Press "Enter" to skip to content

Dinle Küçük Adam – Wilhelm Reich Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Δεν είδα κομπορρημοσύνη, καυχησιολογία ή μεγαλομανία στα λόγια του. Αυτό που είδα ήταν ένας πληγωμένος άνθρωπος που δικαίως αναρωτιέται γιατί ο ‘’ανθρωπάκος’’ δεν διστάζει να σηκώσει όπλα και να σκοτώσει στο όνομα ενός ‘’πολεμικού ηγέτη’’ που επικαλείται το καλό του έθνους και δεν έχει την ίδια φλογερή επιθυμία, το πάθος και την ένταση να υποστηρίξει ‘’πνευματικούς ηγέτες’’ που αγωνίζονται για την ανάπτυξη και την πρόοδο, βλέπε Γαλιλαίο, Σωκράτη και πόσα άλλα παραδείγματα. Για να αξίζεις όμως τα φρούτα του παραδείσου, πρέπει να δεχτείς να μοιραστείς και την κόλαση.

Dinle Küçük Adam – Wilhelm Reich

“ Sorrow prepares you for joy. It violently sweeps everything out of your house, so that new joy can find space to enter. It shakes the yellow leaves from the bough of your heart, so that fresh, green leaves can grow in their place. It pulls up the rotten roots, so that new roots hidden beneath have room to grow. Whatever sorrow shakes from your heart, far better things will take their place. ” ― Rumi

Similar Free eBooks

Dinle Küçük Adam

162 Pages · 2015 · 10 MB · 4,072 Downloads · Turkish

çe daldırmayı iyi beceriyorsun ama yaratma yetisin den yoksunsun. ğunun nedenini anlamayı ve bunu ortadan kaldır .

Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcia Marquez

117 Pages · 2000 · 598 KB · 69,453 Downloads · Turkish · New!

Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işlene .

Yeraltından Notlar – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

182 Pages · 2008 · 694 KB · 175,011 Downloads · Turkish · New!

Yeraltından notlar gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu a .

Ecco Homo ( Kişi Nasıl Kendisi Olur?) – Friedrich Nietzsche

131 Pages · 2011 · 579 KB · 58,739 Downloads · Turkish · New!

Batı’nın ve Hıristiyanlığın geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışına en kökten eleştirileri yönelten, ken .

Yabancı – Albert Camus

113 Pages · 1996 · 495 KB · 49,624 Downloads · Turkish · New!

“Albert Camus”nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok s .

Hayatın Kaynağı – Ayn Rand

1,264 Pages · 2002 · 4.08 MB · 72,222 Downloads · Turkish · New!

Kolektif beyin diye bir şey yoktur. Kolektif düşünce diye bir şey de yoktur. Bir grup insanın vardığı anlaşma, .

Palto(Bordo-Siyah) – Nikolay Vasilyeviç Gogol

62 Pages · 2014 · 439 KB · 44,920 Downloads · Turkish · New!

Çar I. Nikola’nın (1825-1855) otoritesini bir anayasayla sınırlamak isteyen hareketin (Dekabrist Ayaklanması – 14 A .

Dinle Küçük Adam – Wilhelm Reich Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dinle Küçük Adam kimin eseri? Dinle Küçük Adam kitabının yazarı kimdir? Dinle Küçük Adam konusu ve anafikri nedir? Dinle Küçük Adam kitabı ne anlatıyor? Dinle Küçük Adam PDF indirme linki var mı? Dinle Küçük Adam kitabının yazarı Wilhelm Reich kimdir? İşte Dinle Küçük Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi.

01 Nisan 2022 22:00 Kitap

Kitap Künyesi

Çevirmen: Uğur Gülsün

Orijinal Adı: Rede an den kleinen mann

Yayın Evi: Avrupa Yakası Yayınları

İSBN: 9789944979665

Sayfa Sayısı: 160

Dinle Küçük Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Wilhelm Reich, bir psikanalist ve psikiyatrist, doğa bilimci, bir mühendis. Çok yönlülüğün en abartılı birlikteliğini kendinde barındıran bir dahi… Dinle Küçük Adam’da, bir özeleştiri, bir içsel konuşma tarzında başlayan cümleler bir müddet sonra ardı ardına küçük adam üzerine boşaltılan ironi ile karışık bir öfke sağanağını andırıyor ve kitabın sonunda öfke dinginliğe erişerek bilgelikle buluşturuluyor, okuyucu ile bir barış sağlanıyor.

Kitap, toplumsal devrimlerin ana malzemesi olan insanı, birey oluşundan ayırarak kendini bile öğüten kitlesel bir makinaya dönüşmesine isyan niteliği taşıyor. Başka bir deyişle Reich “Dinle Küçük Adam” ile bireyin kitleler içindeki yalnızlığı ve değersizliğine ve korkaklığına baş kaldırının sancılarını çığlıklaştırmıştır. Defalarca okunası bir kitap niteliğinde olan “Dinle Küçük Adam”, ismi gibi küçük hacimli ve anlam yoğunluğu olarak büyük bir yapıttır.

Dinle Küçük Adam Alıntıları – Sözleri

Dinle Küçük Adam İncelemesi – Şahsi Yorumlar

Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun. Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe erişeceksin. Kişisel gelişim kitapları gibi konuşmak istemiyorum evet bir küçük adam olarak içimde büyük bir özgürlüğü keşfedip de buraya geldim. Son kullanma tarihi var mıdır bu keşfin, özgürlüğün bunu zaman gösterecek. Şu an kuş gibi hafif oluşum sizi ilgilendiriyor. Nesin sen? Asker, öğretmen, hakim, mühendis ya da Dostoyevski’nin kitaplarındaki o sefil memur musun? Gogol’ün paltosuz memuru da olabilirsin. Ne fark eder? Ne isen nesin. Ben bununla ilgilenmiyorum. Çünkü sıfatların karşıda oluşturduğu zoraki tavrı iyi bilirim. Benim ilgilendiğim şey tamamen farklı. Öncelikle dış kuvvetlerden ayrılarak iç kuvvetlere yönelmek istiyorum. En basitinden şu an nerdesin, evet koltukta oturuyorsun ya da uzanmışsın, kafan yastıkta 1000kitap’ın gece özelliğinin verdiği memnuniyetle bu yazıyı okuyorsun. Söyle bana, ne için yaşıyorsun? Evin, araban (o da varsa) dışında ne gibi bir birikimin var. Senin için yatırım ne demek? Sen onu bunu boşver de özgür müsün? Soruların içinde boğabilirim seni. Kendine ait bir yaşamın var mı küçük okur? Çevrendeki insanlar için ne demeksin. Aaa evet! Bu çok önemli. Çünkü bu ”elalem ne der” adlı putun müritleriyiz biz. Attığımız adımın hesabını, aldığımız nefesin karakteristik hızını bile buna göre ayarlarız. İşte biz buyuz küçük okur. Korkularımız var. Şu ana kadar kendimize bir dirhem dahi özgürlük ısmarlayamadık. Koşullar deme bana! Deme! Bahane duymak için yazmıyorum bunları. Yenemediğimiz koca bir ”atalet” var. Evet bu ataletsizliğin getirdiği bir adaletsizlik. En büyük adaletsizliği kendimize yapıyoruz. Varoluşsal salatalar bunlar. Sartre’ların, Camus’lerin, Dostoyevski’lerin geçtiği yollardan geçmen mi gerek illa! Hiç sanmıyorum. Çünkü bir yolun çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürüme saçmalığına inanmıyorum. Hem hafif bir soluk eksikliği bile seni derhal aramızdan ayırabilir. Kendini aradın mı hiç küçük okur? Rehbere kendini kaydet , sonra onu ara ve onunla uzun uzadıya konuş. De ki ona sen kimsin? O da desin ki sana ben kimim? Bu sorun bizim için en acil çözümlenmesi gerekendir. Bana tekrara düşüyorsun deme. Belki de bunları yazarak kendi içimdeki ataletsizliği yenmeye çalışıyorumdur. Ne var beraber çözsek. Bunları okuyup iç çekiyorsan aynı evrende aynı bulutun altında aynı dertler bizi birleştirmiş demektir. Bak küçük okur, okuduğun kitapları rafına kaldırırken duyduğun mutluluk işte bize en yakın yalan budur. Kendi odanda bir başına bile rol yapar hale gelmişiz. Büyük biraderler’in zihnimize olan oyununa ortak değil seyirci olmuşuz. Yahu biz bu sahneye bir kere davet edilmişiz. Bize tutulan dev aynaları çekildiğinde korkunç bir travmaya sürükleniyoruz. Ancak dev aynaları 5 senede bir oy pusulasının içinde tekrar tutuluyor önümüze. Sana hiçliğinden övünç yaratıyorlar! Bunun tek bir sebebi var. Medya, gazete, internet demeyeceğim. Bunlar dışsal etmenler. Ahmet Hamdi diyor ya hani: ”insanoğlu, insanoğlunun cehennemidir” diye. Haklı haklı olmasına da ben bu sözü şöyle güncellemek istiyorum: ”İnsanoğlu, kendi kendisinin cehennemidir.” Sen izin vermesen bu hiçliğe katlanmaz, bunu kabullenmezdin. Bir sürünün peşinde koşmazdın. Sloganlar atan güruhun içinde sesi artırmaktan öteye giden bir rolün olurdu. Yanıldın, küçük okur. Ne mi yapmalı? Ne yapacağını en iyi sen bilirsin ancak bu kitaptan okuduklarıma bakarak kendin için yaşamalısın. Kendin için yaşarken de başka küçüklerin önüne büyük taşlar koymamalısın. Çünkü bunun bir silsile olduğunu unutma. Bu silsilenin ucu elbet bir gün sana dokunacaktır. Senin özgürlüğünün başladığı yerde başkasının özgürlüğünün bitmesine izin verme. Bu mottoyu yıkalım. Milenyum çağına lanetler okuyup, suçu teknolojinin üstüne atma. Dediğim gibi suçlu biziz. Komşularının sesini kıs. Elalem konuşurken müziğin sesini aç. Yaşa küçük okur. İktidarların canı cehenneme. Siyasetin canı cehenneme. Kendi mezarını bile yaşam alanı diye sana açtırmalarına izin verme. Hayatın içine karış. Yürüme, koş. Gülümseme, kahkaha at. Coşkunu içine taşı. Hayat pişmanlıklarını sığdırabileceğin bir kutu değil. Pişmanlıklarını tabutuna dahi sığdıramazsın. Kurtul onlardan. Hafifle! Birçok şeyin farkındayız aslında. Ne yapacağını biliyor olup da yapamayan lanetliler gibiyiz. Bu noktada Dr. William Reich’in bu denemesi ciddi manada bir iç hesaplaşmaya itiyor insanı. Kitap okumayı zevk almaktan öteye götürmek için harika bir deneyim. Lütfen kitabı sesli okuyun ve sık sık aynaya, içinize bakmayı ihmal etmeyin. William Reich’in kendisinden Listen, little man: https://www.youtube.com/watch?v=DeIgAlIxI0I (Homeless)

