Press "Enter" to skip to content

Tevrat kitabı

Yar.2: 12 Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur.

Tevrat.pdf

Revelation is God’s disclosure to men His power and glory, His nature and character, His will, His ways, and plans –in short, Himself, in order that men may know him. In Tanakh (or Old Testament according to the Christians), revelation is not thought as a mere broadcasting of information divinely guaranteed, but as God’s personal coming to individuals to make Himself known to them. So, in Tanakh, revelation may be received through Urim and Thummim, creation and history, as well as through theophanies, visions, dreams, the Angel of God and the Sprit of God.

Download Free PDF View PDF
Download Free PDF View PDF
Download Free PDF View PDF

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Yıl: 19, Sayı 31, Ocak–Haziran 2014, s. 279-310.

Özet Batı dünyasında akılcı anlayışın ortaya çıkması ve ilim dünyasında yaygınlaşması, Batılıların Kutsal Kitap’larına olan bakış açılarında birtakım değişmelere yol açmıştır. Batı dünyası O’nu bir yandan kutsal bir metin olarak kabul ederken bir yandan da akılcılığın ve bilimselliğin getirmiş olduğu objektif, rasyonel ve bilimsel prensipler ışığında incelenmesi gereken bir kitap olarak görmüştür. Bu bakış açısı, XVIII. asırdan itibaren Kutsal Kitap’a uygulanmaya başlanmıştır. İlk olarak Eski Ahit’i oluşturan eserler, özellikle de Tevrat metni üzerine yoğunlaşılmış, daha sonra da Yeni Ahit’i oluşturan eserler bu prensipler ışığında tetkik edilmiştir. Kutsal Kitap Eleştirisi olarak nitelendirilen bu yöntemin genel olarak tanıtılması ve XVII. yüzyıldan itibaren ilim dünyasındaki temsilcileri ve savundukları tezler bu makalede vurgulanan hususlardandır. Anahtar Kelimeler: Eski Ahit, Tevrat, Eleştiri, Kutsal Kitap Eleştirisi. Abstract The emergence of rationalism in the Western world and its development in the world of science caused some conversions on Western people’s attitudes toward the Bible. Both it is accepted by the Western world as a divine book and regarded such a book that should be investigated with respect to objective, rational and scientific principles. This point of view was applied to the Bible since XVIII. century. Firstly, the Old Testament, especially the Pentateuch and then the New Testament were investigated with respect to these principles. General introduction to Biblical Criticism, its represantatives from XVII. century and their arguments are underlined in this article. Key Words: The Old Testament, The Pentateuch, Criticism, Biblical Criticism.

Tevrat

Tevrat, (diğer adlarıyla Tora veya Pentateuk); Tanah (Eski Ahit’in) ilk beş kitabına verilen isimdir. Musa’nın Beş Kitabı olarak da bilinir. Orijinal olarak İbranice yazılmıştır. Tanrı tarafından Musa’ya indirildiğine inanılan beş kitaptan oluşur. İslam öğretisinde Museviliğin kutsal kitabının Tevrat olduğu görüşü egemen olmuştur. Oysa Tevrat, Musevi Kutsal Kitabını (Tanah) oluşturan 39 kutsal metnin sadece ilk beşinden ibarettir.

Tevrat adı, İbranice Torah sözcüğünün Arapça biçiminin Türkçe’ye uyarlanışıdır. İbranice “öğretme, gösterme, yönlendirme, öğreti, yasa” anlamına gelir. Tevrat’ı oluşturan kitapların İngilizce ve bazı diğer Batı dillerinde kullanılan adları, Tevrat’ın 2. yüzyılda yapılmış Yunanca çevirisinden gelmiştir. Yunanca ismi olan Pentatefhos, penta (beş) ve tefhos (nüsha,fasikül) sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur.

Tevrat’ın bölümleri (Musa’nın Beş Kitabı) : Tekvin veya Yaratılış: Dünyanın ve insanın yaratılışını, Cennetten kovuluşu, Nuh tufanını, İbrani halkının ataları olan İbrahim, İshak, Yakup ve Yusuf’u anlatır. Çıkış veya Mısır’dan Çıkış: Yahudi halkının Musa önderliğinde Mısır’dan çıkışını ve yıllarca Sina çölünde yolunu kaybedişini, on emrin indirilişini, temel yasaların kabulünü anlatır. Levililer: Harun’un oğullarının kâhin atanmasını ve eski İsrail’in tapınma düzenini anlatır.

