Press "Enter" to skip to content

Turizm bldçisi

Orta Anadolu Bölgesinde yer alan “Balıklı Kangal Termal Merkezi” olağanüstü nitelikte ve dünyada kendi türünde önde gelen bir termal merkezdir. Sivas ili Kangal ilçesine 13 km. mesafede yer alan bu merkez 36 derece sıcaklıktaki şifalı suları, bikarbonat, kalsiyum, magnezyum ve çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde hayati rol oynayan, (2 – 10 cm. uzunluğunda) küçük balıklar barındırmaktadır. Bu ilde değerli sağlık kazandırıcı tedavileri ile ünlü Sıcak Çermik ve Soğuk Çermik isimli iki termal merkez daha bulunmaktadır.

TURİZM VE TURİZM ÇEŞİTLENDİRMESİ

Turizm kavramının kökenini Latince’de kelime anlamı ile dönme hareketini ifade eden “tornus” sözcüğü oluşturmaktadır. İngilizce’deki “touring deyimi ile “tour” deyimleri de bu sözcükten türemiştir. “Tour” dairesel bir hareketi bazı site ve yörelerin ziyaretini, iş ve eğlence amacı ile yapılan yer değiştirme hareketini ifade eder. “Touring deyimi ise; zevk içim yapılan eğitsel kültürel özellik gösteren seyahatler için kullanılır.[1]

1.2.Turizmin Tanımı

Turizm olayına hakim olan üç temel unsur vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz; yer değiştirme olayı, hür irade ile seyahat seçimi kavramı ve şahsi tatmin unsurudur.[2]

Turizm, genel olarak devamlı yaşanan yer dışında tüketici olarak, tatil, dinlenme eğlenme gibi ihtiyaçların giderilmesi amacı ile yapılan seyahat ve geçici konaklama hareketidir.

Turizm olayı özellikle ikinci dünya savaşından sonra önem kazanmış, gelişen bir sosyal ve ekonomik olay olarak daima artan bir şekilde dikkati çekmeye başlamıştır. 1930 yıllarından itibaren ekonomik ve sossal bilimler içinde turizm olayı da yer almıştır.

Başka bir tanıma göre ise turizm, hızlı sanayileşme ve şehirleşme içerisinde beden ve ruh sağlığı açısından dinlenme, kendini yenileme ve zenginleştirme gereksinimini karşılayan sosyal, kültürel ve beşeri bir hizmettir. Diğer bir tanıma göre turizm, insan psikolojisinin sonucu olarak ortaya çıkan yer değiştirme, değişiklik, kaçma ve uzaklaşma olayıdır.[3]

Uluslararası Bilimsel Turizm Uzmanları Birliği ( AIEST ) İtalya’nın Palermo kentinde 1954 yılında toplanan kongresinde Hunziker ve Krapt’ın turizme ilişkin yaptığı aşağıdaki tanımı benimsemiştir:

“ Turizm, yabancıların devamlı yerleşmemek ve gelir elde etmemek koşuluyla gittikleri bölgelerdeki geçici konaklamalarından doğan olaylar ve ilişkiler bütünüdür. ”

Elbette ki bu tarihten sonra turizmin tanımında değişiklikler görülmüştür. Örneğin 1970 yılında bu tanıma boş zaman konusunun eklenmesi uygun görülmüştür.

Değişik bakış açılarının incelenmesinin getirdiği sorunlar dikkate alınarak turizmi tanımlamak gerekirse yapılabilecek olan tanım şöyledir:

“ Turizm, insanların sürekli ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan gereksinmelerini karşıladıkları yerler dışında yerleşmemek ve ekonomik anlamda gelir elde etmemek koşuluyla dinlenme, eğlenme, merak, spor, sağlık, kültür, deneyim kazanma, akraba ziyareti, kongre ve seminerlere katılma, dini gereksinmelerini yerine getirme vb. nedenlerle kişisel ya da toplu olarak yaptıkları seyahatlerden ve gittikleri yerlerde en az bir geceleme yaparak turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetleri talep etmelerinden ortaya çıkan ilişkiler bütünüdür.” [4]

Bu tanım esas alındığında kısa süreli seyahatler, kırsal kesimden büyük kentlere yönelen her türlü göçler, sayfiye yörelerindeki ikinci konutlardaki konaklamalar, öğrencilerin uzun süreli konaklamaları, tedavi amacı ağır basan hastanelerdeki konaklamalar, iş arama, sürekli yerleşme amacına yönelik seyahat ve konaklamalar, günlük gereksinimlerin karşılanması için yapılan olağan seyahatler turizm olayının dışında kalmaktadır. [5]

1.3.Turistin Tanımı ve Özellikleri

Turist Fransızca kökenli olup,”touriste” teriminden gelir.İngilizce’de “tourist” biçiminde ifade edilir.