Dinleyin Küçük Erkek Adam ve Küçük Kadın Adamlar;: Dinle Küçük Adam; Etrafın kendini büyük sanan küçük adamlarla çevrili, (Burada ki adam cinsiyetçi bir adam değil hem kadın adam hem de erkek adamdır.) Bir şey yapmak istediğinde yapamazsın diyecekler, Yapamadığında da neden yapamıyorsun diyecekler, Seni eleştirmek için türlü türlü bahaneler bulacaklar, Yakandan tutacaklar, paçandan yakalayacaklar, Sana öyle bir yapışacaklar ki, seni aşağılasalar dahi ses çıkarmayacaksın, Onlara ihtiyacın olduğuna inanacaksın, Sana bunu aşıladılar, öyle yetiştin, Kendi ayakların üzerinde durmak nedir bilmiyorsun küçük adam, Çünkü duramayacağını düşünüyorsun, Hatta düşüncesinin bile seni korkutmaya yeteceğini düşünüyorsun. Dinle Küçük adam; Bir geleceğin var ya da yok ama etrafın geçmişin parazitleri ile çevrili, Hayatın her yeni günde yenileniyor bunun farkına var, Sana yapışmış tüm sülükleri elinin tersiyle it, Onlara büyük adam olmadıklarını, Sen ses çıkarmadığın için kendilerini büyük adam sandıklarını hatırlat! Dinle Küçük Adam, Bilmeden konuşan çok insan var, Bu insanlar senin üzerinde baskı kurma peşindeler, Bilmediğini bilmeyen, bilmediği kadar da anlamayan, Anlamadığının da ne kadarını anlamadığını anlamayan ama tüm bunlara rağmen sana akıl vermeye çalışan büyük görünümlü küçük akıllar(!) var, Bunlar senin için parazitten başka bir şey değil, hayatından at bu parazitleri; uzak tut! Dinle Küçük Adam, Seni kimsenin yönlendirmesine izin verme, Kendi aklını kullanabilecek kadar insansın, Sana akıl vermeye çalışanlarda insan sandığının yarısı kadar insan değil farkında olmalısın, Kendilerine verecek aklı olmayanların sana akıl vermesine izin verirsen, Tarih sahnesinden boşa yaşamış insanlar kervanına katılanlardan olacaksın! Dinle Küçük Adam, Onlar sürekli fikir değiştirir, Değiştirdikleri fikirleri gömlek gibi giyip çıkarırlar, Onların peşinden gitme ve onlar gibi olma, Onlar büyük olduklarını sanıyorlar ama asıl küçük olan onlar, Düşünceleri küçük, Kendileri küçük, Sadece sen onların büyük olduğunu sanıyorsun, Onlar sadece şişirilmiş balon, Yaklaş ve iğneyi batır, bunu göreceksin… Dinle Küçük Adam; Sen özgür değilsin, Özgür olduğunu sanan küçük bir adamsın, Balık gibi yemliyorlar seni, Sana özgürsün diyorlar çılgınca alkışlıyorsun, Sadece onların sana verdiği kadar özgürsün, Küçük bir sirk maymunu gibisin, Seni bu ortama alıştırıyorlar ve evin sanıyorsun, Yazık sana küçük adam, Sefil bir durumdasın, bunu anlamalısın. Dinle Küçük Adam, Savaşa hayır nidaları atıyorsun, Ama savaşı durdurmak için gerçekten bir çaban yok, Kalabalığa karışıyor ve savaşa hayır diye bağırıyorsun, Savaşı çıkaranlar sahneden indikten sonra, onları yeniden seçiyorsun, Sonra çıkardıkları savaş için tekrar SAVAŞA HAYIR için yürüyorsun, Aslına bakılırsa küçük adam; seçtiklerin tarafından güdülüyorsun, Bundan zevk alıyorlar ve suratının tam ortasına gelecek şekilde kahkaha atıyorlar. Dinle Küçük Adam; Hayat sadece senin isteklerine göre yaşanmaz, Senin inandığın dine kimsenin inanma zorunluluğu yok, Ya da sen inanmıyorsun diye herkesin senin gibi inançsız olma zorunluluğu yok, Büyü biraz küçük adam, büyük düşün, Sadece dünyanın içinde ki kum tanesisin, Büyük olduğunu sanan ufacık bir şeysin, Sadece sen yoksun, saygı göster. Dinle Küçük Adam, Mutluluk arıyorsun, Bir şekilde yakalıyorsun, Sonra avucundan gittiği an haykırmaya ve ağlamaya başlıyorsun, Emzik verilse ağzına susacaksın, Çünkü ne istediğini bilmiyorsun, Mutluluk gelir ve gider bunun peşinden koşmayı bırak, Hayatında sahip olduğun şeylerin kıymetini bilmeye başlamalısın, Ayağı olmayan insanları düşün, Kolu olmayanları düşün küçük adam, Mutsuzum diye ağlamak yerine, Yaşadığın hayatın kıymetini bileceğin farkındalığı yarat kendine, Öleceksin küçük adam, bunu anlaman için tek şansın var, İkinci bir yaşam hayalin var ise görürsen o hayale selam söylemelisin. Dinle Küçük Adam, Paspas gibi ayaklarını üzerinde siliyorlar, Aslında onlarla aynı sıraları paylaştınız, Sadece hatırlamıyorsun, onlar senden de küçük adamlar ama bilmiyorsun, İzin veriyorsun çünkü izin vermemek nedir bilmiyorsun, Yaşam hakkını ellerinde oyuncak yapıyorlar ve ses çıkarmıyorsun, Sus diyorlar susuyor, Konuş diyorlar konuşuyorsun, Küçük adam; onlar çok daha küçükler uyan, Sus de sussunlar, Konuş de konuşsunlar, Gücü eline al, farkınız yok, dik durmayı öğren küçük adam! Dinle Küçük Adam, Sana neyi yapacağına ya da yapamayacağına ben karar veremem, Neyi yapmak istiyorsan yapmalısın; Düşmen gerekiyorsa düşmelisin, Kalkman gerekiyorsa kalkmalısın, Etrafta seni kaldıracak bir el arama, O senin içinde gizlidir bunu anlamalısın! Küçük adam rolünü bir kenara bırak artık, Seni ezmelerine; Kandırmalarına, Aşağılamalarına, Kullanmalarına izin verme! Dinle Küçük Adam, Kendini bir halt sanma, Akıllı olduğunu da sanma, Senden daha akıllı insanlar var bunu unutma, Büyük adam olmak için önce küçük olduğunu bilmen gerekir, Cepleri dolu kendisini büyük sanan adamların yanılgısına düşme, Çok bilgili olduğunu sanan ahmakları da çok bilgili sanma, Kendini de bunlara kaptırma, Senin görmediğin çok şey var küçük adam, Seni izleyen herkes görüyor bir tek sen görmüyorsun, Kendini büyük, etrafındakileri de küçük sanıyorsun, Büyük bir yanılgı içindesin, Sana büyük adam ol derken, küçük büyük adam ol demiyorum, Gerçekten büyük adam ol ve insanları aşağılama, Onları hor görme, Paran var diye parasızları hakir görme. Dinle Küçük Adam, Aynaya bak ve kendinle konuş, Kendini kandırmak mı istiyorsun, Etrafını kandırdığını sanmak mı istiyorsun? Yoksa dürüst bir küçük adam olduğunu kabul edip, Tüm yalanlarını bir kenara bırakmayı, Yeni ve gerçek bir hayat mı istiyorsun? Dinle Küçük Adam, Sanal dünyanın da büyük gözüken küçük adamları var, Bu küçük adamlar kendilerini otorite sanıyorlar, Edebiyatçı sanıyorlar kendilerini mesela, İki yazı yazdıklarında içlerini süslü kelimelerle süslediklerinde, Fark yarattıklarını sanıyorlar, İşte bunlar küçük adamlar küçük adam, Ama kendilerini büyük sanıyorlar, Sürrealizm soyundan geldiklerini sanıp; Varoluşçuluk sistemine entegre olduklarına inanıp, Nihilizmden sözde güç alıp, Birde Nietzsche’yi anladıklarını söylüyorlar, Bağıra bağıra yapıyorlar bunları küçük adam, Gülüyoruz kahkaha atıyoruz biz bunlara, Minimalizm etkisinde, Hippi görünümünde, Biraz ocu, Biraz bucular, Aslına bakarsak; Ne ocu ne de bucular, Sadece taklit yapan küçük adamdan başka bir şey değiller. Dinle Küçük Adam, Bu kitabı al ve oku… Farkına var birçok şeyin, Hayatını gözden geçir ve neler gerçek neler yalan iyi bir tespit yap. Dinle Küçük Adam, Benden bu kadar Saygı ve Sevgilerimle… (Murat Ç)

Kendinizi, kendi ellerinizle ve kendi isteğinizle sadece ailenizden oluşan bir çekirdeğe mi kapattınız? Üstelik bu çekirdek evrende şu an için ulaşılabilecek en temiz, en gerçek, en asil, en nezih, en güvenli, en neşeli yer mi sizin için? Olur da aklınıza, yaşadığınız bu hayat tarzına doğru ilerlediğiniz yolda karşılaştığınız ya da orada burada gördüğünüz insanlardan birisi gelirse, beraberinde “Neden o kadar bayağı davrandı? Neden bu kadar bayağı davranmaktan asla vazgeçmiyor? Gurur duyduğu bu tavrın ve duruşun basitliğini ve acizliğini nasıl görmüyor? Ben gösterebilir miydim? Çoktan anladığımı, sindirmeye çalıştığımı, sindiremediğimi ve bu çürümüşlüğün bulaşmasındansa gitmeyi tercih ettiğimi açık açık söyleyip öyle mi gitmeliydim? O zaman görebilir miydi? O zaman aklıma girip midemi ekşitmez miydi? O zaman daha mı normal olurdum?” sorularını da mı getiriyor? Zaten bu çekirdeği size cenetten bir evren yapan da beraberinde getirdikleri “Bu yaptığı da ne? Neden?” sorusu muydu? Bu kitap omzunuzdaki küçük adamları atmanız için bir kılavuz olacak. Çünkü tekrar edeceksiniz, dilinizden zaten çoktan dökülmüş o cümleyi: Ben artık yalnızca canlı hayat için her türlü kurbanlığa hazırım, ama senin için değil, küçük adam! Gittiğiniz her zaman için kendinizi affedeceksiniz ve tekrar edeceksiniz o cümleyi: Canlı varlık istismar edildiğini görünce buna direnmeye başlar. Ve şükrederken tekrar edeceksiniz: Çünkü her zaman kendi içimi dinledim ve beni sakince ‘Hayatı iyi ve mutlu yaşamaktan ötesi yok!’ diyerek uyaran iç sesime hep kulak verdim. Korkulu ruhlar yolumdan uzaklaştırsa da, kalbimi izledim. Ve katılaşmadım, ben öyle olmadım, hayat bana eziyet etse bile. (ece)

Dinle Küçük Adam PDF indirme linki var mı?

Wilhelm Reich – Dinle Küçük Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dinle Küçük Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Wilhelm Reich Kimdir?

Wilhelm Reich (d. 24 Mart 1897 – ö. 3 Kasım 1957) Avusturyalı-ABD’li psikiyatrist ve psikanalist, psikiyatri tarihinin en radikal isimlerden biri.Faşizmin Kitle Psikolojisi (The Mass Psychology of Fascism) ve Kişilik Çözümlemesi (Character Analysis) gibi çok bilinen ve dikkate değer kitapların yazarı , Sigmund Freud’un öğrencilerinden biri.

Wilhelm Reich Kitapları – Eserleri

  • Dinle Küçük Adam
  • Cinsel Devrim
  • Faşizmin Kitle Psikolojisi
  • Dirimin Öldürülüşü
  • Bedensel Boşalmanın İşlevi
  • Karakter Analizi
  • İnsanın Doğadaki Yeri
  • Orgazmın İşlevi
  • Cinsel Ahlakın Boy Göstermesi
  • Gençlik Tutkusu
  • Cinsel Olgunlaşma
  • Kişilik Çözümlemesi
  • Geleceğin Çocukları
  • Gençliğin Cinsel Mücadelesi
  • Kanser
  • Başı Dertte İnsanlar
  • Reich Freud’u Anlatıyor
  • Gençliğin Cinsel Eğitimi
  • Listen, Little Man!

