler, birçok zorlu süreçten geçerek okuyucularla buluşmuştur. Bu nedenle, yazar ve yayıncıları desteklemek için kitapları satın almanızı öneririz.

Kır Papatyası – Dilek Taygun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kır Papatyası kimin eseri? Kır Papatyası kitabının yazarı kimdir? Kır Papatyası konusu ve anafikri nedir? Kır Papatyası kitabı ne anlatıyor? Kır Papatyası PDF indirme linki var mı? Kır Papatyası kitabının yazarı Dilek Taygun kimdir? İşte Kır Papatyası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi.

22 Aralık 2022 18:00 Kitap

Kitap Künyesi

Yayın Evi: Mendirek Yayıncılık

İSBN: 9786059821001

Sayfa Sayısı: 360

Kır Papatyası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Sen yasak elmasın, papatya. ”

“Kızın ağzından bu kelime yalvarır bir tonda çıkmıştı. Adam daha fazla dayanamayarak masanın üzerinden elini uzatarak kızın elinin üzerine bıraktı.

“Kızdığım sen değilsin küçüğüm. Kendime kızıyorum.”

Genç kızın kavisli kaşları şaşkınlıkla kalkmıştı. “Neden?”

Bana emanet edilene sahip çıkamadım,” dedi adam yüzünde sıkıntılı bir ifadeyle.

“Ben. Ben senin için sadece bir emanet miyim?”

Kır Papatyası Alıntıları – Sözleri

  • “Düşmedi mi hâlâ cemre başına? Geçmedi mi yağmurun ıslak kokusu? Var mısın bu yolda, yanı başımda? Yasla ruhunu bana kır papatyası.”
  • Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam.
  • Hiçbir acı ebediyete kadar insanın yanında kalmıyordu.
  • Bu adamla yaşamak dört mevsimi yaşamak gibiydi.
  • İnsanın içindeki acı bir süre sonra soğuyordu.
  • ”Sen yasak elmasın papatya. ”
  • Kalbimde söndürülmeye muhtaç bir yangın vardı.
  • “Asla istediklerinden vazgeçme.”
  • Kalbimde söndürülmeye muhtaç bir yangın vardı.

Kır Papatyası İncelemesi – Şahsi Yorumlar

Yazarın affına sığınarak kitabı biraz eleştirmek istiyorum.öykü çok tutarsız geldi kadın karakterini çok sıradışı gerçeklikle pek alakasi yok gurursuz çok aşık bütün ipleri erkek karaktere vermiş sinir oldum.kitabi sırf merakımdan birde yarıda bırakma huyum yok diye bitirdim.cerez niyetine okudum ama benim için tam bir fiyaskoydu belki okumaya yeni ilgi duyan biri okuyabilir.karâkterleri hangi açıdan incelerseniz inceleyin tutarlı gerçeğe yakın hiçbir yanları yok.Edebiyatin e si zaten yok kitapda.Bastan sona geyik yapmış yazar.birde sürekli aynı cümleleri tekrarlamis. (Arzu kuran)

kitap yorumu: İlk Dilek Taygun kitabımı okudum Hemen konusundan bashetmek istiyorum. İnci üniversite sınavına hazırlamak için İstanbul’a gidecektir. Tanıdıklarının oğlu Gökhan’ın yanında kalacaktır. İnci, kendi halinde bir kızdır ve hayatta tek varlığı babanesidir. Gökhan ise titiz ve düzen hastası bir adam. Bu sözümü öylesine söylemiyorun gerçekten düzen hastası bir adam Hiç sevmem öyle insanları. Birbirlerini gördükleri anda ikisi de birbirinden etkilenmiştir. Fakat Gökhan düzen hastası olduğu kadar geleceğini bile planlamıştır, kadınlarla takılır ama sevgili olmaz, evleneceği kadın ise kendi statüsünde olacaktı ve mantık evliliği yapacaktır. Aldığı nefes sayısını bile planlamış kısacası. İnci onun hayatına bomba gibi düştü. Ne kadar inkar etse de aşka yolunu buldu diyordum ki Gökhan odunluğunu konuşturdu Yani bir baş karakterden ilk defa bu kadar nefret ettim beni arada bıraktı. Sevmekle sevmemek arası Kitabı bir günde değil bir kaç saatte bitiyor. Atıştırmalık bir kitap. Sadece kitabın bazı yerlerinde kopukluk vardı. Okurken bu neydi deyip aklımda soru işareti bıraktı Daha detaylı yazılabilirdi diye düşünüyorum. Eğer şu sıralar kitap okuyamıyorsanız tavsiye ederim (Aslı Açıkgöz (dreamwhite_s))

Güzel bir kitaptı. Konusuna gelince, İnci üniversiteye hazırlanabilmek için babaannesinin uzaktan bir akrabasının oğlunun yanına gidiyor. Yani Gökhan’ın. Gökhan ise; İnci’nin tam tersi, sakin ama aslında sert bir adam, düzen hastası olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Biraz da titiz bir adam, İnci’nin tam aksine ve iş kolik. Daha sonra işte olaylar başlıyor. Kitap gerçekten akıcıydı. Okurken sayfalar akıp gidiyor. Kapağını, iç tasarımını ve yazı puntosu da çok hoşuma gitti. (Persephone)

Kır Papatyası PDF indirme linki var mı?