Turist, turizm tanımındaki özelliklere uygun olarak belirtilen nedenlerin etkisi ile belirli bir süre için seyahat eden, ziyaret ettiği yerde 24 saatten fazla kalan ve ya ülkenin bir konaklama tesisinde en az bir geceleme yapan, mali gücü, zamanı ve maddi kapasitesi sınırlı olan, rahatına düşkün geleneklerini koruyan; temizlik ve kendine uygun konfor arayan maceraperest olmayan insandır. Öncelikle tüketicinin turist niteliği kazanabilmesi için şu şartlara uygun olması gerekir:

  • Düzenli bir gelire sahip olmak,
  • Belirli bir boş zamana sahip olmak,
  • Gittiği bölgedeki turizm işletmelerinin ürettiği mal/hizmetleri satın almak,
  • Geçici süreliğine seyahat etmek ve gittiği yerde en az bir gece konaklamak

Bu bilgilerin ışığında turist “belirli bir gelire ve boş zamana sahip, konaklama, yeme-içme gibi somut, dinlenme-eğlenme, merak, kültür, eğitim ve spor gibi soyut amaçlarla yer değiştiren ve gittiği yerde en az bir gece konaklayan kişi ya da kişiler” olarak tanımlanabilir[6]

OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) tanımında turist olarak kabul olunan kişiler şu nitelikleri taşıyan kişilerdir:

1-Zevki için,tatil amacıyla,ailevi,sağlık ve benzeri nedenlerle seyahat edenler.

2- Bilimsel, idari,diplomatik,dini,sportif ve benzeri nedenlerle ve ya bu çeşit toplantılara katılmak için seyahat edenler.

3-İş seyahati yapanlar

4-Deniz gezileri yapanlar[7]

OECD tanımına göre turist olarak kabul edilmeyenler şunlardır:

1-Bir ülkeye, bir iş mukavelesi ile ve ya mukavelesiz gelip de bu ülkede bir iş tutmak ve çalışmak isteyenler

2- Bir ülkeye yerleşmek devamlı kalmak için göç edenler, gelip yerleşenler

3-Okul ve ya diğer öğrenim kurumlarında öğrenim görmek için gelenler

4-Bir ülkede oturup diğerine çalışmaya gidenler

2. TURİZMİN TARİHÇESİ

Turizm olayının ortaya çıkışının en önemli ön şartlarından biri, kişilerin yer değiştirmesi yani seyahat etmeleridir. Devamlı oturdukları yerlerin dışına seyahat eden kişilerin yukarıda yapılan tanıma uyan özellikleri taşıması halinde yaptıkları seyahat turizm olayını meydana getirmektedir. Buna göre yapılan her seyahat turizm değildir. Ancak, tarihi gelişim içinde turizmin gelişmesi ele alınırken, turizmi de içine alan seyahat kavramından, turizm amacına yönelmiş seyahatleri ayırmak çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Turizm tarihi içinde özellikle ilk çağlardaki gelişimi söz konusu iken turizm ve seyahat kavramları birbirleri ile aynı anlamda kullanılmaktadır.

2.1. İlk Çağlarda Turizm

İlk çağlardaki turizm hareketlerini açıklamak için Sümerler’in tarihine de bakmak gerekir. Bir çok kaynağa göre seyahati keşfedenler Sümerler’dir. Çünkü ticareti, yazıyı ve tekerleği bulan uygarlık olarak kabul edilmektedir. Bu bilgiye dayanarak seyahatin de İ.Ö. 4000 yıllarında başladığı söylenebilir. İnsanlar seyahatlerinde ulaşım veya konaklama için para veya malla ödeme yapabilmekteydiler. Fenikeliler, modern anlamda bir yerden diğerine tüccar olarak giden ilk gerçek gezginlerdir. Aynı şekilde doğudaki eski seyahatler, özellikle Çin ve Hindistan’da geniş ölçüde ticarete dayanmaktaydı.

Eski Mısır, İ.Ö. 3000 yıllarında dahi bilinen ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen insanlar tarafından ziyaret edilen bir bölgeydi. O zaman için gerçekten uygar bir ülke olan Mısır’a gelen turistler özellikle piramitleri ve olağanüstü yapı eserleri olan tapınakları görmeye geliyorlardı. Bu yerlere gelen turistlerin rahat bir şekilde konaklamalarını sağlamak için ağırlama tesisleri o devirdeki benzerlerine oranla çok daha bakımlı ve rahattı. Babil Krallığı ise ticaret yollarını güvenlik altına almış ve yolcular için dinlenme tesisleri ve bahçeler yaptırtmıştı.