Wilhelm Reich Alıntıları – Sözleri

  • Bilinçlilik bir özalgılama işlevinden, özalgılama da bilinçli olmaktan başka bir şey değildir. (Kişilik Çözümlemesi)
  • Bütün canlılar gibi insanın da öncelikli gereksinimleri açlığın giderilmesi ve cinsel tatmindir. Günümüz toplumu birinciyi zorlaştırmakta, ikinciyi engellemektedir. (Orgazmın İşlevi)
  • Ulusu beslemek için, diğer ulusları katletmeden, pratik olarak ne yapıyorsun? Doktor olarak kronik hastalıklara karşı ne yapıyorsun, eğitimci olarak çocukların yaşam sevinçleri için, iktisatçı olarak yoksulluğa karşı, yapı ustası olarak konut hijyenini geliştirmek için ne yapıyorsun? Haydi, şimdi gevezelik etmeyi bırak da, somut pratik yanıt ver ya da çeneni tut! (İnsanın Doğadaki Yeri)
  • Bedensel boşalma gücünden yoksun kişi kendini taş taşımış gibi yorgun hisseder, seviştiği insandan tiksinir, ona karşı bir itme yada kayıtsızlık, giderek kin bile duyar. (Bedensel Boşalmanın İşlevi)
  • İnsan hakkını alabilmek için yalvarmaz, savaşır. (Geleceğin Çocukları)
  • Sevgi, çalışma ve bilgi canımızın kaynaklarıdır. Yaşamı onlar yönetmelidir. (Reich Freud’u Anlatıyor)
  • Bir süngü ile her şey yapılabilir,ama üzerine oturulamaz. (Gençliğin Cinsel Mücadelesi)
  • 1917 Rus devriminden beri uluslararası politika alanında olanlar, insan kitlelerinin özgürlüğe yatkın olmadıkları gerçeğinin doğruluğunu ifade ediyordu. Bunu gömeden faşist seli anlamak kesinlikle mümkün değildir. (Faşizmin Kitle Psikolojisi)
  • Biz kadının doğal olarak erkekten daha aşağı olmadığına ama binlerce yıllık ekonomik ve cinsel baskı sonunda gerçekten aşağı bir duruma getirdiğine inanıyoruz. (Cinsel Olgunlaşma)
  • “Tutkuya karşı koyamayacak kadar zayıfım..” (Cinsel Devrim)
  • Böylece, cinsel yaşama çekidüzen verme kuramının anahtarı bulunmuş oluyordu ve sinir hastalıklarını geçirme konusunda iyi bir araç elde ettiğimizi söylemeye hakkımız vardı artık: ancak, sonradan deney, son derece ciddî birtakım hallerde bile üretken cinsel etkinlik düzene konduğu zaman, hastanın ve iyileşmeye yüz tutan bireyin yaşadıkları çevrenin düzenli cinsel yaşamın geri getirilmesine karşı çıktığını gösterecektir. Bu karşı-çıkış çok değişik biçimlerde kendini belli etmekteydi, hâlâ da etmektedir. Örneğin, on yedi on sekiz yaşındaki bir genç kız, eğer kentsoylu bir ailenin çocuğuysa, cinsel açıdan öylesine sıkı denetlenmekteydi, ya da bir işçi çevresinden geliyorsa, içinde yaşadığı toplumsal koşullar öylesine acıklıydı ki (konut, gebeliği önleme sorunu, ana-babanın ahlâkçı tutumu), toplumun cinsel yaşamın karşısına diktiği suçluluk hâlesinin verdiği korkuyla, en rahat çözümü, yani sinir hastalığını yeğliyordu. (Cinsel Ahlakın Boy Göstermesi)
  • Kişiliğin oluşumunda kullanılmayan güdüler bastırılmazlarsa, dolaysız doyuma iterler insanı. — Dolaysız doyuma erebilen cinsel enerji gidip düşünsel Ben’in özlemlerine gizlenmez — Düşünsel Ben’le, gerçek Ben birbirine benzer, dolayısıyla hiç bir gerilim ortaya çıkmaz! — Bir güdü sereserpe açılıp çiçeklenmeye fırsat bulabilmiş ise artık onu bütünüyle bastıramazsınız. — Kişiliğin oluşumu, kişiliğin güdüsel yaşamla dış dünya arasındaki sınırında, yâni Ben düzeyindedir. Biz ona aynı zamanda Ben’in kişiliği deriz. (Kişilik Çözümlemesi)
  • Kronik cinsel tatminsizlik durumunda gelişen acımasız karakter özelliklerini anladım. Bunları sivri dilli geçkin bakirelerde ve dünya zevklerinden sakınan ahlakçılarda görebiliyordum. Bunun aksine genital tatmin yaşayabilen insanlarda yumuşaklık ve iyilik göze çarpıyordu. Doyuma ulaşabilen bir insanın sadist olabildiğini hiç görmedim. (Orgazmın İşlevi)
  • ”Düzmece kurtarıcıları yüzlerinden tanımayı öğrenin.” (Dirimin Öldürülüşü)
  • ”İnsanoğlu, İsa’nın yaşamöyküsüyle, başarısız da olsa, kendi yoksul yaşamının gizini anlayıp çözmeye uğramıştır. Bu girişim başarıyla sonuçlanmamıştır, çünkü insanoğlu İsa’nın öldürülmesinden önce de, sonra da, kendi ben’ine ulaşamamıştır. İsa’yı kendi gizemiyle acısının simgesi haline getirmiştir. Masallaştırma süreciyle İsa’yı anlama olasılığını yok etmiştir.” (Dirimin Öldürülüşü)
  • Gerçekte bitkisel kökeninden koparılmış yaşam kısırdır, biçim ve anlatım yönünden katıdır, kurumuş bir bitki kadar verimsizdir. Buna karşılık, sürüp giden katılıkla dirimsel enerjinin donup kalmasına dayanamayan bitkisel yaşamda şaşırtıcı bir evrim gücü vardır. Uygarlık doğal hazların yerine konmuş ikincil elden oluşumların ürünü değildir, her ilerleme dış dünyayla aramızdaki dolaylı ilintililerin geriye kalanlarının sonucudur. Dolayısıyla, insanların kişilik yapılarını ikincil elden işlevlerin boyunduruğundan kurtarıp doğa ve toplumla doğrudan doğruya bağıntılı kılabildiğimiz an elde edilebilecek sınırsız güçleri kolayca tasarlayabiliriz. Ama bunu yeni bir din ya da “dünyayla dolaysız ilinti sağlama”yı vaat eden “Yoga çağrışımı” yapamaz. Söz konusu boyunduruktan kurtulma, şu ya da bu “gizemcilik”e tapanların hiç bir zaman gerçekleştiremeyecekleri bir şeyin, toplumsal yapıların değiştirilmesi gereklidir. (Karakter Analizi)
  • Yöneticiler değildir halkı yöneten, halk yöneticileri kendisini yönetmeye zorlar hep. (Dirimin Öldürülüşü)
  • Bunların dışında, başka bir gözlem bize kendini zorla kabul ettiriyordu: iyileşmekte olan sinir hastası için uygun cinsel eş bulmak müthiş güçtür. Üreme yetkisindeki bozukluklar, erkeklerin kabalığı, sağaltım işlemini cinsel eş olarak tamamlayabilecek kadınların cinsel rahatsızlıklarıyla kişilik yapılarındaki sapmalar yepyeni sorunlar çıkarıyordu karşımıza. (Cinsel Ahlakın Boy Göstermesi)
  • İnsan denen memeli hayvanın en belirgin yanılgılarından biri, aslında hiç mi hiç tanımadığı kendi öz doğasını genel olarak doganm özüyle karıştırmasıdır. Bu dediğimiz yalnız bilimöncesi Eski Çağ’la Orta Çağ için değil, özellikle günümüz için geçerlidir. Giderek, düşüncenin temellerini etkileyen bir yanılgıdır bu; insanoğlu doğanın bir parçası olduğu, doğa insanın bir parçası olmadığı için, ancak dogadan çıkıp insana gidilebilir, insandan dogaya gidilemez. (İnsanın Doğadaki Yeri)
  • Tanrı’nın cenneti sizin içinizdedir. (Dirimin Öldürülüşü)

Dinle Küçük Adam

Kendini şimdiki konumundan farklı hissedebileceğini düşünmeye cesaret bile edemiyorsun: Boynu bükük olmak yerine özgür; plancı olmak yerine ise açık; bir hırsız gibi gece değil de, gündüz de sevebilen. Sen aslında kendini aşağılıyorsun, küçük adam.

‘Ben kimim ki bir fikrim olsun, hayatımı belirleyeyim ve dünyayı sahipleneyim! ‘ Gerçek büyük adamdan tek bir farkın var: Büyük adam da bir zamanlar küçük adamdı, fakat sadece tek bir özelliğini geliştirdi; nerede küçük ve kısıtlı düşünmesi ve davranması gerektiğini biliyordu.

Herhangi bir görevin baskısı altında, zamanla küçüklüğünün ve önemsizliğinin nasıl mutluluğunu tehdit ettiğini hissetmeyi öğrendi. Demek ki büyük adam, nerede ve ne zaman küçük adam olacağını bilir. Küçük adam ise küçük olduğunun farkında değildir ve bunun farkına varmaktan da korkar.

160 pages, Paperback

First published January 1, 1946

Book details & editions
Loading interface.
Loading interface.

About the author

Wilhelm Reich

121 books 583 followers

Jewish Austrian-American psychiatrist and psychoanalyst.

Reich was a respected analyst for much of his life, focusing on character structure, rather than on individual neurotic symptoms. He promoted adolescent sexuality, the availability of contraceptives and abortion, and the importance for women of economic independence. Synthesizing material from psychoanalysis, cultural anthropology, economics, sociology, and ethics, his work influenced writers such as Alexander Lowen, Fritz Perls, Paul Goodman, Saul Bellow, Norman Mailer, A. S. Neill, and William Burroughs.

He was also a controversial figure, who came to be viewed by the psychoanalytic establishment as having gone astray or as having succumbed to mental illness. His work on the link between human sexuality and neuroses emphasized “orgastic potency” as the foremost criterion for psycho-physical health. He said he had discovered a form of energy, which he called “orgone,” that permeated the atmosphere and all living matter, and he built “orgone accumulators,” which his patients sat inside to harness the energy for its reputed health benefits. It was this work, in particular, that cemented the rift between Reich and the psychoanalytic establishment.

Reich, of Jewish descent and a communist, was living in Germany when Adolf Hitler came to power. He fled to Scandinavia in 1933 and subsequently to the United States in 1939. In 1947, following a series of critical articles about orgone and his political views in The New Republic and Harper’s, the U.S. Food and Drug Administration (FDA) began an investigation into his claims, winning an injunction against the interstate sale of orgone accumulators. Charged with contempt of court for violating the injunction, Reich conducted his own defense, which involved sending the judge all his books to read, and arguing that a court was no place to decide matters of science. He was sentenced to two years in prison, and in August 1956, several tons of his publications were burned by the FDA. He died of heart failure in jail just over a year later, days before he was due to apply for parole.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book
Write a Review

Friends & Following

Community Reviews

7,559 ratings 540 reviews
Search review text
Displaying 1 – 30 of 540 reviews
61 reviews 56 followers

Στα είκοσι τέσσερά μου διαβάζοντας το βιβλίο αυτό, αντλώ ιδέες που με βοηθούν να αυτοπροσδιοριστώ και να χτίσω τη δύναμή μου πάνω στα θεμέλια της αδυναμίας μου. Διότι, ναι, όλοι έχουμε αδυναμίες και κρύβουμε έναν ανθρωπάκο που φοβάται μέσα μας. Όμως την ίδια στιγμή κρύβουμε και έναν σπουδαίο άνθρωπο, έναν δημιουργό τέχνης και επιστήμης, έναν παραγωγό ιδεών και μεγαλειωδών συλλήψεων. Πρέπει όμως πρώτα να αποκοπούμε από τα είδωλα που έχουμε εξυψώσει στο βάθρο του αλάθητου, του αδιαμφησβήτητου κύρους και της απόλυτης αλήθειας. Οι αυθεντίες αυτές υπάρχουν επειδή ΕΣΥ τους έδωσες το σκήπτρο και με τον ίδιο τρόπο μπορείς να τις ανατρέψεις. Ως τέτοιες οφείλουν να δρουν και όχι με τρόπο αυθαίρετο, εγωιστικό και με κύριο γνώμονα το ατομικό τους όφελος. Ο μόνος που μπορεί να σώσει τον ανθρωπάκο είναι ο εαυτός του και ο φασισμός τρυπώνει ακριβώς εκεί που ψάχνουμε να βρούμε σωτηρία στους άλλους.

‘’Κατά βάθος, περιφρονείς τον εαυτό σου ακόμα κι όταν κάνεις φανταχτερή επίδειξη της αξιοπρέπειάς σου. Και αφού περιφρονείς τον εαυτό σου, δεν είναι δυνατόν να τρέφεις εκτίμηση για το φίλο σου σου. Δεν πιστεύεις ότι κάποιος που κάθισε στο ίδιο τραπέζι με σένα ή έζησε στο ίδιο σπίτι με σένα, μπορεί να πετύχει κάτι σημαντικό. Γι’ αυτό όλοι οι σπουδαίοι άνθρωποι ήταν μόνοι…. Γιατί όσο πιο λίγα καταλαβαίνεις, τόσο πιο πρόθυμος είσαι να δείξεις σεβασμό…. Ό,τι είναι κοντά σου, το περιφρονείς! Για αυτό και τοποθετείς τον στρατηγό σου ή τον στρατάρχη του προλεταριάτου πάνω σε μια στήλη για να μπορείς να τους τιμάς, έστω κι αν είναι αξιοκαταφρόνητοι’’.

Ο Ράιχ, μέσα από τον απόλυτα δικαιολογημένο θυμό και την αδιαμφισβήτητη πικρία του, προσπαθεί να κρατήσει λεπτές ισορροπίες μεταξύ άκρως αντίθετων εννοιών, μεταξύ κόκκινης και μαύρης απόχρωσης του φασισμού, μεταξύ της ατομικής – οικογενειακής ευτυχίας και της συνεργασίας των πολιτών όλου του κόσμου για μια παγκόσμια ευημερία που δεν έχει ανάγκη από ευγενείς ιππότες και κορδωμένους πρίγκιπες που θα υποδείξουν το σωστό και το λάθος (προφανώς επηρεασμένος από τα ολοκληρωτικά καθεστώτα που κυριαρχούσαν την περίοδο που αυτός έζησε και έδρασε).

Ένας άνθρωπος που καταδικάστηκε και κατέληξε να πεθάνει στη φυλακή σαν κοινός εγκληματίας χωρίς ουσιαστικά να έχει διαπράξει κάποιο έγκλημα. Ένας επιστήμονας που είδε το έργο μιας ζωής να καταστρέφεται και να γίνεται παρανάλωμα του πυρός. Αλήθεια ποιος μπορεί να μην δικαιολογήσει την ένταση και τον θυμωμένο του λόγο;

Μια προσπάθεια να ισορροπήσει μεταξύ της απαισιοδοξίας που εκκινεί από τον τρόπο δράσης του ανθρωπάκου και της πίστης στον σπουδαίο άνθρωπο που κάθε κοινός ανθρωπάκος κρύβει μέσα του. Γιατί τον αγαπάει τον ανθρωπάκο, έχει δει ξεγυμνωμένη την ψυχή του, ξέρει τις αδυναμίες και τις δυνατότητές του.