Sayılar veya Çölde Sayım: İsrail halkının Sina Dağı’ndan göçüp Kenan ülkesinin doğu sınırına varıncaya kadar başından geçenleri anlatır. Ayrıca Kenan sınırında Tanrının Musa aracılığıyla verdiği yasaları içerir. Tesniye veya Yasanın Tekrarı: Musa’nın ölümünden önce Moav Çölü’nde halkına verdiği öğütleri içerir. Yabancı dillerde bu kitaplar Latince isimleriyle anılırlar, bunlar Genesis, Exodus, Leviticus, Numerii ve Deutronomy’dirler.

Yahudiler genelde her kitabin ilk cümlesinden bir kelimeyi kitap ismi olarak kullanırlar ki, bunlar da Bereşit (Başlangıçta), Şemot (İsimler) , Vayikra (Ve çağırdı), Bamidbar (Çölde) ve Devarim (Sözler)’dir. Tevrat, Yahudilerin dini kurallarının kökeni ve temelidir. Tevrat bazen Türkçe’de Hristiyanlarca Eski Antlaşma diye bilinen 24 kitabın tümünü (Eski Antlaşma, İbranice Tanah) belirtmek için de kullanılır.

Hıristiyanlık, Tevrat ve Tanah’ın diğer kitaplarını kutsal kabul eder ama Tanrı’nın yeni bir ahid kurduğunu kabul ettiğinden içerdiği uygulamaya dayalı kuralları geçersiz ilan etmiştir. Bu nedenle Musevi Kutsal Kitabını Eski Ahit olarak adlandırır. Yahudilik İsa’yı ve Yeni Ahit’i kabul etmediği için Tanah’ın Eski Ahit olarak adlandırılmasını uygun bulmaz. İslam dini de Tevrat’ı kutsal kabul eder ama şu anki şeklinin Musa paygambere tebliğ edilmiş versiyonunun değiştirilmiş hali olduğu görüşündedir.

Tevrat’ın son şeklini ne zaman aldığı kesin bilinmemektedir. Yahudi geleneğinde Tanrı tarafından Musa peygambere şahsen yazdırıldığına inanılmaktadır. Kur’an da bu görüşü destekler ve Allah tarafından Hz. Musa’ya indirilmiş bir kitap olarak kabul eder. Ancak modern bilimsel araştırmalar Tevrat’ı farklı gelenek ve hikayeleri içinde toplayan ve birkaç edisyondan geçmiş çok katmanlı ve kompleks bir eser olarak görürler.

Bugüne ulaşmış eksiksiz haldeki Tevrat’lar M.S. 10 yy’dan kalma olmasına rağmen, Kumran çölü civarında tarihi M.Ö. 1 yy’a kadar uzanan Tevrat parçaları bulunmuştur. Muhtemelen küçük değişiklikler hariç son halini M.Ö. 6. yy ile M.Ö. 3. yy arası bir tarihte almıştır. Tevrat’ın ve tüm Eski Antlaşma’in en eski tercümesi eski Yunanca’ya muhtemelen M.Ö. 3. yy’da İskenderiye’de Yahudiler tarafından gerçekleşmiştir.

Bu tercüme adını tercüman sayısından alır ve Septuagint (70) denir. M.S. 5. yy’da Aziz Jerome tarafından gerçekleştirilen Eski Antlaşma’nın Vulgata adlı Latince tercümesine dek Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarındaki temel eserdir. Allah’tan gelen dört büyük kitaptan ilki. İbranice Tura kelimesinin Arapçalaşmış biçimi olan Tevrat kanun, ittifak, birlik, anlaşma, sözleşme, adlaşma gibi anlamları dile getirir. İslâm geleneğinde Hz. Musa’ya nazil olan kitabı belirtir.

Yahudi geleneğinde ise, bugün Ahd-i Atik (Eski Ahit) denilen kitaplar toplamının adıdır. Dinler tarihçileri 39 kitaptan meydana gelen Tevrat’ı genellikle üç bölüme ayırırlar: 1- Tevrat (Kanun Kitabı), 2- Nebiim (Nebiler Kitabı), 3-Ketubim (Yazılar Kitabı). 1. Bölüm, Hz. Musa’nın ilk beş kitabını ihtiva eder. İslâm âlimlerine göre de Cenab-ı Hak tarafından Hz. Musa’ya verilen asıl Tevrat budur.

