Ortadoğu nun Balzac ı Necib Mahfuz dan mutlaka okumanız gereken kitaplar
Amaçları aynı olsa da yolları farklıdır. Cebelavi’nin çocukları ve torunlarının hikâyeleri, birbirine geçerek ilerler. Sokaktaki herkesin ve her şeyin sahibi olan, adı efsaneleşen Cebelavi’nin sırrını çözmeye çalışırken beklenmedik olaylara yol açan torunu Arif’in dönemi, bu tuhaf sokağın ve sakinlerinin hayatında farklı ama kalıcı bir sayfa açacaktır.
Necib Mahfuz
11 Aralık 1911 yılında Mısır’da (Old Cairo) Necib Mahfuz dünyaya gözlerini açmıştır. 1954 yılında Attiyatullah Mahfuz ile evlenmiştir. En prestijli ödüllerden biri olan Nobel Edebiyat ödülünü kazanmıştır. Bu ödülü kazanan ilk Müslüman ve tek Arap sanatçıdır. Realizm eebiyat akımından etkilenmiştir. Necib Mahfuz’un babası bir tüccardır. Hayatı boyunca otuzdan fazla roman kaleme almıştır.
Üç yüzden fazla da kısa hikaye yayımlamıştır. Kitaplarının çoğunda kendi hayatının da geçtiği Kahireyi ve Kahire’nin insanlarından esinlenmiştir. Kalem aldığı birçok kitaplarından esinlenerek filmler oluşturulmuştur. Necib Mahfuz Kahire de Felsefe eğitimi görmüştür. Necib Mahfuz 1939 yılında Abes el Akdar isimli eserini yayımlamıştır. 30 Ağustos 2006 yılında vefat etmiştir.
Kategoriler
- Modern Dünya Klasikleri
- Bilim Kurgu Klasikleri
- Hasan Ali Yücel Klasikleri
- İndigo Klasikler Serisi
- Şeker Portakalı Serisi
- Can Yayınları Klasikler Serisi
- Can Yayınları Kısa Klasikler Serisi
- Türk Edebiyatı Klasikleri
- Modern Türk Edebiyatı Klasikleri
Önemli Bilgiler
- Hakkımızda
- Üyelik Sözleşmesi
- Teslimat Koşulları
- Satış Sözleşmesi
- Garanti ve İade Koşulları
- Gizlilik ve Güvenlik
Hızlı Erişim
- Kitap Önerileri
- Yeni Çıkan Kitaplar
- Çok Satan Kitaplar
- Kitap Setleri
- Kapıda Ödeme Kitap
- İş Bankası Kültür Yayınları
- Yapı Kredi Yayınları
- Can Yayınları
- Ödüllü Kitaplar
- Müşteri Hizmetleri
- Sepetim
E-BÜLTEN ABONELİĞİ
Kampanya ve yeniliklerden haberdar olmak için e-bültenimize kayıt olun.
Ortadoğu’nun Balzac’ı Necib Mahfuz’dan mutlaka okumanız gereken kitaplar
Mısır edebiyatının gözde yazarı Necib Mahfuz, toplumun yansımasını imgelemiyle birleştirdiği romanlarıyla olduğu kadar kısa öyküleriyle de sadece okurlarına değil nice yazara da ilham verdi. Ancak Batı’daki geniş okur kitleleri Mahfuz’u 1988’de, Nobel Ödülü’nü kazanmasıyla keşfetti. Sizler için, Mahfuz’un tüm renkleri ve türlü meşreplerden insanların hikayelerini anlattığı kitaplarını derledik.
Giriş Tarihi: 22.08.2019 09:13 Güncelleme Tarihi: 22.08.2019 09:26
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Kahire Modern
Kahire Modern kitap özeti
1922 yılında Mısır İngilizlere karşı tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eder. Kral Faruk yönetimi altında bağımsızlık fikrine alışmaya çalışan bir toplumda, yeni çelişkiler yaratacak fikirlerin, köktenciliğin ve Arap milliyetçiliğinin tohumları atılmaktadır. Bu ortamda yoksul bir aileden gelen ve kısa yoldan zengin olma hırsıyla yanıp tutuşan bir üniversite öğrencisi olan Mahcub, yükselme tutkusuyla her türlü ödev duygusuna ve ahlaki ilkeye sırt çevirir. Açlığın pençesinde geçen yılların ardından, hiç düşünmek sizin karşısına çıkan ilk memuriyet fırsatına tutunur. Ancak hayata ve toplumu oluşturan değerlere karşı sinik bir tutum benimse yen bu genç adamın ödemesi gereken büyük bir bedel olacaktır. Necib Mahfuz, 30’lu yılların başında devrimlerle çalkalanan, yol ayrımındaki Mısır toplumunun eksiksiz bir panoramasını sunuyor. Kahire Modern, bir grup üniversite öğrencisinin kesişen hayatları üzerinden Kahire’nin zengin ve yoksul kesimlerini, sosyal ve düşünsel dokusunu, bürokrasi aygıtındaki yozlaşmayı, açlığı ve öfkeyi, sınıf atlama tutkusuyla körleşen karakterleri olağanüstü bir canlılıkla gözler önüne seriyor.