Όπως πολύ όμορφα λέγεται στον υπέροχο πρόλογο του βιβλίου, η ομιλία του Ράιχ δεν έχει στόχο να αγαπηθεί και να υιοθετηθεί ως τρόπος ζωής από όλους. Άλλωστε δεν γράφτηκε για να εκδοθεί αλλά ως μια απολογία για όσους κατέκριναν το έργο του πάνω στην οργόνη και την κοσμική ενέργεια και ως ιστορικό ντοκουμέντο για τα Αρχεία του Οργονικού Ινστιτούτου. ‘’Περιγράφει μόνο τις περιπέτειες του ψυχισμού ενός παραγωγικού ανθρώπου που αγαπάει τη ζωή’’. Για τον λόγο αυτό δεν πρέπει να μας ξενίζουν οι προσωπικές αναφορές στο έργο και τη ζωή του συγγραφέως.

Δεν είδα κομπορρημοσύνη, καυχησιολογία ή μεγαλομανία στα λόγια του. Αυτό που είδα ήταν ένας πληγωμένος άνθρωπος που δικαίως αναρωτιέται γιατί ο ‘’ανθρωπάκος’’ δεν διστάζει να σηκώσει όπλα και να σκοτώσει στο όνομα ενός ‘’πολεμικού ηγέτη’’ που επικαλείται το καλό του έθνους και δεν έχει την ίδια φλογερή επιθυμία, το πάθος και την ένταση να υποστηρίξει ‘’πνευματικούς ηγέτες’’ που αγωνίζονται για την ανάπτυξη και την πρόοδο, βλέπε Γαλιλαίο, Σωκράτη και πόσα άλλα παραδείγματα. Για να αξίζεις όμως τα φρούτα του παραδείσου, πρέπει να δεχτείς να μοιραστείς και την κόλαση.

Αυτό που με χαροποιεί ιδιαίτερα είναι πως ο ίδιος ο Ράιχ προέβλεψε πολλές από τις αντιδράσεις που υπάρχουν σήμερα στα λεγόμενά του. Και δίνει τις κατάλληλες απαντήσεις στους αντιρρησίες. Άλλωστε όπως λέει:
‘’Μπορεί ν’ ανακαλύψεις τον εαυτό σου σε μένα και τον εαυτό μου σε σένα κι έτσι να πανικοβληθείς και να σκοτώσεις τον εαυτό σου στο πρόσωπό μου’’.

Μια επισκόπηση λοιπόν του ανθρωπάκου. ‘’Αυτόν που καταπιέζεται και επαναστατεί, και που ωστόσο μπορεί να προσκυνήσει τους εχθρούς του και να δολοφονήσει τους φίλους του. Που αισθάνεται , και που αν τύχει να χρησθεί εκπρόσωπος αυτού του λαού, κάνει κατάχρηση της εξουσίας του και συμπεριφέρεται πιο βάναυσα από την άρχουσα τάξη που ως τότε τον είχε συνθλίψει’’.

Και το αγαπημένο μου απόσπασμα:
‘’Ο έρωτας, η εργασία και η γνώση είναι οι πηγές της ύπαρξής μας. Αυτές που πρέπει και να τη διαφεντεύουν’’.

Έτσι το βλέπω το βιβλίο αυτό…… στα είκοσι τέσσερα μου….. Ίσως αργότερα στη ζωή να μπορέσω να καταλάβω έστω και λίγο τους αντιρρησίες….

4 comments
669 reviews 270 followers

Το διάβασα τόσο γρήγορα και ανυπόμονα, -αν και ήθελα πραγματικά, να το διαβάσω αργά και να το περάσω μέσα μου- διότι μου ήταν αδύνατο να το αφήσω. Κ η ειρωνεία ήταν ότι το φοβόμουν πριν το ανοίξω. Με τρόμαζε αυτός ο «ανθρωπάκος». Η αλήθεια είναι αυτή, τα λόγια του Βιλχελμ Ραιχ. Μου είναι δύσκολο όμως να αναλύσω αυτό τον καταιγισμό των σκέψεων του, τον τρόμο του όταν συνειδητοποίησε πόσο λάθος λειτουργεί η ανθρώπινη κοινωνία, -η κάθε κοινωνία, μαύρη ή κόκκινη για αυτόν δε έχει σημασία- ενώ ξέρει ότι αυτό δεν είναι απαραίτητο. Ξέρει πόσο ικανός είναι ο άνθρωπος για το μεγαλείο αρκεί να πάψει να σκέπτεται σαν «ανθρωπάκος». Θα κλείσω με κάποια από τα αγαπημένα μου σημεία.

Σε θυσίασαν σ’ ένα σύμβολο κι εσύ τους παίρνεις στους ώμους σου και τους οδηγείς στην δόξα. (…) Πραγματικά, σου το’ παν με πάρα πολλά λόγια: «Είσαι κατώτερο ον χωρίς καμία υπευθυνότητα και πάντα θα είσαι έτσι». Κι εσύ τους ονομάζεις «Σωτήρες», «Νέους απελευθερωτές» και κραυγάζεις «Ζήτω, Ζήτω».
Για το λόγο αυτό σε φοβάμαι. Ανθρωπάκο σε φοβάμαι θανάσιμα. Γιατί η μοίρα της ανθρωπότητας εξαρτάται από σένα.
σσ. 30-32.

Θέλω να πάψεις να είσαι «Untermensch» και να γίνεις ο εαυτός σου. Ο εαυτός σου και όχι η εφημερίδα που διαβάζεις, ούτε η άθλια γνώμη του κακού γείτονα σου.
(…)
Μα εσύ πιστεύεις ότι είσαι μέλος της Λεγεώνας, της Λέσχης μπόουλινγκ, της Κου- Κλουξ- Κλαν. Κι επειδή ακριβώς πιστεύεις κάτι τέτοιο γι’ αυτό και συμπεριφέρεσαι έτσι.
σ. 45.

«Κλέφτης, σταματήστε τον! Είναι αλλοδαπός, μετανάστης. Ενώ εγώ είμαι Γερμανός, Αμερικάνος, Δανός, Νορβηγός.»
Κόφτο Ανθρωπάκο. Είσαι και θα είσαι αιώνια ο μετανάστης. Τυχαία βρέθηκες σ’ αυτό τον κόσμο και σιωπηλά θα τον αφήσεις. Κραυγάζεις επειδή φοβάσαι θανάσιμα.
σ. 69.

2 comments
158 reviews 93 followers

Bir kitap ancak bu kadar insanı döver,
Bir kitap ancak bu kadar insanı aşağılar,
Bir kitap ancak bu kadar insana nasihat verir ve yücelmenin yoluna ışık tutar.

2 comments
515 reviews 52 followers

Εναλλακτικός τίτλος: Εαυτέ μου που σ’ αγάπησα και σε λάτρεψα τόσο. Danke schön αλλά δε θα πάρω.

Καταρχάς, συμφωνώ σχεδόν με όλα όσα υποστηρίζει ο συγγραφέας και κατανοώ απόλυτα την οργή και την πικρία του λόγω καταδίωξης και φυλάκισης. Εκτός από τις επιστημονικές του θεωρίες που έχουν καταρριφθεί (ή που μάλλον ποτέ δεν αναγνωρίστηκαν) και πλέον έχουν μόνο ιστορική αξία, δε μας λέει κάτι που δεν ξέρουμε ήδη. Εντάξει, ότι έχω δυσκοιλιότητα και χρειάζομαι καθαρτικά και για την ανέραστη δασκάλα που κανείς λογικός άνδρας δε θα δεχτεί να την κάνει γυναίκα γιατί είναι χοντρή και άσχημη και δε θα έπρεπε να διδάσκει, δεν το ήξερα. Νομίζω μάλιστα πως δε θα ήθελα και ποτέ να το μάθω.
Τότε πού χάλασε η δουλειά; Ε, λοιπόν ναι, στη διατύπωση.

��ου φαίνεται αδιανόητο να πάρω στα σοβαρά τα λόγια ενός ανθρώπου τόσο ερωτευμένου με τον ήχο της ίδιας του της φωνής. Άλλωστε, τα επιχειρήματα από τη σκοπιά της αυθεντίας σπάνια ήταν πειστικά και στο λογύδριο αυτό (γιατί περί βιβλίου δεν πρόκειται ούτε κατά διάνοια) μας παρουσιάζεται ως Μεσσίας, παρεξηγημένος οσιομάρτυρας ή γνώστης της απόλυτης αλήθειας, αποκλειστικά και μόνο λόγω επιστημονικής ιδιότητας. Αν μη τι άλλο, επικίνδυνο γιατί, αλήθεια, το ίδιο δεν κάνουν οι πολιτικοί και θρησκευτικοί ηγέτες που με τόσο ��άθος πολεμάει;

Προφανώς και δεν περιλαμβάνει τον εαυτό του στους “ανθρωπάκους” που κράζει ασταμάτητα, με λόγο που κινείται μεταξύ οργισμένου εφήβου σε μαθητικές καταλήψεις και αρχηγού της αξι��ματικής αντιπολίτευσης, δηλαδή καταρρίπτοντας ισοπεδωτικά τα πάντα αλλά χωρίς καμία αντιπρόταση. Πόσο βολικό. But thank you, Captain Obvious, δεν μας είχε περάσει ποτέ από το μυαλό πως ο άνθρωπος κρύβει ελαττώματα κι αδυναμίες, πάλι καλά που έχουμε και σένα και μας άνοιξες τα μάτια! Μας μιλάει για ευθύνη, ακεραιότητα και ήθος αλλά σε μια απεγνωσμένη προσπάθεια να τα χώσει σε όλους ανεξαιρέτως, υποπίπτει σε λαϊκισμό, ο οποίος ουδέποτε συμβαδίζει με την ηθική.

Διαβάζουμε στο εισαγωγικό σημείωμα πως το έργο αυτό δεν επρόκειτο να δημοσιευτεί ποτέ. Ίσως να ήταν καλύτερο για όλους, κυρίως όμως για την υστεροφημία του ίδιου του Reich.

10 comments
176 reviews 6 followers

Το βιβλίο αυτό συναναγνώστηκε με την παρέα των αλλοπρόσαλλων κοριτσιών Chara και Magdalen. Και ξεκινάει η κριτική μίσους για το έν λόγω βιβλίο.

Μου λές και μου ξαναλες ότι είσαι φίλος μου. Όμως αρνούμαι να έχω φίλο έναν άνθρωπο νάρκισσο, που μου κουνάει το δάχτυλο και με βυθίζει στην απάθεια. Που νομίζει ότι ξέρει τα πάντα για μένα, που γενικεύει και αερολογεί. Kαι αυτό το οργιαστικό συνονθύλευμα θα έπρεπε να με συγκινεί ή να με ταρακουνήσει υποτίθεται ? Nope.

Ο κύριος αυτός ήταν ψυχαναλυτής και όμως θα έπρεπε να ξέρει ότι δεν κατηγορείς τον άλλο ουτε τον προσβάλλεις γιατί πολύ απλά απομακρύνεσαι από αυτό που θες να επιτύχεις. Αν υποθέσουμε βέβαια ότι έχεις σκοπό να βοηθήσεις τους ανθρώπους και οχι να τους χτυπάς τις αδυναμίες και τα λάθη τους παίζοντας το θεός. Προσπαθείς να του δώσεις κάποια εργαλεία για να αλλάξει, του προσφέρεις διαφορετικές οπτικές, είσαι η φωνή μιας συγκροτημένης λογικής. Δεν του τα κρύβεις γιατι είναι πολύ μικρός και καλά για να τα αντιληφθεί εκνευριστικέ παρλαπίπα. Αν δεν αλλάξει είναι δικό του θέμα. Εννοείται βέβαια πως όποιος σε αντικρούσει είναι μικροπρεπής και φοβάται να ξεβολευτεί κλπ κλπ γιατί η δική σου αλήθεια είναι ξαφνικά και η μόνη αλήθεια. Και επειδή το έχω απορία εσείς που σας άρεσε το βιβλίο θεωρείτε τον εαυτό σας ανθρωπάκο ή κρυφά θεωρείτε όλους τους υπόλοιπους έτσι ? Εγώ επιλέγω να μην χωρίσω τους ανθρώπους σε μεγάλους και μικρούς(είναι αρκετά πιο σύνθετοι για να μπούν σε τέτοιες απόλυτες κατηγορίες).

Όλα αυτά τα οποία προσάπτει στην ανθρωπότητα τα ξέρουμε και αυτός δεν κάνει τίποτα άλλο από το να απαριθμεί. Όταν μπαίνει στην διαδικασία να εξηγήσει τους λόγους που οι άνθρωποι συμπεριφέρονται έτσι χάνεται μέσα στον θυμό του ή στο μεγαλείο του και δεν εξηγεί τίποτα εν τέλει. Είναι δεκτό κι αυτό αλλα είναι ξεκάθαρα ένα κείμενο που δε θα έπρεπε να δημοσιευθεί. Ναι έχει απογοητευτεί από τον κόσμο το καταλαβαίνω αλλα και πάλι με κουράζει το παραμιλητό του.Και στην τελική δεν κατάλαβα, τι σε ορίσαμε εσένα ‘’μεγάλε άνθρωπε’’? Σωτήρα του κόσμου ?? Κάνε αυτό που θεωρείς καλύτερο, δώσε τον αγώνα σου, προσπάθησε μα μη μας τα πρήζεις. Γιατί αν σε είχα μπροστά μου θα στο δάγκωνα αυτό το δάχτυλο που μου το κουνάς μές στην μούρη και θα στο έκοβα από την ρίζα.