Bu ilk beş kitap (Fr. Pentateuque) Tekvin, Çıkış, Levlililer, Sayılar ve Tesniye’den meydana gelmektedir. 2. Bölüm, Nebiim 6. Kitap (Yeşu)’dan başlar, 22. Kitap (Neşidelerin Neşidesi)’ne kadar devam eder. 3. Bölüm, Ketubim 23. Kitap İşaya’dan başlar, 39. Kitap olan Malaki ile sona eder. Yehova veya Tetragrammaton, İbranice “Tanrı” demektir. Yehova diye okunur ve İsraillilerin tanrılarına hitab ettikleri isimdir.

Yahudiliğe göre Tevrat’ın ilk beş kitabı kelimesi kelimesine Yahveğ (Yehova) tarafından Hz. Musa (Moşe)’ya bildirilmiş Tanrı kelâmıdır. Beşinci kitaptan sonra gelen Yeşu da aynı kitaptan sayılmış ve böylece altı kitaplık bir deste meydana getirilmiştir. XVIII. yy. Fransız bilginlerinden Jean Astruc’a göre ilk beş kitaptan meydana gelen Tevrat’ın 1. Bölümü, birbirine karıştırılmayan iki ayrı anlatım tarzı ihtiva etmektedir.

Bu iki ayrı anlatımdan birinde Allah Teâlâ’nin, dört büyük kitaptan biri olan Tevrat’i verdigi ve yeryüzünde dinini teblig edip, hakim kilmasi için gönderdigi Ulu’l-Azm peygamberlerden biri. Hz. ibrahim (a.s)’in soyundan olup, israilogullarinin akidelerini islah etmek ve onlari Allah Teâlâ’nin diledigi nizama kavusturmakla görevlendirilmisti. Küfürle mücadelesi Kur’ân-i Kerim’de uzun uzun anlatilmaktadir. Tanrı’nın adıElohim (Ruhlar), diğerinde ise Yehova (Varolan) diye geçmektedir.

Diğer bir ifade ile bu iki metne Elohist ve Yahvist metin denilmektedir. Bu iki ayrı metinde birçok çelişkiler tesbit edilmiştir. Tevrat’ın bütünü Tevkin’le başlar ve Malaki ile son bulur. Tekvin, “Baslangıçta Metafiziksel düşüncede vahiy otorite ya da inanç temeli üzerinde varolduğu kabul edilen, varlık ve değerin kaynağı olan mutlak, zorunlu, yüce varlık.

Doğanın bir parçası olmayan, ama doğanın yaratıcısı ya da nedeni olan, zaman ve mekan kavramlarının kendisine uygulanamayacağı, varlığa gelmiş olduğu düşünülemeyen, doğadan çok daha kudretli ve mutlak iyi olan doğaüstü, ezeli-ebedi ve sonsuz varlık.

TEVRAT BÖLÜM 1-2

Yar.2: 2 Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi.

Yar.2: 3 Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, Yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.

Yar.2: 4 Göğün ve yerin Yar.atılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri Yarattığında,

Yar.2: 5 yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu.

Yar.2: 6 Yerden yükselen buhar*fb* bütün toprakları suluyordu. D Not 2:6 “Yerden yükselen buhar” ya da “Yerden çıkan su kaynakları”.

Yar.2: 7 RAB Tanrı Adem’i topraktan Yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.

Yar.2: 8 RAB Tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem’i oraya koydu.

Yar.2: 9 Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

Yar.2: 10 Aden’den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu.

Yar.2: 11 İlk ırmağın adı Pişon’dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar.

Yar.2: 12 Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur.

Yar.2: 13 İkinci ırmağın adı Gihon’dur, Kûş* sınırları boyunca akar.

Yar.2: 14 Üçüncü ırmağın adı Dicle’dir, Asur’un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat’tır.

Yar.2: 15 RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem’i oraya koydu.

Yar.2: 16 Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu,

Yar.2: 17 “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”

Yar.2: 18 Sonra, “Adem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir Yardımcı Yaratacağım.”

Yar.2: 19 RAB Tanrı yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümünü topraktan Yar.atmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adem’e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı.

Yar.2: 20 Adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir Yardımcı bulunmadı.

Yar.2: 21 RAB Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.

Yar.2: 22 Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın Yar.atarak onu Adem’e getirdi.

Yar.2: 23 Adem, “İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, Etimden alınmış ettir” dedi, “Ona ‘Kadın*fc* denilecek, Çünkü o adamdan*fc* alındı.” D Not 2:23 İbranice kadın (İşşa) sözcüğü adam (İş) sözcüğünden türemiştir.

Yar.2: 24 Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.

Yar.2: 25 Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.