Modern anlamda turizm, Eski Yunan’da daha yoğun ve belirgin bir biçimde görülmeye başlanmıştır. Örneğin, İ.Ö. 776 yılında Olimpiyat Oyunları’nın başlaması ile spor karşılaşmalarına aktif olarak katılmak veya sadece seyretmek amacı ile bugün de görülmekte ve ayrıca bu araştırmanın da konusu olan spor turizmi olayı gerçekleşmiştir. Yunanlı tarihçi ve coğrafyacı Heredot, İ.Ö. 480- 421 arasında ülkesinin ilk seyyahlarından biri olmuştur. Gezdiği yerleri tanımaya ve adetlerini öğrenmeye çalışan Heredot, tarihçilerin babası olması yanı sıra kültür turizminin de öncüsü sayılmaktadır. Eski Yunanlılar, kaplıcaları, festivalleri, atletizm oyunlarını, kahinlerin bulunduğu yerleri yoğun olarak ziyaret ediyorlardı; böylece günümüzdeki turizm modeline benzer bir turizm modeli de ortaya çıkmış oluyordu. Romalılar’ın zevk için seyahat eden ilk turistler oldukları bilinmektedir. Gerçekten Romalılar, daha doğrusu Romalı asiller Anadolu’daki ve Yunanistan’daki tapınaklarda korunan heykeller ve sanat eserleri, Mısır’daki piramitler gibi turistik çekim unsurlarını görmek için ziyarette bulunmaktaydılar.

Romalılar’ın suya ve banyolara düşkünlüğü kendi dönemlerinde kaplıcaların ve dolayısıyla termal turizmin çok gelişmesini sağlamıştır. Deniz kıyılarındaki dinlenme tesisleri de bu dönemde ortaya çıkmıştır. Kaplıcalar ve deniz hem tedavi ve hem de zevk amacı ile ziyaret edilmiştir. Kısaca Romalılar’ın zevk, sağlık, görev ve ticaret amacı ile çok yoğun bir biçimde seyahat ettikleri ve turizmin bu dönemde çok geliştiği söylenebilir. İ.Ö. 776 yılında başlayan Olimpiyat Oyunları’nın ziyaretçileri arasında Romalılar en ön sıralarda yer almaktaydılar.

Roma İmparatorluğu’nun zayıflamaya başlaması, devamlı savaşlar ve karışıklıklar turizme uygun ortam sağlayan şartların ortadan kalkmasına neden olmuştur. Önce imparatorluk toprak kaybetti ve daha sonra da toplumun refah seviyesi azaldı. Böylece seyahatlere ayrılan kaynaklarda azalma meydana geldi. Daha sonra yol şebekesi mükemmelliğini yitirdi. Merkezi devletin gücünün azalması yolların bakımı, konaklama istasyonlarının ikmallerinin yapılmasını aksatmaktaydı. Aynı sebebe bağlı olarak ülkede güvenliğin sağlanamaması seyahat güvenliğini olumsuz olarak etkiledi. Yollarda meydana gelen soygunlar ve saldırılar can ve mal güvenliğinin kalmadığının bir göstergesi olmuştu. Bu tip olumsuz gelişmeler Avrupa ve Ortadoğu’da turizmin gerilemesine neden olmuştur.

2.2. Orta Çağda Turizm

V. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun parçalandıktan sonra devlet anlayışının yok olması Avrupa’da bir çok derebeyliğin kurulmasına yol açmıştır. Bilindiği gibi derebeylikler merkezi bir devlet gibi büyük alanlar üzerinde otorite kurabilmiş oluşumlar değildirler. Buna bağlı olarak da yollarda can ve mal güvenliği kalmamıştı. Halkın refah seviyesi oldukça düşmüştü. Toplumlar kendi kabuklarına çekilmiş ve dış dünya ile bağlantılarını koparmışlardı. İşte Orta Çağın ilk dönemini karakterize eden bu durum seyahat yoğunluğunun azalması sonucunu doğurmuştu.

Eski Yunan ve Roma İmparatorluğu döneminde görülen zevk, eğlence, dinlenme turizminin yerini aha değişik amaçlarla yapılan seyahatler almaya başlamıştır. Orta Çağın ilk yarısında turizme dini hareketler damgasını vurmuştur. Dini turizm hem Avrupa’da hem de Orta Doğu’da kendisini göstermektedir. Hristiyanlar Avrupa’da daha çok Fransa’daki Tours kentini ( Saint Martin’in mezarı) ve Roma’yı ziyaret ediyorlardı. Orta Doğu’da ise Kudüs inanç turizminin en önemli merkeziydi. Müslümanlar ise Mekke, Medine ve Kerbela önemli dini kentlerdi.