Mην ανοίξετε την πλοκή αν θίγεστε εύκολα αλλα το αφιερώνω εξαιρετικά στον Βίλχελμ όπου κι αν βρίσκεται (θα είναι ένα με την φύση τώρα πια)

11 comments

1 book 20 followers

Στο συγκεκριμένο βιβλιο ο συγγραφέας εκφράζει την οργή του!Ολο το βιβλιο του εχει υπότόνους οργής,μισους,αγανάκτησης,αγάπης,αναπόλησης.Ειναι εξαιρετικό βιβλιο!Απλως κατα την γνωμη μου για να προχωρήσει κάποιος στην ανάγνωση του συγκεκριμένου Βίβλου πρεπει να εχει κανει πολύ προσωπική δουλεια..Να εχει αυτογνωσία και να εχει κανει φοβερά επιτεύγματα με τον Εαυτό του κατι που εγω το προσπαθώ καθημερινά και λόγω επαγγέλματος και το εχω κατα ενα μεγαλο κομματι καταφέρει.Ειναι ενα βιβλιο που απευθύνεται σε όλους αλλα δεν ειναι για όλους.Ειναι ενας μονόλογος που σε κρατάει σε επιφυλακή!Εξαιρετικο!

155 reviews 41 followers

Εξαιρετικό! Αν και μετά λύπης μου διαπιστώνω ότι δεν έχουν αλλάξει και πολλά από τότε! Ο ανθρωπάκος του Reich συνεχίζει να βρίσκεται ανάμεσα μας και μέσα μας. Δυστυχώς.

2 comments
367 reviews 55 followers

Εδώ έχουμε τα απωθημένα ενός ανθρώπου ο οποίος αφιέρωσε την ζωή του στην έρευνα της οργόνης (ρίχτε μια ματιά στο ίντερνετ ή και εδώ, είναι πολύ ενδιαφέρουσα εξιστόρηση: http://www.youtube.com/watch?v=h7Ajkp. ), της κοσμικής ενέργειας η οποία κρύβεται πίσω από τον οργασμό, συνδέεται με το κι και το πράνα, έχει καταπραϋντική επίδραση της σε καρκινοπαθείς σε τελικό στάδιο και την δημιουργία βροχής από το πουθενά. Ο Ράιχ ξεσπάει προς τον ανθρωπάκο, τον δειλό άνθρωπο ο οποίος ποτέ δεν παίρνει την ζωή του στα χέρια του παρά ζητωκραυγάζει ηγέτες, ακολουθεί μόδες, κρύβεται πίσω από το συντηρητικό και το καθεστημένο, πιστεύει πως ο ίδιος δεν μπορεί να εγγυηθεί την ελευθερία του και αφήνει αυτό το χρέος στα χέρια «μεγάλων». Ο ανθρωπάκος είναι «δυσκοίλιος και ανέραστος», καταδικάζει οτιδήποτε το καινούργιο και επαναστατικό και είναι πάντα πρώτος στο να κατηγορεί χωρίς να μπορεί να γνωρίζει, όπως έγινε και στην περίπτωση του Ράιχ, ο οποίος τελικά κλείστηκε στην φυλακή για το έργο και τις απόψεις του, όπου και πέθανε.

Το Άκου Ανθρωπάκο δεν έχει συνοχή, είναι 121 σελίδες κράξιμο το οποίο όπως διαβάζω δεν προοριζόταν για δημοσίευση. Ο κ. Ράιχ επαναλαμβάνεται αρκετά και μπορείς σχεδόν να νιώσεις πόσο αδικημένος νιώθει από τον ανθρωπάκο — από εκεί που ήθελε να βοηθήσει τον κόσμο να προχωρήσει, πίστευε πως η οργόνη θα ανέτρεπε, όπως και θα ήταν πρέπον, το επιστημονικό status quo, στην πορεία υπονομεύεται και τελικά συμπεραίνει πως ο γεμάτος ανθρωπάκους κόσμος δεν είναι έτοιμος για εκείνον. Ούτε το προλεταριάτο, ούτε οι συμπατριώτες του, ούτε οι Αμερικάνοι, κανείς.

Σίγουρα μια ενδιαφέρουσα ανάγνωση, αν μη τι άλλο. Απλά λίγο υπερβολικά κοντά στα όρια της παράκρουσης, με ό,τι αυτό συνεπάγεται.

3 comments
132 reviews 47 followers

Απογοητεύτηκα πολύ! Δεν νομίζω οτι έχει να δώσει κάτι αυτό το βιβλιο. Εγώ προσωπικά το μόνο που εισέπραξα είναι το μένος και το δριμύ κατηγορώ του συγγραφέα απέναντι σε όλους και όλα. Είναι ενας ύμνος προς τον ευατό του. Αν και γνωρίζω το έργο του και συνυπολογίζοντας το γεγονός ότι το συγκεκριμένο βιβλίο γράφτηκε σε μια εποχή με έντονες αναταραχές καθώς και μετά από πολύ πόλεμο προς το πρόσωπο του συγγραφέα, δεν νομίζω ότι αυτή η οπτική μπορεί να βοηθήσει κάποιον. Εμένα προσωπικά δεν μου ταιριάζει. Αυτός ο άνθρωπος θα έπρεπε να είχε μεταβεί σε ένα άλλο επίπεδο ανάλυσης (συνυπολογίζοντας τις συμπαντικές αναφορές του), κι όχι να κατηγορεί τους πάντες για τις κακοτοπιές. Προφανώς υπάρχει προσωπική ευθύνη αλλά το εύρος διαχείρισης αυτής της ευθύνης εξαρτάται από πολλούς παράγοντες που δεν αναφέρονται καθόλου στο βιβλίο. Νομίζω πως δεν έχει αλλάξει κανένας προς το καλύτερο με τον να τον κατηγορείς για ηλιθιότητα και απραξία, και ο συγγραφέας έπρεπε να το γνωρίζει αυτό λόγω της ιδιότητας του ψυχαναλυτή που είχε. Κλείνω με ��να απόσπασμα από το βιβλίο χαρακτηριστικό της γενικότερης ατμόσφαιρας. Το απόσπασμα ακολουθεί μετά από μία αναφορά στον πόλεμο που δέχθηκε ο συγγραφέας: “Μια στιγμή, Ανθρωπάκο! Δεν θελω να σε μειώσω, θέλω μόνο να σου εξηγήσω γιατι δεν κατάφερες μέχρι τώρα να αποκτήσεις ή να διασφαλίσεις την ελευθερία σου. Δεν θέλεις να μάθεις; ΚΑΤΩΩΩ!!”. Και κάτι ακόμα: Το γεγονός ότι το βιβλίο τυγχάνει ευρείας αποδοχής στα δικά μου αυτιά ηχεί ότι αυτοί που το διαβάζουν και το αποδέχονται απλά βρίσκουν ότι πάντα ο άλλος φταίει. Υποσυνείδητα προωθείται μια αποταύτηση από τον Ανθρωπάκο, και όχι μια ανάληψη ευθύνης.

6 comments
181 reviews 91 followers

Συνανάγνωση με τα fellow fangirls Αγγελική και Χαρά

Ομολογώ πως την πρώτη φορά που διάβασα το Άκου Ανθρωπάκο μου είχε αρέσει περισσότερο.

Ας είμαστε ειλικρινείς πρόκειται για ένα εκτενές κράξιμο προς τον ανθρωπάκο, πολλές φορές άνευ λόγου και ταυτόχρονα ένα κείμενο όπου ο Ράιχ εξυμνεί τον εαυτό του. Ισχυρίζεται πως είναι φίλος του ανθρωπάκου και σκοπός του είναι να τον αφυπνίσει, ωστόσο, σε ποιο σύμπαν κάποιος που θέλει να βοηθήσει κάποιον τον μειώνει συνεχώς; Σαφώς δεν χρειάζεται να σου χαϊδεύει τα αυτιά, αλλά ούτε και να σε πιάσει από τα μούτρα. Στην αρχή δεν με ενοχλούσε τόσο μετά από ένα σημείο με κούρασε ο ναρκισσισμός του και η αλαζονεία του. (Κατ’ εμέ οι σπουδαίοι άνθρωποι είναι ταπεινοί και δεν χρειάζεται να βροντοφωνάζουν την σπουδαιότητα τους όσο και αν αμφισβητούνται)
Δεν μπορώ, ωστόσο, να μην παραδεχτώ πως σε ορισμένα σημεία ταυτίστηκαν οι απόψεις μου με του Ράιχ.
Αν έστω και ένας άνθρωπος με αυτές τις σάπιες αντιλήψεις διάβαζε το βιβλίο και ενστερνιζόταν τις θεωρίες του ο κόσμος θα ήταν λιγότερο σιχαμένος. Και κλείνω με το εξής απόσπασμα:

“Τον αποκαλείς “ακοινώνητο” επειδή προτιμά το γραφείο, όπου είναι μόνος με τις σκέψεις του, ή το εργαστήριο, με τη δουλειά του, από τις ανούσιες και υπερφίαλες κοινωνικές “εκδηλώσεις” σου. [. ] τον μετράς με τα δικά σου ποταπά μέτρα και σταθμά και διαπιστώνεις ότι δεν πληροί τις απαιτήσεις της ομαλότητάς σου. Δεν μπορείς να καταλάβεις. Ανθρωπάκο, ότι εσύ είσαι η αιτία που αυτός ο άνθρωπος, που νιώθει μόνο αγάπη για σένα και είναι διατεθειμένος να σε βοηθήσει, οδηγείται στην απομόνωση, γιατί έχεις καταστήσει κάθε κοινωνική δραστηριότητα, από τα χαμαιτυπεία μέχρι τα παλάτια, ανυπόφορη. “

779 reviews 378 followers

Καταβροχθίζεις την ευτυχία σου. Ποτέ δεν απόλαυσες την ευτυχία με πλήρη ελευθερία, και γι ‘ αυτό την καταβροχθίζεις λαίμαργα, χωρίς να φροντίζεις να τη διασφαλίσεις. Δε σε άφησαν ποτέ να μάθεις πώς να φροντίζεις την ευτυχία σου, να την καλλιεργείς όπως ο κηπουρός τα λουλούδια του και ο αγρότης τα σπαρτά του…. Κοντά σου ανθρωπάκο είναι εύκολο να καταβροχθίσει κανείς την ευτυχία, αλλά δύσκολο να την προστατέψει.

Μου άρεσε αρκετά. Ίσως όχι όσο θα περίμενα ξεκινώντας την ανάγνωση όμως προσωπικά επειδή διαβάζω αντιφατικά σχόλια δε με ενόχλησε τόσο το τόσο έντονο δριμύ κατηγορώ που απευθύνει ο συγγραφέας για να ξεσπάσει το θυμό που έχει μέσα του. Λίγο πολύ όλοι μας έχουμε έρθει αντιμέτωποι με ανάλογες σκέψεις και αντιδράσαμε το ίδιο έντονα γιατί όπως είπε και ο ίδιος ο ανθρωπάκος στην πραγματικότητα κραυγάζεις γιατί φοβάσαι θανάσιμα. Ενδιαφέρουσα αναγνωστική εμπειρία.

245 reviews 29 followers

Μ’ ένα βιβλίο γροθιά στο στομάχι γίνεται ο αποχαιρετισμός του 2020! Δύο φράσεις θα πάρω μαζί μου, κλείνοντας αυτό το βιβλίο και ταυτόχρονα αυτή τη χρονιά: “Αν εσύ, ανθρωπάκο, ο ένας μέσα στο εκατομμύριο, αναλάμβανες έστω και ένα μόριο από την ευθύνη που σου αναλογεί, ο κόσμος θα ήταν διαφορετικός.”
“Είσαι σπουδαίος, ανθρωπάκο, όταν δεν είσαι μικρός και μικροπρεπής. Η σπουδαιότητα σου, ανθρωπάκο, είναι η μόνη ελπίδα που απέμεινε.”
Όμορφη και γεμάτη χρονιά να έχουμε!! ����

2 comments
272 reviews 426 followers

YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nasıl başlangıç yapabileceğinizden bahsedip pek çok kitap önerdim : https://youtu.be/d2xQVSEUsUU

İdeolojisi küçük olan bütün insanlar dinlesin!

“Ben kimim ki, kendi fikrim olsun?”

Sen, küçük adam, bir zamanlar Vitruvius’tun. Mimardın. Fikirlerin vardı aslında. Mesela 3 ilken vardı tasarımlarında kullanmak için : Fayda, kalıcılık ve güzellik.

Sen, küçük adam, bir zamanlar Wilhelm Reich’din. Psikiyatrist ve psikanalisttin. Fikirlerin vardı aslında. Mesela 3 ilken vardı yaşamımızın tükenmez kaynağı olarak gösterdiğin : Sevgi, çalışma ve bilgi.

Sen, küçük adam, bir zamanlar Mustafa Kemal Atatürk’tün. Bir geleceğin kurtarıcısıydın. Fikirlerin ülken oldu. 6 ilken vardı : Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılapçılık.