Cebelavi Sokağı’nın Çocukları
Cebelavi Sokağı’nın Çocukları kitap özeti
Mukattam Çölü’nün kıyısında, adının verildiği sokakta, yüksek duvarların çevrelediği muhteşem konağında yaşayan kudretli Cebelavi, topraklarının ve mülklerinin idaresini beş oğlundan biri olan Edhem’e bırakır. Ancak Edhem’in babasına ihaneti, konaktan kovulmasıyla sonuçlanır. Cebelavi’nin oğulları ve torunlarından Cebel, Rıfat ve Kasım, ondan aldıkları işaretler ve manevi güçle, sokağın yönetimini ele geçirir, çetelerin elindeki yoksul halklarına yardımcı olmaya, barış sağlayıp adil bir düzen kurmaya çabalarlar.
Amaçları aynı olsa da yolları farklıdır. Cebelavi’nin çocukları ve torunlarının hikâyeleri, birbirine geçerek ilerler. Sokaktaki herkesin ve her şeyin sahibi olan, adı efsaneleşen Cebelavi’nin sırrını çözmeye çalışırken beklenmedik olaylara yol açan torunu Arif’in dönemi, bu tuhaf sokağın ve sakinlerinin hayatında farklı ama kalıcı bir sayfa açacaktır.
Mısır’da yıllarca yasaklanan Cebelavi Sokağı’nın Çocukları, hem bütün bir soyun hem de peygamberleri, efsaneleri ve günümüze göndermeleriyle, aynı soydan gelenlerin düşmanlıkları, savaşları, iktidar hırsları, aşkları ve mucizeleri üzerinden insanlığın evrensel ve ruhani öyküsünü anlatıyor.
Aşk Zamanı
Aşk Zamanı kitap özeti
Yirminci yüzyılın ilk yarısında, Kahire; varlıklı, dul bir kadın: Ain hanım. Şımartarak büyüttüğü oğlu İzzet, arkadaşı Hamdun, ikisinin de âşık olduğu güzel Bedriye ve bahtsız Seyyide; bütün bir mahalle ve o mahallede Mısır’ın saklı yüzü. Necip Mahfuz, Aşk Zamanı’nda okurunu umutsuz bir aşkın çevresinde ördüğü entrikalara, yeraltı örgütlerine, örtünmeye mahkûm kadınların cesaretle adım attığı tiyatro ve gösteri dünyasına götürüyor. Gerçekleşmeyecek hayallerin peşinde koşan, yolunu tesadüflerle ören ve kendi tercihi olan yalnızlığın içinde avunmaya çalışan amaçsız ve hedefsiz İzzet, en yakınlarının kaderini değiştirecek adımı attığında bu seçimin yalnız onlara değil kendine de ihanet olduğunu çok sonra anlayacaktır. Kulüpteki odasına kapanıp hayatını gözden geçirmeye başladı. İlk kez değildi, ancak duyguları altüst olmuştu.
Önceleri boşluktan bunalırdı, fakat sonra o boşluğu inanmadığı bir işle doldurmuştu. Doldurmamış mıydı?
Başkanın Öldürüldüğü Gün
Başkanın Öldürüldüğü Gün kitap özeti
1970 yılında Mısır Devlet Başkanı Nasır’ın ölümünden sonra başa geçen Enver Sedat, 1973 yılındaki Arap-İsrail Savaşı’nda Sina’yı geri alarak gösterdiği başarının ardından İnfitah denilen açık kapı politikasını uygulamaya koymuştu. Devlet kurumları özelleştirilmiş, Mısır piyasası Batı’ya kapılarını açmıştı. 1981’de, zaferinin yıl dönümü kutlamalarının yapıldığı gün, askeri birliklerin geçit töreni sırasında Sedat, üniformalı biri tarafından vurulur.
Mahfuz’un bu suikasttan birkaç yıl sonra yazdığı bu kısa roman, sadece başkanın son gününü işlemekle kalmıyor, Elvan ile Randa’nın, Mısır’ın orta sınıfından iki genç nişanlının zor zamanlarda yaşanan aşkını da anlatıyor. Mahfuz’un, bir aşk hikâyesinin fonunda ülkesinin geçirdiği dramatik bir dönemi başarıyla işlediği romanda, başkanın öldürülmesi, o gün işlenen tek cinayet olarak kalmayacak, iki gencin hayatları bir başka ölümle birlikte beklenmedik bir yöne sapacaktır.