Marco Polo 1271-1295 yılları arasında yaptığı seyahatler sırasında yaşadıklarını bir kitap olarak yazmış ve bu kitap aydınlar arasında merak uyandırmıştı. Bu merakın sonucunda Venedik’ten deniz yoluyla yapılan yolculukların sayısında belirgin bir artış gözlenmişti. 1492’de Cristophe Colombus’un Amerika’yı keşfetmesi, 1497’de Vasco de Gama’nın Ümit Burnu’nu dolaşarak Hint Okyanusu’na ulaşması ve 1520’de Macellan’ın dünya turunu tamamlaması yeni seyahat yönlerinin doğmasını sağladı. 1337 yılında yeni bir turizm hareketi doğmuştu. Bu hareket dağcılıktı. Bunda amaç yüksek bir dağın zirvesine çıkıp manzarayı seyretmekti. Tüm bu gelişmeler doğaya dönüşün simgesiydi.

Orta Çağdaki turistik hareketleri kısaca özetlemek gerekirse şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır: insanlar genellikle seyahat motifi olarak din, sağlık, dinlenme, yabancı ülke ve insanların araştırılması, macera hevesi, yeni şeyler öğrenme amacı, estetik zevki, politik toplantılara katılma ve temaslarda bulunma, tabiattan zevk alma olarak sayılabilir.

2.3. Yeni Çağlarda Turizm

Yeni çağların ilk dönemlerinde zevk ve tatil için seyahat etmek toplumda yalnızca elit tabakaya ait bir ayrıcalıktı. Zengin küçük bir sınıf eğitim, resmi görev veya zevk için seyahat etmekte, diğer seyahatler ise tacirler tarafından yapılmaktaydı. Geniş kitlelerde ise boş zaman ve tatil fikri mevcut değildi.

XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Endüstri Devrimi olarak adlandırılan bir gelişme olmuştur. Bu olay sonunda daha sonra meydana gelen büyük değişikliklere temel teşkil etmiştir. Bu dönemde işçi sınıfının aşırı bir şekilde çalışması, bu işçilerin tatil ihtiyacını gündeme getirmiştir.

Ayrıca bu dönemde kaplıcalar yeniden moda olmaya başlamıştır. Zengin küçük bir sınıf kaplıcalara rağbet etmeye başlamıştır. Ancak bu ziyaretlerde sağlık motifi pek önemli değildi. Asıl amaç buralarda oyun oynamak ve eğlenmekti. Özellikle kaplıcalarda şans oyunlarına yer verilmesi söz konusu zengin sınıfın buralara rağbetini daha da arttırmıştı. İngiltere’de zevk için kaplıca ve deniz kıyılarına yönelen bir iç turizm hareketi küçük çapta da olsa yavaş yavaş görülmektedir. Özellikle, XVII. yüzyılın ikinci yarısında deniz suyu ve deniz banyosunun olumlu etkileri dikkati çekmektedir. Böylece deniz kıyıları kaplıca ve banyolara bir alternatif teşkil etmeye başlamıştır.

Bu dönemde önce İngiltere’de daha sonra da Avrupa’da görülen bazı değişiklikler günümüzdeki modern turizmin ön şartlarını hazırlamıştır.

Öncelikle nüfus hızlı bir şekilde artmıştır. Diğer taraftan sanayileşmenin de etkisi ile sanayinin yoğunlaştığı şehirlerde nüfus birikimi fazlalaşmıştır.

Aynı dönemlerde milli gelir de artmıştır. Bu aynı zamanda nüfus artış hızını da desteklemiştir.

Avrupa ve İngiltere’de bu dönemde ulaştırma da daha iyi organize olmaya başlamıştır. Kuvvetli devletler yol şebekelerinin geliştirilmesi ve düzenli posta servisleri için çaba göstermişlerdi. Bu nedenlerle ülkeler arasında değişimler artmış ve seyahat yoğunluğunda da yükselme görülmüştür.

Düzenli posta arabaları servislerinin gelişmesi konaklama tesislerinin de gelişmesine neden olmuştur. Bu dönemde konaklama tesisleri ya transit yolcuların genellikle bir gece konakladıkları veya daha uzun süre kalınan tesisler olmaktadır. Kısacası bu dönemde posta servisinin gelişimine paralel olarak gelişen konaklama tesisleri de gelişti. Bugünkü otellerin ilk temsilcileri bu dönemde ortaya çıkmıştır.

XIX. yüzyılın ortalarından I. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde İngiltere, Avrupa ve Kuzey Amerika’da demiryolları büyük bir hızla gelişmiştir. Bu dönemde, örneğin 1881 yılında demiryolları ile taşınan yolcu sayısı 623 milyona ulaşmıştır. Avrupa’da demiryolu ulaşımı hızla yaygınlaşmıştır. Ülkelerarası konforlu trenler işlemeye, yüzyılın sonlarına doğru Paris’ten Viyana’ya daha sonra da İstanbul’a yataklı seferler yapılmaya başlamıştır.