Geçmişinde bu kadar büyük insanlar olabilmişken, ezilip büzülmeyi, seni yönetene karşı kayıtsız şartsız ve sorgusuz itaati, sevgisizliği, gaz odalarını, bilgin yerine tabancayı seçmeyi, kendinden olmayanı asmayı kesmeyi, hırsızlığı, yalan söylemeyi, eski can düşmanını dostun ya da eski can dostunu düşmanın bellemeyi, kişisel özgürlüğünü unutmayı, dedikoduyu, aşkla cinselliğin tanımlarını karıştırmayı, kendi fikirlerin dururken başkasının fikirlerini benimseyecek kadar küçülmeyi nasıl becerdin be?

Nasıl bu kadar ilkesizleşebildin? Bu yazıyı okuyan sen, ben, hepimiz. Nasıl bu kadar ilkesizleşebildik, kendi fikrimizden bu kadar uzaklaşabildik?

Hani Nietzsche’nin üst insanı olmayacak mıydık? Ne oldu? Ne ters gitti, küçük adam? Neden küçülmeye gittin?

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde en tepeye çıkmak için hazırlığımızı yıllardır yapmıyor muyduk? Ne oldu? Ne ters gitti, küçük adam? Para ve iktidar hırsı gözünü mü bürüdü yoksa? Bu mudur bu kadar küçülmüşlüğünün nedeni?

Oysa ki sen Hitler’in, Stalin’in, Napolyon’un kontrol ettiği kitlelerin zafer çığlıklarını dinlemiştin. Kendini öyle büyük zannediyordun ki sanki hiçbir zaman ölüm sana gelip çatmayacak, hiçbir ülke senin kılına bile dokunamayacak sanıyordun. Para ve silah dolu depolar eşliğinde dünyanın en büyük insanı zannediyordun kendini. Bu senin en büyük yanılgındı. Çünkü kulaklığında çalan tek şarkı olan savaş naraları açıkken, dünyanın diğer bütün müziklerini kaçırıyordun.

Kütüphaneye gitmiyordun çünkü kitap okumanın insanı küçülteceğini düşünüyordun.

Dans etmiyordun çünkü dans edersen insanlar seni kötüler ve eleştirir diye düşünüyordun.

Harekete geçmek, bir şeyler yapmak, elinden geleni ardına koymamak istiyordun ama insanlar seni onaylamaz, kabul etmez ve takdir etmez diye düşünüyordun.

Oysa ki deli gibi kütüphaneye gitmek, dans etmek ve harekete geçmek istiyordun!

Dinle Küçük Adam, bütün ülkelerin liderlerine ve halklarına yazılmış bir mektup, öğüt, öz eleştiri; kimliklerine karşı tutulmuş bir aynadır. Kendisini hiçbir konuda çaba göstermiyor olarak görüp harekete geçmeye meyilli olan insanlara kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitaptır. Her gün dış görünüşünüze baktığınız aynanın, bir kitap tarafından ideolojik ve siyasi temelle birlikte karşınıza geçmiş harmanlı bir bakış açısı aynası olarak sunulduğu bir tepsidir. Tepsinin üstündekini ister alırsınız isterseniz de almazsınız fakat Reich bu tepsiyi sizin yanınıza çoktan koymuştur, bu mektubu okumaktan, bu öz eleştiri oklarını kendinize saplamaktan başka çare yoktur. Halil Cibran dedi :
“Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.”

Öz eleştiri yapacağız ki kendi çocuklarımız geleceğin yetişkinleri olacak. Öz eleştiri yapacağız ki kendimizde yaptığımız hataları şimdinin küçükleri ama geleceğin büyükleri olan çocuklarımızda yapmayacağız. Atatürk’ün de dediği gibi, bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevi olacak ki “küçük adam” olarak anılmayacağız. Büyük işler, büyük hayaller, büyük fikirler üreteceğiz. Dünyayı terk etmeyeceğiz mesela, kendimizi kapatmayacağız, başka dünyamız yok ki çünkü, nerede başka dünya, ben göremiyorum, bu dünya bizim, hepimizin, üretmesi de bizim tüketmesi de, kendi hayatımızı üretemiyorsak onu tüketme hakkı neden?

Acı yoksa kazanmak da yok. İdeolojisinde küçük olarak kalmak istemeyen herkes okumalı!

2 comments
1,674 reviews 303 followers

Kitabın başı ve sonu gerçekten güzeldi. Wilhelm’in yaşadığı topluma, insanlığa yaptığı çağrıda belli bir amaç vardı. Düşüncelerini aktarırken kullandığı dil, yeri geliyor okuru uyuşturuyor ve en beklenmedik anda acımasızca sokmakta tereddüt etmiyordu. Ancak bir yerden sonra olay toplumsallıktan çıkıp kişiselliğe kaydı.

Kitabın yarısından fazlası Wilhelm’in kişisel davasına dönüverdi. Olayları belli belirsiz anlatarak bir veya daha fazla kişiye cevaplar veriyordu. Onları aşağılarken kullandığı dil beni gereğinden fazla rahatsız etti. Haklılık payı olduğu meseleleri savunurken özgüven ile ego arasındaki ince çizgiyi bir hayli aştı. Hatta kibir diyebileceğim boyutta ulaştı söylevleri. Ben bu tarz konuşmaları sevmiyorum ve dinlediğim kişinin haklılık payını aşağıya çektiğini düşünüyorum.

Bu kısımları geçecek olursak Wilhelm’i acımasızca eleştirdiği, benim de okurken zevkten dört köşe olduğum yerlerden bahsetmek istiyorum. Favorilerim arasına giren iki konu başlığı da bir kesim Hristiyanlara karşı gösterilen haklı tepkilerdi.

Yahudi Soykırımı savunucuları ve destekçilerine Yahudi ırkı kimdir? diye sorarak amaçlarını açıklamaya zorlaması; sorusuna aldığı, belkide alamadığı, cevaplar vardı. Yahudilerin Alman halkının büyük çoğunluğunun aksine sarışın-mavi gözlü olmayışı ancak siyah saçları koyu renk gözleriyle herhangi bir Fransız ve İtalyandan da farkının olmadığını yüzlerine acımasızca vuruşu o dönemin olaylarının ne kadar boş hevesler uğruna milyonların hayatına bedel olduğunu gösteriyordu.

Bir de toplum tarafından dışlanan, gayri meşru çocuklar meselesi vardı. Olaya getirilen bu farklı bakış açısı bir hayli ilgimi çekti:
Hristiyan inancında Tanrı’nın oğlu kabul edilen İsa’nın da gayri meşru, evlilik dışı oluşu ancak toplumun bu kişiliğin liderliğini kabul edişine dikkat çekiyor. Evliliğin toplum üzerinde kurduğu baskıya rağmen tam tersi bir dini inanca sahip oldukları, bunun ironisini aktarışı ve acımasızlığı konuyu daha etkileyici ve vurucu hale getiriyor.

170 reviews 25 followers

Στον χειμαρρωδη αυτο λογο μπορουμε να αναγνωρισουμε τοσο το μεγαλειο οσο και την τιποτενια πλευρα του ανθρωπου.Ο συγγραφεας προτεινει το αυτονοητο:εγκειται στο χερι μας η αναταση ή η καταβαραθρωση του Ανθρωπου και της ζωης.

351 reviews 79 followers
Ήθελα να μου αρέσει παραπάνω, ο συγγραφέας δεν με βοήθησε.
477 reviews 93 followers

ΠΟΣΟ ΥΠΕΡΟΧΟ, ΠΟΣΟ ΕΠΙΚΑΙΡΟ!

ΟΛΗ Η ΑΝΘΡΩΠΙΝΗ ΜΙΣΣΑΛΟΔΟΞΙΑ-ΑΛΑΖΟΝΙΑ-ΣΑΠΙΛΑ ΚΑΤΑΓΕΓΡΑΜΜΕΝΗ ΣΕ 140 ΣΕΛΙΔΕΣ.

55 reviews 15 followers

Μακάρι ο ανθρωπάκος να βγάλει κάποια στιγμή αυτιά και να ακούσει..
Μακάρι να καταλάβει ότι έχει δική του γνώμη και ότι οφείλει να την εκφράζει..
Ανθρωπάκο “θα ‘χεις μια καλή και ασφαλή ζωή όταν το δώρο της ζωής θα σημαίνει για σένα περισσότερα από την ασφάλεια, ο έρωτας περισσότερα από τα χρήματα, η ελευθερία σου περισσότερα από την κοινή ή την κομματική γνώμη.”

209 reviews 56 followers
Review will follow
384 reviews 38 followers

πολύ οργή και θυμό. Ίσως γιατί ο συγγραφέας αντιμετώπισε πολλά προβλήμα��α στην ζωή του και αποτυπώνεται ο θυμός του στις σελίδες. Ένα διαφορετικό ανάγνωσμα.

245 reviews 96 followers

Looking for a sustained rant of 130ish pages? This may be your book. Wilhelm Reich was a noted psychoanalyst and Austrian MD, lauded in Sigmund Freud’s inner circle for the concept of character armour, i.e. people closing up and dealing with only a slice of the incoming sense data about the world in order to protect themselves, becoming an expert in that slice, and sniping from within the protection of that narrow fetishization of the world.

Later on, he fell out of favour with Freud when he began experimenting with what he called “orgone,” or human life force, which could be ascertained like an aura under certain scientifical conditions in the dark. According to Reich, orgone is increased by doing what you love, meditating, encouraging others to be their best selves, and having copious amounts of sex.

During and after WII, he was refused medical licences throughout Europe and the US, as he emigrated westward, because of his zany view that people should be getting off lots and not shy talking about it. Personally, Reich had lots of sex with many ladies he worked with in hospitals, labs, or clinics, whether staff or patients, which was found to be both ethically troubling and scintillating.

He built orgone accumulators, which are essentially upright wooden boxes with a door and a bench inside, where a person sits, meditating on his or her life force and thereby accumulating more of it. The Beat poets, Sean Connery, J.D. Salinger, and Robert Anton Wilson had orgone accumulators. Some of these men probably sat inside them hoping to lay as much pipe as Reich. I find this rather funny, a psychoanalyst getting 1950s type-men to calmly meditate and self-reflect through the promise of more sex.

Reich was as unashamed as a clinician talking about sex. In the 1940s and 50s. In America. This did not go well.

Reich was probably gently mad in his old age. He milled around his Maine estate, building and selling orgone accumulators, working away on his cure for cancer that yielded results that only he could see, much like orgone, and building cloudbusters, i.e. gun-shaped turret-shells he claimed dissipated clouds. At one point, Albert Einstein experimented with both the accumulators and Reich’s cancer cure and diplomatically stopped speaking with Reich, who either wanted confirmation or to argue someone into yielding confirmation.

Eventually, someone found him weird enough to poke at, question his views enough to fuck up his batty retirement, and object to him looking at a microscope in his basement while making unsubstantiated claims about cancer. He was investigated. A court ordered that he burn his books and chop up his remaining accumulators. He did.

This book is his angry, sustained rant at the critiques and encroachments on his kooky world view. It is rancorous and sad. The book is long howl of a man who has been harmed but still wants to carry on, despite his general misanthropy brought on by being fucked with because he was a strange, alienated loner. It’s also kooky much like Reich himself.

I am glad to have finally read one of his books. I have been fascinated by Reich since I learned about him from my favourite Kate Bush song, Cloudbusting.

Listen, Little Man! is a later, angry book. Reich seems to want to impart something, but mostly rants that readers are too stupid and narrow minded to listen. His critiques are random, sometimes scoring points. Generally, there is not much beyond Reich sounding aggrieved for not being left alone and for not being recognized as a genius (These were not mutually exclusive in his mind, both based on a cancer cure and a life force that only he could see). At some point, I will read another of his books, probably Character Analysis, an earlier book from when he was a Freudian darling. This one was decent, but only read it if you are looking for a scattershot memo on why people generally suck in large groups.

5 comments
232 reviews

Πολύ οργή, όχι πάντα αδικαιολόγητη. Άνθρωποι είμαστε όλοι ή έστω ανθρωπάκια αλλά όλοι μας θαρρώ, με τα καλά και τα κακά μας.

3 comments
835 reviews 377 followers

خطاب نقدي بل صفعة من الرجل الكبير على وجه الرجل الصغير..فمن هو الرجل الصغير ؟

بداية قبل الريفيو : الرجل الكبير هو المفكر او المكتشف الذي يضحي بحياته ووقته لكي يطرح فكرة او اختراع او اي علم وايضا الذي يشرح للرجل الصغير انه هو الذي يستعبد نفسه بيده وأنه وحده بيده تغيير ذلك
اما الصغير فلتقرأ معي اختصار لما جاء بهذا الكتاب العظيم وسوف تعلم يقينا من هو .