Ezilenler kitap özeti
Yoksul bir mahalledeki derviş tekkesinin duvar dibinde bulunan bir bebekle başlar Ezilenler’in destanı: Aşur adı verilen bu bebek büyüdükçe insanlar için büyük ve örnek bir lider haline gelir. Yeri ve zamanı belli olmayan bu mahallede Aşur El-Naci’nin çocukları ve torunları iyi ile kötü, dürüstlük ile düzenbazlık, sevap ile günah, haraç kesmek ile ticaret yapmak arasında gidip gelecektir. Çok sayıda karakterin sahneye çıktığı Ezilenler destanında, hayatın zorlu sınavında yürütülen akıllar ve verilen kararlar kimi zaman muazzam zenginlikleri ve güzellikleri getirirken, kimi zaman da utanç verici yalanları ve haksızlıkları ortaya çıkartacaktır.
Nobel ödüllü usta yazar Necib Mahfuz’un, Mısır’da yoksul halkın ekmek isyanlarına kalkıştığı 1977 yılında tamamladığı Ezilenler, Batı’nın roman kurgusuyla Doğu’nun mesel geleneğini deneysel biçimde harmanlayan, ustalıklı bir yapıt sizleri bekliyor.
Necib Mahfuz
Necib Mahfuz, 1988 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Mısırlı yazardır (11 Aralık 1911 – 30 Ağustos 2006). Nobel ödülü kazanan ilk müslüman ve tek Arap yazardır. ‘Ortadoğu’nun Balzac’ı’ olarak tanınır.
Mahfuz, Kahire’nin Cemaliye bölgesinde 6 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Bir tüccarın oğlu olan Mahfuz, adını kendisini doğurtan Profesör Necib Paşa Mahfuz’dan aldı. 70 yıllık kariyeri boyunca 34 roman, 350 küsur kısa hikâye yayımladı. Kitaplarının çoğunda, hayatının tamamını geçirdiği ve Nobel ödülünü almak için bile ayrılmadığı Kahire’nin tarihi mahallelerindeki yaşamı; modern ve geleneksel yaşam arasında denge kurmaya çalışan sıradan insaları anlattı; pek çok kitabı Arap fimlerine konu oldu.
Edebiyata olan ilgisi, 1920’lerde Mustafa Lutfi el-Manfuluti’nin makale ve şiirlerini okumasıyla başlanıştı. Abbas Mahmud el-Akkad, Taha Hüseyin, İbrahim el-Mazinî, M. Hüseyin Heykel, ilk dönemde kendilerinden en çok etkilendiği yazarlar arasındadır.
Yazı hayatına, 1928’de Selame Musa’nın çıkardığı el-Mecelle el-Cedide dergisinde yayımladığı değini yazıları ve öykülerle başladı. Kahire Üniversitesi’nde felsefe öğremi gören Mahfuz’un ilk romanı Abes el-Akdar 1939’da yayımlandı. 1957’de yazdığı Kahire Üçlemesi ile Arap edebiyatının tanınmış bir ismi oldu. Bu üçlemede Kahire’de yaşayan bir ailenin üç kuşağının 1. Dünya Savaşı ve 1952’deki Nasır darbesine kadar olan dönemde yaşadıklarını ve Mısır toplumununu değişimini anlattı.
Değişik kurumlarda çalışan Mahfuz, en son Kültür Bakanlığında müsteşar olarak görev yaptı. 1971’de söz konusu görevinden emekli olmasından sonra, el-Ahram gazetesinde yazar olarak çalışmıştır.
Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’a İsrail ile yaptığı barış antlaşmasında verdiği açık destekten ötürü birçok Arap ülkesinde kitapları yasaklandı. 1988 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonra bu yasaklar kalktı.
1989 yılında Mısırlı köktendinci Ömer Abdülrahman tarafından hakkında ölüm fetvası çıkartılan Mahfuz, 1994 yılında Kahire’deki evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıdan yaralı kurtulan Mahfuz, sağ kolundaki sinirler zedelendiği için yazmakta büyük güçlük çekmeye başladıysa da ilerleyen yaşına rağmen edebiyattan kopmadı ve kısa hikâyeler yazmaya devam etti.
2006 Temmuz’unda düşerek kafasından yaralandı. 30 Ağustos 2006 günü Kahire’de 95 yaşında vefat etti. Mahfuz ülser, böbrek ve kalp rahatsızlıklarından mustaripti.
31 Ağustos 2006 günü Kahire’de devlet töreniyle uğurlandı.
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.