XIX. yüzyılın ortalarından itibaren deniz ulaştırmasında yelkenli gemilerin yerini buharlı gemiler almaya başladı. Yüzyılın ortalarından itibaren deniz turları moda olmaya başlamışsa da bu seyahatler gemicilik dünyasında o dönemde önemli rol oynamamakta idi.

Ulaştırmanın hızlı bir şekilde gelişmesi ve diğer destekleyici faktörlerin etkisiyle seyahat edenlerin artması, seyahat mesafelerinin uzaması ve seyahat hedeflerinin çoğalması seyahatlerin önceden planlanması, organize edilmesi ihtiyacını gerektirmiş, bu gelişme ise seyahat acentalarının doğuşunu hazırlamıştır. İlk seyahat acentaları münferit seyahatleri düzenleyen, seyahat edenlerin bilet, konaklama tesisi ihtiyaçlarını karşılayan perakendeci acentalardır. İlk organize götürü seyahati (paket tur) düzenleyen İngiliz Thomas Cook’tur. Cook’un ilk düzenlediği seyahat 5 Temmuz 1841’de trenle 570 yolcunun katıldığı Leicester’den Loughborough’a gidip gelme şeklindeki turdu. Kişi başına bir şilin ödenen bu tur turizm tarihi içerisinde bir dönüm noktası sayılmış ve bu turun düzenleyicisi olan Thomas Cook ilk tur operatörü ünvanının yanısıra turizmin babası olarak kabul edilmiştir. Almanya’da Thomas Cook’un kuruluşunun aynısını 1863’de Stangen Breslau da kurmuştur. Stangen de turistlerden aldığı belli bir ücret karşılığı onların önceden belirlenmiş araçlarla seyahatleri ve konaklamalarını sağlamıştır.

Otellerin posta arabalarının özelliklerine uygun dağılışı değişmiş, menzil konaklama tesislerinde gerileme kendini göstermiştir. Buna ilaveten, demiryollarının önemli kavşaklarında veya ulaştığı şerhlerde oteller artmaya başlamıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısından XX. yüzyılın başlarına kadar süren dönemde gelişen terminal otellerini bugün bütün Avrupa ülkelerinde görmek mümkündür.

Şehirleşme, kişilerin evlerinin dışında yemek yeme davranışı üzerinde etkili olmuş, seyahat edenlere bu hizmeti sağlayan lokanta gibi mekanların sayısında hızlı bir artış gözlenmiştir.

Konaklama tesisleri XIX. yüzyılın sonlarına kadar genellikle sahipleri tarafından idare ediliyordu. Zaman içerisinde tesislerin büyümesi artan personelin idaresini güçleştirmiş, kapasitelerin büyümesi profesyonel idarecilere olan ihtiyacı doğurmuştur. Ayrıca giderek artan kapital ihtiyacı şirketlerin konaklama tesislerinin idaresini ele almaları eğilimini doğurmuş, yavaş yavaş otel zincirleri ortaya çıkmaya başlamıştır.

Avrupa ülkelerinde genel olarak kültür düzeyinin yükselmesi, kitap ve gazete satışlarının artması, fotoğraf ve sinemanın günlük hayata girmeye başlaması turizmin canlanması üzerinde olumlu bir etki yaratmıştır.

2.4. XX. Yüzyılda ve Günümüzde Turizm

XX. yüzyılın başlangıcından günümüze kadar dünya iki büyük dünya savaşı yaşamıştır. Bu savaşlar toplum davranışları üzerinde köklü değişikler yapmıştır. Turizm de bu davranış değişikliklerinden etkilenmiştir. Önce savaşlar ve savaş öncesi siyasi gerginlikler seyahat güvenliğini azaltması, seyahatleri güçleştirmesi, turizmin önemli şartlarından olan serbestlik ve hürriyet havasını ortadan kaldırması ile turizm olumsuz etkilenmiştir. İşte Dünya Savaşları bu olumsuz etkiyi yaratmıştır.

Ancak Dünya Savaşları’nın bazı etkileri de turizmin savaş sonrası yıllarda daha hızlı gelişmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır. I. Dünya Savaşı’nda motorlu araçlar çok yaygın biçimde kullanılmıştı. Savaştan sonra bu araçlar hakkında bilgisi olan geniş bir kitle ulaştırma vasıtası olarak motorlu araçların kullanımının yaygınlaşmasında etkili olmuştur. Aynı şekilde II. Dünya Savaşı’nda hava kuvvetli önemli rol oynamışlardır. Savaş sonrası sivil havacılığın hızlı gelişiminde savaşta bu alanda çalışan teknik elemanların bolluğunun olumlu etkisi görülmüştür. Esasen XX. yüzyıl turizmine ulaştırma açısından damgasını vuran motorlu kara taşıtları ve havayolları olmuştur.