اختصار لبعض أهم ما جاء بالكتاب :

يبدأ الكاتب بأن يقول انت ايها الرجل الصغير يقولون عليك انسان صغير مبتذل وحقبتك قد بدأت ومن يقول هذا هم رؤساء الأمم الكبري ، مدراء العمل ، أبناء البرجوازيين ، رجال الدولة

فما الفرق بين الرجل الكبير والصغير فالرجل الكبير كان يوما رجلا صغيرا ولكن استطاع ان يطور ميزة مهمة جدا انه يكتشف متي يكون صغيرا وضيقا في تفكيره ومتي يصبح صغره خطرا علي سعادته.

ولكن الرجل الصغير لا يعرف ذلك ويخاف معرفه ذلك يخفي صغره وضيق تفكيره بأوهام القوة والعظمة فالرجل الصغير فخور بجنراله العظيم وليس بنفسه ..ويعتقد بقوة الأشياء كلما كان عاجزا عن فهمها وهو لا يعتقد بالأفكار التي يفهمها بسهولة
وكلما كان غير قادر علي الفهم كلما كان مستعد علي اظهار إجلال أكبر ..انك تعرف هتلر اكثر من نيتشه، نابليون أكثر من بيتالوزي

فيجب ايها الرجل الصغير ان تعلم من يستعبدك ، انت من تستعبد نفسك ولا أحد غيرك

هم يقولون لك بكل صراحة انك وحياتك واطفالك وعائلتك لا قيمة لكم ، بأنك غبي وعبد ، أنهم لم يعدوك بالحرية الشخصية ولكن بالحرية القومية ، وهم لم يعدوك باحترام الانسان ولكن باحترام الدولة ، ليس بالعظمة الشخصية ولكن بالعظمة الوطنية فلأنك تجهل الحرية الشخصية في الوقت الذي يسيل لعابك كما تسيل عظمة لعاب الكلب كلمات مثل الحرية القومية ومصالح الدولة وانك تهلل خلفهم

انهم يحتقرونك ولا يحبونك لأنك تحتقر نفسك وانت تحملهم نحو السلطة علي ظهرك ، انك وحدك من ترفع اسيادك ، من تطعمهم ، مع انهم اسقطوا كل الأقنعة

لأنك لا تستطيع ان تحس او تري الرجل الكبير , جوهره ، ألمه ثورته نضاله من أجلك ايها الرجل الصغير ، فهم بالنسبة لك اشياء غريبة ولا تستطيع ان تفهم ان هناك رجالا ونساءا غير قادرين علي قمعك ويريدونك حرا

فأنك تحكم علي الرجل الكببر بأنه مجرم فاشل او مريض عقليا او غريب الاطوار لمجرد أنه ليس مثلك لأنه لا يعتبر هدف حياته ان يصبح غنيا او يحقق زواج مناسب او منصب سياسي وتسميه احمق اذا أنفق امواله علي البحث العلمي فيكون من وجهة نظرك رجل غير طبيعي وتجعل منه رجل منبوذ ومعزول لأنك تقيسه بمقايسك الصغيرة فأنك دائما لا تسال نفسك اذا كنت تفكر بطريقة خاطئة بل تفكر ماذا سيقول جارك حول ذلك

يريد الكاتب ان يفهم من الرجل الصغير ما الغريزة التي تدفعك لضرب زوجتك او تعذيب طفلك اذا لم يحبه جارك السئ ، الي خداع صديقك ، الي استهزاء الرجل الطيب واستغلاله لأخر قطرة ، الي الركوع امام السوط ، الي الكذب حيث الحقيقة

اني اريدك ايها الرجل الصغير ان تصبح انت وليس كما تريدك الجريدة التي تقراءها او جارك الذي تسمع له ولكن كن انت وقد قال لك هذا الكلام هاينشر مان وسانكلير ولكنك لا تعرف مان ولا سانكلير بل تعرف بطل الملاكمة وال كابون واذا خيرت بين الذهاب للمكتبة او التفرج علي مشاجرة فستختار بلا شك المشاجرة

ايها الرجل الصغير انك لا تأتي قط لمن يحاول مساعدتك لتقديم يد المساعدة تسأل لم ؟ لأن المكتشف ليس له ما يعطيك غير أفكاره لا ربحا ولا أجرا كبيرا ولا طريقة حياة سهلة إن له فقط مسئوليات يوزعها وانت لا تريد تحمل المسئولية ولكن المكتشف لن يصبح تعيسا بسببك انه يفكر ويتحمل المشاق ويكتشف من أجلك

انت لا تكتفي بعدم تقديم المساعدة ولكنك تزعج بخبث ما يتم انجازه من اجلك او عنك فتقول علي مكتشف انه نصاب وخنزير ولكن اذا ما كتبت الجريدة عن اهمية ذلك الاكتشاف ستقول علي نفس الفكرة او المكتشف انه عبقري لأنك لا تثق بعينك وحواسك . انك تحترم من يسخر منك

طبعا ايها الرجل الصغير انك تريد ان يكون هناك عباقرة ولكنك تريدهم عباقرة طيبين علي مقاسك وغير مثيرين للقلاقل باختصار عبقري ملائم ومتكيف وليس متمرد وغير قابلل للتدجين وثائر علي كل قيودك وحواجزك..

الرجل كبير حاول ان يعلمك ان عليك ان تطور اقتصادك اذا ما اردت ان تستمتع بحياتك وان الجوعي لا يمكنهم تطوير الثقافة وان كل عوامل الحياة ضرورية وليس فقط العوامل الاقتصادية ولكن الرجل الكبير اخطأ عندما اعتقد انه من الممكن ان تحافظ علي حريتك متي حصلت عليها


سوف اقول لك ايها الرجل الصغير لقد كان لك الخيار بين :

بين نيتشه الذي اراد ان يصنع منك رجلا اعلي وهتلر الذي حولك لعبد فصرخت باسم هتلر واخترت العبودية

بين بساطة المسيح وباولوس الذي فرض العزوبية علي رهبانك والزواج القهري

بين ماركس ونظريته عن قوة العمل الحية وايدولوجية الدولة فقتلت كل ما هو حي في عملك واخترت ايدولوجية الدولة

في الثورة الفرنسية بين روبسيبيير الدموي وبين دانتون الكبير فاخترت الدم وارسلت الرجل العظيم الي المقصلة

بين محاكم التفتيش الدموية وحقيقة غاليلي الكبير الذي تتمتع اليوم باكتشافاته فأنتهي به الامر الي الموت بفعل تحقيرك له

بين ان تسبر سر المرض العقلي وبين العلاج عن طريق الصدمة الكهربائية فاخترت الصدمة الكهربائية حتي لا تقف حقيقة بؤسك وحتي لا تظل اعمي

ختاما :

ايها الرجل الصغير ستتيه عبر القرون حتي تتقدم انت وامثالك للتخلص من هذا البؤس الاجتماعي وحتي ينبعث من وجودك بصيص ادراك خافت حينها ستتعلم كيف تبحث عن رجل الحب والمعرفة والعمل ..وكيف اذا عثرت عليه تحترمه وتقدره. وسوف تدرك ان المكتبات اهم من مباريات الملاكمة وان التجول في الغاب اهم مم الماراشات العسكرية وان الحياة افضل من القتل وان الوعي الذاتي افضل من الوعي القومي وان التواضع افضل من فم ملئ بالشعارات القومية

684 reviews 203 followers
7 comments

4 books 140 followers

Δεν ξέρω γιατί το είχα αδιάβαστο τόσα χρόνια.

Γνώμη μου είναι πως αυτό το αριστούργημα θα έπρεπε να το διδάσκουν στα σχολεία (στην θέση των θρησκευτικών αν δεν έχουν χώρο για άλλο μάθημα). Αν όχι στο γυμνάσιο σίγουρα στο λύκειο.
Δεν θέλω να πω πολλά για το βιβλίο. Απλά διαβάστε το με ανοιχτό μυαλό και έτοιμοι να δεχτείτε τα άσχημα της ανθρώπ��νης ράτσας. Οι συγκλονιστικές του αλήθειες για την ανθρωπότητα δεν παρουσιάζονται ωραιοποιημένες, αλλά όπως είναι. Οι σκληρές του λέξεις έχουν ως σκοπό να μας αφυπνίσουν από τον πνευματικό μας λήθαργο και την κατρακύλα που έχουμε πάρει.

Με λίγα λόγια: Αριστούργημα!!

84 reviews 20 followers

Το είχα δει στα χέρια πολλών, την εποχή που ήμουν φοιτητής, όμως δεν του είχα δώσει σημασία. Σημασία του έδωσα, όταν το είδα στο «Goodreads». Μια χρήστης μόλις είχε τελειώσει την ανάγνωση του και το «κατηγορώ» της προς το πόνημα ήταν πιο σφοδρό και από αυτό του Βίλχελμ Ράιχ στον «ανθρωπάκο». Αποφεύγω να χρησιμοποιώ τόσο οξείς και απόλυτους χαρακτηρισμούς για ένα έργο, πόσο, μάλλον, για έναν άνθρωπο. Έτσι, μπήκα στον πειρασμό να το αγοράσω από τον «Πλου», ώστε να αντιληφθώ γιατί τόσοι άνθρωποι αντιδρούν με αυτόν τον τρόπο.

Τα συναισθήματα είναι εναλλασσόμενα από την αρχή έως το τέλος του βιβλίου. Υπήρξαν στιγμές που θύμωσα, στιγμές που ντράπηκα, στιγμές που αγάπησα και στιγμές που συμφώνησε το «είναι» μου με τον Ράιχ. Ο Ράιχ, με τον θυμό του να κοχλάζει για την κοινωνία στην οποία ζει και άκρως αδικημένος από αυτήν, αποκαθηλώνει τα είδωλα/τοτέμ της εποχής με σκ��πό την απελευθέρωση των «χρηστών» μελών της κοινωνίας. Προσπαθεί να ισορροπήσει την απαισιόδοξη άποψη, πως ο κόσμος συντίθετο από «ανθρωπάκους», και την αισιόδοξη άποψη πως ο κάθε άνθρωπος κρύβει μέσα του έναν «άριστο».

729 reviews 757 followers

Ο όρος «ψυχιατρική οργονοθεραπεία» δεν αφορά στη χρήση συσκευών συσσώρευσης οργόνης ή άλλων ιδιοκατασκευών του Ράιχ, ούτε σχετίζεται επ’ ουδενί με αυτά. Πρόκειται για την ίδια τη χαρακτηραναλυτική νευροφυτοθεραπεία, την οποία ο ίδιος μετονόμασε σε οργονοθεραπεία, όταν θεώρησε ότι ανακάλυψε μία συμπαντική ενέργεια στην ατμόσφαιρα, της ίδιας φύσης και προέλευσης με τη λιμπιντική ενέργεια του οργανισμού.

«ΔΕΝ ΥΠΑΡΧΕΙ ΑΥΤΟ ΠΟΥ ΛΕΝΕ «ΚΕΝΟ ΔΙΑΣΤΗΜΑ» ΔΕΝ ΥΠΑΡΧΕΙ «ΚΕΝΟ». ΤΟ ΔΙΑΣΤΗΜΑ ΑΠΟΚΑΛΥΠΤΕΙ ΣΥΓΚΕΚΡΙΜΕΝΕΣ ΦΥΣΙΚΕΣ ΙΔΙΟΤΗΤΕΣ. ΟΙ ΙΔΙΟΤΗΤΕΣ ΑΥΤΕΣ ΜΠΟΡΟΥΝ ΝΑ ΠΑΡΑΤΗΡΗΘΟΥΝ ΚΑΙ ΝΑ ΑΠΟΔΕΙΧΤΟΥΝ. ΟΡΙΣΜΕΝΕΣ ΜΠΟΡΟΥΝ ΝΑ ΑΝΑΠΑΡΑΧΘΟΥΝ ΠΕΙΡΑΜΑΤΙΚΑ ΚΑΙ ΝΑ ΕΛΕΓΧΘΟΥΝ. ΟΙ ΦΥΣΙΚΕΣ ΙΔΙΟΤΗΤΕΣ ΤΟΥ ΔΙΑΣΤΗΜΑΤΟΣ ΟΦΕΙΛΟΝΤΑΙ ΣΕ ΜΙΑ ΑΠΟΛΥΤΩΣ ΟΡΙΣΜΕΝΗ ΕΝΕΡΓΕΙΑ. Η ΕΝΕΡΓΕΙΑ ΑΥΤΗ ΕΧΕΙ ΟΝΟΜΑΣΤΕΙ «ΚΟΣΜΙΚΗ ΟΡΓΟΝΙΚΗ ΕΝΕΡΓΕΙΑ».

Αχ! Ανθρωπάκο.
Πόσο λίγο. ΣΕ ξέρεις.

Καλή ανάγνωση.
Πολλούς και σεμνούς ασπασμούς.