Dilek Taygun – Kır Papatyası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kır Papatyası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dilek Taygun Kimdir?

Sosyal paylaşım platformu Wattpad’de “@Yelomi” adıyla yazmaktadır.

Dilek Taygun Kitapları – Eserleri

  • Kalbime Fısılda
  • Sevdanın Külleri
  • Kır Papatyası
  • Gelinim
  • Bendeki Sen
  • Sevda Yanığı
  • Dikenli Gül

Dilek Taygun Alıntıları – Sözleri

  • Güce aşık bir adam olsam da gösterişten hiç haz etmezdim. Çünkü gerçekten değerli olan şeylerin gösterişe hiçbir zaman ihtiyacı yoktu. (Kalbime Fısılda)
  • “Sevilmek istemişti bu lalp. Sevdiği kalp tarafından sevilmek. Sadece sevilmek. Sevdiği adam tarafından sevilen bir kadının cennetini yaşamaktan başka bir dileği yoktu. ” (Sevda Yanığı)
  • “Düşmedi mi hâlâ cemre başına? Geçmedi mi yağmurun ıslak kokusu? Var mısın bu yolda, yanı başımda? Yasla ruhunu bana kır papatyası.” (Kır Papatyası)
  • “Bu imkansızdı. O gündüz gibi her zaman aydınlıkken ben gece gibi karanlıktım. Aynı anda hem gece hem gündüz olamazdı.” (Gelinim)
  • “Teşekkür ederim,” “Ne için?” “Yaralarımı pansuman ettiğin için.” (Gelinim)
  • Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam. (Kır Papatyası)
  • “Öyle bir şey ki bu. Ne onu kalbinden atabiliyorsun ne de varlığıyla yaşayabiliyorsun. Canını yakıyor, hayatını mahvediyor fakat buna rağmen ondan bir adım bile uzaklaşmak istemiyorsun. Ondan kaçmak istediğin zamanlarda ise sanki kader sana oyun oynar gibi tüm yolları ona çıkarıyor. Kısacası seni ne onunla yaşatıyor ne de onsuz. (Sevda Yanığı)
  • Sonuçta böyle bir rüya, ancak masallarda gerçek olabilirdi. Ne yazık ki hayat masallardaki kadar güzel değildi. (Bendeki Sen)
  • “Kalbimi çaldın devedikeni. Yıllardır senden kurtarmaya çalıştığım kalbim, artık senin esirin.” (Gelinim)
  • “Benim kızım baş belası değil! Ona düzgün davranacaksın. Benimle olan derdini ona yansıtmayacaksın.” Öyle bir kahkaha attı ki korkuyla geriledim. Belimden tutarak beni kendine doğru çekti. Otoparkta, arabanın içinde, neredeyse onun kucağındaydım. Birisi görse tam bir rezaletti. “Sana benzerse tam bir baş belası olacak.” “Ahmet!” “Senin kadar güzel olursa, onu korumak için erkek neslini yok etmem gerekebilir.” Gülümsedim. Ahmet bana güzel mi demişti? Bir anda tüm öfkem silinip yerini saf bir meraka bıraktı. “Ben güzel miyim?” “Güzelsin. Can yakacak kadar güzelsin.” (Sevdanın Külleri)
  • “Seni seviyorum,” diye fısıldadım.”Seni seviyorum Doğan. ” “Bende seni seviyorum Devedikeni. Tıpkı senin beni sevdiğin gibi ben de seni seviyorum!” (Gelinim)
  • “Kalbin en derinlerine inmek gerek, gerçek sevgiyi bulabilmek için. Çünkü gerçek sevgi öyle bir işler ki kalbe, ne yaparsan yap oradan silemezsin. Sen sildim zannedersin ama o, öyle bir anda kendini hatırlatır ki ne o sevgiye geri dönebilirsin ne de o acıdan kurtulabilirsin. ” (Sevda Yanığı)
  • Dünyanın kanunuydu bu; zayıf olan güçlü olana yenilmeye mecburdu her zaman. (Kalbime Fısılda)
  • Hayatımda pişmanlığa yer yoktu, pişmanlığa asla yer veremezdim. (Kalbime Fısılda)
  • Bu adamla yaşamak dört mevsimi yaşamak gibiydi. (Kır Papatyası)
  • Birbirlerine büyük bir açlıkla bakan, birbirlerinde kusur arayan insan topluluklarından hazzetmezdim. (Kalbime Fısılda)
  • “Uzun zamandır ilk defa kendimi iyi hissetmiştim. Bazen huzur ufak bir çocuğun gülümsemesinden ibaretti.” (Sevdanın Külleri)
  • “Asla istediklerinden vazgeçme.” (Kır Papatyası)
  • “Sevmenin kalbi iyileştiren bir şifa olduğunu bilmiyordu, ta ki sevilmemenin kalbi zehirlediğini öğrenene kadar. ” (Sevda Yanığı)
  • Bazen huzur, ufak bir çocuğun gülümsemesinden ibaretti. (Sevdanın Külleri)

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.