Turizm 1920’lerin sonlarına doğru 1929 Ekonomik Krizi’nden önce o zamana kadarki en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Ancak ekonomik kriz ve sonrasındaki II. Dünya Savaşı bu gelişmeyi durdurmuştur. II. Dünya Savaşı’nın olumsuz etkileri giderildikten sonra, turizm günümüze kadar çok hızlı gelişerek şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Demiryollarına değinirsek; XX. yüzyılın başlarında ulaştırmada hala demiryolu başta gelmektedir. Savaşlardan sonra motorlu taşıtların yaygınlaşması karada yapılan seyahatlerde demiryollarının büyük bir rekabetle karşılaşmasına neden olmuştur. Kısa ve orta mesafelere yapılan seyahatlerde otomobil ve otobüsler trenin yerini almaya başlamıştır. Esasen, günümüzdeki hemen hemen tüm demiryolları ( Avrupa ve Amerika dahil ) zarar etmekte devlet tarafından sübvansiyonla desteklenmektedir. Kısacası demiryolları XIX. yüzyılın ortalarından başlayıp II. Dünya Savaşı’na kadar süren önemini, günümüzde özellikle dış turizmde kaybetmiştir.

Motorlu taşıtların, özellikle otomobilin artması, günümüz turizminin belirlenen hacme varmasında, kısa süreli ve piknik turizmi hareketinin büyük bir yoğunluğa ulaşmasında önemli bir etken olmuştur.

Sivil havacılık XX. yüzyılda olağanüstü gelişme gösteren bir sektördür. Özellikle 1930’lu yıllardan itibaren gelişmeye başlamıştır. ABD ile İngiltere arasındaki düzenli seferler 1939 yılında başlamıştır. Sivil havacılığın gelişmesi asıl olarak II. Dünya Savaşı’ndan sonra olmuştur. Örneğin, 1948 yılında Kuzey Atlantik hattında taşınan yolcu sayısı 240.000 civarında iken bu sayı 1957 yılında 970.000 civarına ulaşmıştır.

Sivil havacılık alanındaki gelişmeler turistler için seyahatte mekan sınırını hemen hemen tamamen ortadan kaldırmış, turizm bu gelişme sayesinde dünyanın her tarafına yayılmıştır.

Artık günümüzde bireyler genellikle çalışan insanlardan oluşmaktadır ve bu insanlar elbette ki dinlenme ihtiyacı duymaktadırlar. İşte bu nedenle çalışan insanlar ama özellikle gelişmiş ülkelerin insanları tatil yapmayı bir alışkanlık haline getirmişlerdir.

Seyahat acentalarının ve tur operatörlerinin düzenledikleri paket turlar sayesinde turistler, hem güvenli hem de ucuz tatil yapma olanaklarına kavuşmuşlardır.

Uluslararası düzeyde sportif, sanatsal, bilimsel, dinsel ve kültürel ilişkilerin sıklaşması ve yoğunluk kazanması, değişik toplumlardaki insanların, birbirlerinin ülkelerine daha fazla gitmelerine neden olmaktadır.

Günümüzde turizm milyonlarca insanın istihdam edildiği dünyanın en büyük üçüncü endüstrisidir ve geleceğin en büyük endüstrisi olacağı yönünde öngörüler bulunmaktadır.[9]

3.TURİZM ÇEŞİTLENDİRMESİ

Çeşitlendirme kavramı, işletmelerin ve ya ülkelerin pazar paylarını korumak ve geliştirmek amacıyla arzlarını farklılaştırma yönündeki çabalarının tümüne denmektedir.[10]

Bir başka deyişle turistik çeşitlendirme; turizm piyasasında turistik ürünler üreten bir birey ve ya turizm işletmesinin; mevcut turizm piyasası payını geliştirmek amacıyla, çeşitli yöntemlerle turizm arzını arttırma ve farklılaştırma yönündeki faaliyetlerine denir.[11]

Sosyal bir kurum olan devlet herhangi bir girişimde bulunurken, olayın sadece ekonomik boyutu ile değil sosyal boyutu ile de ilgilenmekle yükümlüdür. Bir ülke için dünya turizm piyasasındaki pazar payını genişleterek, turizm gelirlerini arttırmak çeşitlendirmenin en önemli nedenidir.

3.1 Av Turizmi

Türkiye’nin coğrafi yapısı, bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından av turizminin gelişmesine elverişli konumdadır. Av turizmine açılacak avlaklar, ülkemizin av hayvanı potansiyeli dikkate alınarak, Orman Bakanlığı (Milli Parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü) tarafından tespit ve ilan edilmektedir. Yabancı turist avcılar, Orman Bakanlığınca A Grubu Seyahat Acentelerine verilen Av Turizmi İzin Belgesi ile avlanabilmektedirler. Ayrıca, yabancı turist avcılar Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-yaban Hayatı Genel Müdürlüğünce tescil edilen özel avlaklarda, sadece buralarda üretilip serbest bırakılan türleri avlayabilmektedir.