2 comments
4,803 reviews 640 followers
Listen! Great book by this often neglected thinker!
132 reviews 82 followers

من هو Wilhelm Reich ؟
هو طبيب و محلل نفسي نمساوي , يعتبر من الجيل الثاني للمدرسة التحليلة الفرويدية , عاش منبوذا من الأوساط العلمية , و من الأوساط السياسية أيضا .
طورد من النازيين و لتأتي نهايته في أمريكا لاحقا بعد إعتقال ال fbi له , و الذي ادعى الكثير أنه مات مسموما في سجنه .
الغموض يلف شخصية هذا الرجل من كل جهة , فهو يقول أنه اكتشف الأوروغون , التي شرحها في أحد أبحاثه : أنها الطاقة المسؤولة عن النبض البيولوجي للحياة على الأرض , و من المحتمل عن الكون كله أيضا .
باعتبار آخر ( طاقة الحياة ) .
لم أكن لأهتم أبدا بالموضوع إلا أنه ملأ الرسالة ذكرا لها , و لكن عندما قال أن العالم اختار دمار الطاقة الذرية على طاقته الحيوية معالجة الأمراض , استوقف هذا انتباهي .
بحثت عنه لأعرف أنه جلس مع آنشتاين قرابة الخمس ساعات محاولا أن يبرهن له عن اكتشافه .
حيث قدم له حالة تزداد فيها درجة حرارة الجسيم بلا مصدر تسخين ,و لفت إنتباه آنشتاين إلى أن هذا يعني إمكانية الحصول على قنبلة مدمرة , و حسبما قرأت فإن آنشتاين أخذ كلامه على محمل الجد , وقام بعمل تجارب لاحقا عن الموضوع في قبوه , إلا أنه أعلن لاحقا أنما عرضه عليه فيلهيلم كان يحتوي على خطأ , و أن فروق في درجة الحرارة بين الأماكن هي من أحدثت هذا التغير في الحرارة , ليرد عليه فيليهلم لاحقا برسالة 25 صفحة إلا أن آنشتاين لم يستجب.
يستمر بعدها فيليهلم بالأبحاث , و كما رأيت في بعض الفيديوهات فإنه كان يستعرض أسلحة تعتمد على هذه الطاقة التي ادعى انه اكتشفها , و زعم أنها تعالج السراطانات و الأمراض بشكل عام .
المهم , أنه في النهاية اعتقلته ال اف بي اي , بتهم كثيرة , منها أنه مكتبته تحتوي كتب عن هتلر و ستالين , لكنه أطلق سراحه , ليعتقل لاحقا بتهمة إعطاء طلابه حقن غير قانونية , و لتجارب غير قانونية في مختبره , ليموت في السجن بعدها .
الرجل مؤمن جدا أنه توصل إلى حل الأمراض السحري و الطاقة اللانهائية المستمدة من الأحياء , و نظريات المؤامرات تروج كثيرا حول هذا الرجل !

هذه المقدمة لا تعني شيئا أبدا في عرضنا لهذا الكتاب صراحة , و لكني أحببت ذكرها فقط .

إذا استثنينا كلامه الغامض عن اكتشافه , فإن في الكتاب الرائع يضج بالتحليلات العميقة لنفسية الشعوب المستعبدة طوعا , الذين سماهم ( الرجال الصغار ) .
في رسالته هذه ( يفضفض ) عما في نفسه , أن سخافة الرجال الصغار , هي من تدفع الرجال الكبار إلى احتقارهم , و لإنه يعمل لأجلهم و لكنهم لا يلقون لهذا بالا , إنهم يحبون أن يأخذوا بلا أن يعطوا شيئا و على هذا تعودوا , فنراه يحدث الرجل الصغير :
” إنك لا تكتفي بعدم تقديم يد المساعدة , بل إنك تزعج في خبث , ما يتم انجازه من اجلك و نيابة عنك .
أتفهم الآن لماذا تهرب السعادة منك ؟
إن السعادة تريد أن تتم دراستها بعمق , أن يتم تحقيقها , لكنك تريد فقط أن تفترسها , و لهذا السبب تهرب منك , ذلك أنها لا تريد أن ت��فترس من طرفك ” .

ليتعدى هذا الموضوع – و إن كان سيرجع له في كل حين و آخر – إلى تحليل قوي و عميق حرفيا لنفسية ما يسمى بالشعوب المقهورة . بقي يستعرض دوافع القمع و الإستبداد التي يمارسها الرجل الصغير على الصغار من أمثاله , و الأسباب التي تدفع الرجال الكبار إلى احتقاره .
فهو يقول أن الرجل الصغير لا يريد أن يكون مسؤولا , و لذلك ينصب الدكتاتور كأب , إنه سيبقى يحقر في نفسه قائلا ” من أنا ليكون لي قرار ؟” و تصفيقه الغير منقطع لزعيمه يعني أنه يحمله المسؤولية و يتنصل منها هو .
و يعتقد أن سبب الحروب و الفوضى هو صَغار الرجل الصغير , و لولا هذا الصّغار , و لو أنه جرب أن يقول لا مرة واحدة بدل من نعم الأبدية و بدل التصفيق الغير منقطع لما صارت حرب واحدة .
إن فيلهيم يوضح لماذا صغار الناس تتسبب بالأذى المستمر للعظماء من العلماء و المصلحين و الثوريين الحقيقين و ميلهم الدائم للمنافقين و المخادعين قائلا :
” إنك لا تستطيع أن تحس أو ترى الرجل الكبير . جوهره , ألمه , ثورته , نضاله من أجلك , هذه الصفات بالنسبة لك أشياء غريبة .
و لا تستطيع أن تفهم أن هناك رجالا و نساء غير قادرين على قمعك و استغلالك . رجال ونساء يريدونك حرا . إنك لا تحب هؤلاء الرجال و النساء لأنهم غرباء عن جوهرك , إنهم بسطاء , و مستقيمون . الحقيقة تمثّل لهم ما يمثله تكتيك الحياة بالنسبة لك .
إنهم ينظرون لك باستهزاء , و لكن بأسى على المصير الإنساني , و لكنك تحس بنفسك مراقبا , و تشعر بخطر يتهددك .
إنك تعترف بهم أيها الرجل الصغير , فقط إذا ما قال لك العديد من الرجال الصغار أنهم رجال كبار . أنت تشعر بالخوف من الرجل الكبير , من قربه من الحياة , و حبه لها ” .

و تجده يسلط الضوء عن السبب الذي يدفع بالكثير من الآباء إلى تحجيم أطفالهم و تدريبهم على أن يكونوا أغبياء محتقرين لأنفسهم , فيقول :
” إنني أقول لك أيها الرجل الصغير : إنك فقدت كل توق إلى الأفضل بداخلك . لقد خنقت ذلك التوق , و أنت تقتله كلما اكتشفته في الآخرين , بأطفالك , زوجتك , زوجك , أبيك و أمك , فأنت صغير و يجب أن تظل صغيرا أيها الرجل الصغير ” .
و لكنه يستدرك لاحقا فيقول : ” طبعا طبعا , أنت تريد أن يكون هناك عباقرة , و أنت مستعد لتقديسهم . لكنك تريد عباقرة على مقاسك و غير مثيريين للقلاقل .. باختصار عبقري ملائم ومتكيف و ليس متمردا و غير قابل للتدجين و ثائر على كل قيودك وحواجزك . إنك تريده عبقريا محدودا , مختصرا , مشذبا , مرتبا , حتى تخرج به دون أن تحمر خجلا في موكب النصر إلى كل شوارع المدينة ” .
و بما أنه من مدرسة فرويد التحليلية , فلا بد أنك حزرت أنه من المهتمين بالقضية الجنسية , و التحليل النفسي لموضوعات الجنس و الحب , و أكيد من الداعين لإرخاء القيود الجنسية , فهو يدعو الرجل الصغير إلى تقدير الحب على و ثيقة الزواج , و أنه مهما فعل سيظل صغيرا طالما أنه يقتل الحب الطبيعي الذي ينموا في أطفاله , فيقول : ” إنك تقدس الطفل يسوع و ليد امرأة لم تملك وثيقة زواج , و هكذا انت تقدس , دون أن تشعر بذلك , في الطفل يسوع توقك إلى الحرية الجنسية , أيها الرجل الصغير ! لقد جعلت من يسوع المسيح , الذي ولد بدون زوج إبنا للرب (الذي لم يعرف قط أطفالا بدون زواج ) , ولكنك في الواقع متوحش و صغير . لقد طاردت اطفال الحب الحقيقي و استبدلتهم بأطفال الحقد * يقصد بأطفال الحقد , أطفال الزواج
إنك تقطع بسيارتك القناطر التي فكر بها غاليلي العظيم , و لكن أتعرف أيها الرجل الصغير , إن غاليلي العظيم كان له ثلاثة أطفال دون وثيقة زواج ؟! إنك لا تقول ذلك لأطفالك بالمدرسة ! ألا تعذب بهذه الطريقة غاليلي ؟
. أتعلم أن لينين أبطل الزواح القهري لما اعتلى سدة الحكم ؟ و أنه نفسه عاش مع امرأة دون وثيقة زواج ؟ ألم تسكت عن كل ذلك أيها الرجل الصغير ؟ أو لم تعمد إلى تطبيق قانون الزواج القهري مرة أخرى . لأنك لم تعرف كيف تعيش عمل لينين العظيم ؟ “

و تجده ينتقض منظمة الزواج ��ائلا : ” إنك لا تفهم أن خيالك المتسخ , و لا مسؤوليتك الجنسية , هما من دفعا بك إلى براثن قانون الزواج ” .
و يسخر من الرجل الصغير قائلا : ” طوال حياتك تعذبت بسبب عجزك الجنسي , إنه يتسلل إلى كل أفكارك , و يقلقك أثناء عملك , زوجتك تهرب منك لأنك لا تستطيع أن تقدم لها حبا .. و أفكارك لا يمكنها التحرر من الجنس . ذلك أنك ترتجف أمام شهوتك ! إنك تريد أن ترى الحقيقة في المرآة , حتى لا تستطيع الإمساك بها و حتى لا تستطيع الإمساك بك “.

لكن ما أدهشني , عندما ألقى الضوء على المرأة الصغيرة , يا للسماء ! كم تشبه غالب الناساء العربيات ! تأمل لما قال : ” أتذكرين أيتها المرأة الصغيرة , لم�� كنت تجلسين في عيادتي و تتحدثي و أنت ممتلئة بالحقد عن زوجك الذي تخلى عنك ؟ لقد أمسكته بقبضتك سنوات طويلة , حتى أخذ يذبل , ذلك أنه كان يتحتم عليه العمل من أجلك و من أجل أقاربك .. و كان يدفع ثلاثة أرباع مدخوله الشهري نفقة لك , عقابا له على حبه للتحرر من القمع .
ذلك إنه كان فنانا و الفن و العلم الحقيقي لا يحتملان القيود .
أما أنت فكن تريدينه أن يدفع لك مصاريف البيت , رغم أنك كنت تكرهينه و رغم أنك كنت قد تعلمت مهنة , لما عرفتي أني سأساعده لكي يتحرر من واجبات لا مبرر لها , فاشتعلت غضبا , و قلت أني أريد اسرق كل ماله , لقد اتهمتني بكل ما كنت أنت تفكرين به , أيتها المرأة البئيسة الصغيرة .
و لكن العمل على تحسين مواهبك المهنية فهذا أمر لم تفكري به , لإن ذلك يعني أن تصبحي حرة , غير محتاجة لرجل , الرجل الذي تكرهينه منذ سنوات , أتظنين أن بهذه الطريقة ستبنين عالما جديدا !؟ ألا ترين ان الملايين من أمثالك هم من دمروا هذا العالم ؟
أعرف , أعرف أنك ” ضعيفة ” , ” وحيدة ” و ” متعلقة ” بأمك و “لا حول لك ” و أنك تحقدين على حقدك نفسه و لا تتحملين نفسك و تشكين بقدراتك ! و لهذا السبب تدمرين حياة زوجك , أيتها المرأة الصغيرة .
أعرف أيتها المرأة الصغيرة أن إلى صفك يقف بعض القضاة و المحامين , ذلك أنهم لا يملكون جوابا على بؤسك “.

الكتاب مليء بالغضب , إلا أنه في آخر صفحاته يفيض حبا و حنانا على الرجال الصغار . قائلا أن كل رجل صغير فيه عمقا , و أن خوفه من هذا العمق هو ما يدفعه إلى الإستبداد , و أنه كل صغير سيصبح كبيرا , لو بقي يؤدي ما يؤديه من مهام دائما و أعمال , إلا أنه يجب أن يغير هدفه و دافعه للعمل , فينحي القومية و يختار الإنسانية عندما تأتي الحكومة إلى مصنعه قائلا لها إن مصنعي لإمداد الحياة و ليس لصنع أسلحة الحرب , مثلا !
” إنك تلهث خلف الحب , إنك تحب عملك و تعيش منه , و عملك يعيش من عملي و من معارف الآخرين . الحب و العمل و المعرفة لا يعرفون أوطانا معينة أو حدود جمركية أو قمصان عسكرية , إنهم عالميون , إنسانيون , شاملون .
لكنك تريد أن تكون وطنيا صغيرا لإنك تخاف من الحب الحقيقي , من مسئوليتك العملية من المعرفة “.
هناك مقاطع وقفت أمامهما مشدوها و لم أقتبس منها شيئا , لإنها صفحات طوال كاملة , لا يمكن اجتزاء حرف واحد منها !
كتاب رائع و قاس جدا , و تجربة ممتعة .

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.