Seyahat Acentaları aracılığıyla avlanabilen yabancı turist avcılar, 6136 Sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik ve MAK (Merkez Av Komisyonu) nın ilgili kararına göre, av tüfeği ve aksamını beraberlerinde getirebilmektedirler.

3.2. Kış Turizmi

Yaz-kış üzerinde kar eksik olmayan yüksek dağlarıyla ve bu dağlarda kurulan kayak tesisleriyle Türkiye önemli bir kış turizmi merkezidir

3.2.1. Erzurum- Palandöken

3185 m. zirveye sahip Palandöken dağları, Erzurum’un güneyinde yer alır ve doğu-batı yönünde uzanır. Türkiye’de kış turizmi için yapılan ilk ciddi ve kapsamlı proje Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Mastır Plan Çalışmasıdır. Yapılan çalışmada Palandöken Dağlarının doğal yapısı ve iklimi ile uluslararası kış sporları merkezi niteliğine sahip olduğu tespit edilmiştir. Projede, üç alan üzerinde gün toplam 32 bin kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar ve kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, 6 bin kişinin doğrudan istihdam edilebileceği öngörülmektedir.

3.2.2. Ağrı-Bubi Dağı

Doğu Anadolu Bölgesi, Ağrı ili sınırları içinde yer alan Kayak Merkezi Ağrı şehir merkezine 18 km. mesafedeki Bubi dağında kurulmuştur.

3.2.3. Ankara-Elmadağ

Elmadağ Kayak Merkezi Ankara ili sınırları içinde, Elmadağ’ın kuzey yamaçlarında yer almaktadır. Kent merkezine yakınlığı avantajıdır.

3.2.4. Antalya-Saklıkent

Akdeniz Bölgesinde Antalya’nın batısında Beydağları üzerinde, Antalya kent merkezine 50 km. kuzeybatıda yer almaktadır. Antalya’ya yakınlığı nedeni ile bir günde iki mevsimin birden yaşanabildiği ender yerlerden biridir.

3.2.5. Bingöl-Yolaçtı

Kayak Merkezi Doğu Anadolu Bölgesi, Bingöl ili sınırları içindedir. Şehir merkezine olan uzaklığı 25 km.dir.

3.2.6. Bitlis-Merkez

Doğu Anadolu Bölgesinde, Diyarbakır – Tatvan – Van karayolu üzerinde, Van gölünün yaklaşık 25 km. güneydoğusunda yer alan Bitlis aynı zamanda kış sporları yerleşim yeridir. Kayak alanları kentin içerisindedir.

3.2.7. Bolu-Kartalkaya

Kartalkaya kayak merkezi Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu il merkezinin güneydoğusunda, Köroğlu dağları üzerinde yer almaktadır. Alp kayağı, Kayaklı koşu (Cross-Country) ve Tur kayağı için çok uygun koşullara sahiptir.

3.2.8. Bursa Uludağ

Bursa’nın 36 km. güneyinde yer alan Uludağ, ülkenin en gözde kış sporları merkezidir. Flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ, sadece kış turizmine değil, yaz aylarında kampçılık, trekking ve günü birlik piknik etkinliklerine de olanak sağlamaktadır. Antik dönemde Olympos Misios adıyla tanınan Uludağ, tanrıların Troya Savaşını izlediği yer olarak mitolojideki yerini almıştır.

Uludağ Kayak Merkezi I. ve II. Gelişim Bölgeleri olmak üzere iki ayrı bölgeden oluşmaktadır. I. Gelişim Bölgesi yatırımlarını tamamlamış durumdadır. 1986 tarihinde turizm merkezi ilan II. Gelişim Bölgesinde 3300 yatak kapasiteli 11 adet turistik tesis parseli düzenlenmiş olup 3300 yatak kapasiteli 11 adet parsel yatırımcıya tahsis edilmiştir.

Uludağ kayak merkezi Alp ve Kuzey disiplini ile “Tur kayağı” ve “Helikopterli kayak” uygulamaları bakımından uygun coğrafya şartlarına sahiptir. Kayak dışında snow board, big foot, buz pateni, kar motosikleti aktiviteleri yapılabilmektedir.

3.2.9 Elazığ-Sivrice –Hazarbaba

Elazığ İli Sivrice ilçesi sınırlarında Hazarbaba Dağındadır. Kayak Tesisi 1999 yılında hizmete girmiş olup gelişme aşamasındadır

3.2.10 Erzincan-Bolkar

Bolkar Kayak Merkezi Erzincan’a 40 km mesafede ana yol güzergahında Bolkar Dağlarında kurulmuştur.

3.2.11. Gümüşhane-Zigana

Zigana Kayak Merkezi Karadeniz Bölgesinde Gümüşhane il sınırları içerisindedir.

3.2.12. Isparta-Davraz

Davraz Kayak Merkezi Akdeniz bölgesinde Isparta il sınırları içerisinde il merkezine 26 km. uzaklıktadır.

3.2.13. İzmir-Ödemiş-Bozdağ

Bozdağ Kayak Tesisi İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Bozdağı Köyü sınırları içinde Bozdağı’nda kurulmuştur.

3.2.14. Kastamonu-Ilgaz

Karadeniz Bölgesi, Kastamonu ve Çankırı illeri sınırında zirvesi 2850 m. olan Ilgaz Sıradağları üzerinde, Ilgaz Milli Parkı içerisinde yer alır. Kış turizminin yanı sıra, sahip olduğu doğal güzellikleri ile dört mevsim turizme elverişlidir.

3.2.15. Kars-Sarıkamış

Doğu Anadolu Bölgesinde, Kars-Sarıkamış ilçe merkezinin güneydoğusunda yer almaktadır. 2634 m yüksekliğindeki Kars’a 55 km. mesafede Sarıkamış İlçesinin içerisinde Çamurlu dağdadır. Bu kayak merkezi; kar kalitesi açısından önem kazanmıştır.

Çamlar arasında toplam 12 kilometreyi bulan 5 etaplı piste sahip 2500 rakımlı Cıbıltepe’nin muhteşem bir doğal güzelliği vardır. Cıbıltepe’nin kristal karla kaplı olması ise onu kayakçılar açısından daha cazip hale getirmektedir..

3.2.16. Kayseri- Erciyes

Orta Anadolu’nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı (3916 m.) Kayseri ilinin 25 km. güneyinde yükselir. Sönmüş bir volkan olan dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülüdür. Dağın kuzeyinde ise bir km. uzunlukta bir dağ buzulu mevcuttur. Kayak Merkezi Dağın kuzey yamaçlarında yer alan Tekir Yaylası üzerindedir. Erciyes, Kayak Merkezi olmanın dışında, dağcılık sporu açısından ülkenin önemli dağlarından biridir.

3.3. İnanç Turizmi

Ulusal sınırları hesaba katmaksızın dünyada meydana gelen teknolojik değişiklikler insanları bir araya getirmektedir. Yazının icadından bu yana, belki de 9,000 veya 10.000 yıl önce, dünya üzerindeki bazı yerler, farklı kültür, uygarlık ve dinler arasında oluşan yakın ilişkilere sahne olmuştur.

Gerek ilk çağ medeniyetlerinin Anadolu’da gelişmesi gerekse Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde havarilerin ortaçağda ise Musevilerin bulundukları ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu, bu topraklara sığınmış olmaları Türklerin kendi dini olan İslamiyet’e ait eserlerin yanı sıra çok sayıda sinagog ve kilisenin Anadolu’da yer almasına neden olmuştur.

İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına, dini inançlarını gerçekleştirmek inanç çekim merkezlerini görmek amacıyla yaptıkları turistik amaçlı gezilerin turizm olgusu içerisinde değerlendirilmesi İnanç Turizmi olarak tanımlanabilmektedir.

3.4. Sağlık Turizmi

Önemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer alan Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından dünyada ilk yedi ülke arasına girmektedir. Sıcaklıkları 20ºC – 110ºC arasında debileri ise 2 – 500 l./ sn arasında değişebilen 1000’nin üzerinde kaynak bulunmaktadır. Bu kaynaklardan 200’ün üzerinde termal merkez oluşturulmuştur.

Termal Turizm: Sağlığı koruma ve iyileştirme amacıyla belirli bir süre içinde yer değiştiren insanların doğal kaynaklara dayalı turistik bir tesise giderek kür uygulaması, konaklama, beslenme, dinlenme ve eğlence gereksinimlerini karşılama olayıdır.

Termal turizmin sağladığı olanaklardan bazıları;

12 ay turizm yapma imkanı, tesislerde yüksek doluluk ve istihdam düzeylerine ulaşılması, kış turizmi, yayla turizmi gibi diğer alternatif turizm türleri ile kolay
entegrasyon oluşturarak bölgesel dengeli turizm gelişmesinin sağlanması,
termal tesislerde insan sağlığını iyileştirici aktiviteler yanı sıra sağlıklı, zinde insan yaratma olanaklarının da bulunması, kür merkezi (tedavi) entegrasyonuna sahip tesislerin maliyetini çabuk geri ödeyen karlı ve rekabet gücüne sahip yatırımlar olmasıdır.

Gelişmiş anlamda termal turizm denildiği zaman; termal suların yalnızca yıkanmak amaçlı kullanımı dışında tutulması gereken insan sağlığı, eğlence ve rekreasyon imkanları anlaşılmaktadır. Bu bakış açısından yola çıkılınca çağdaş bir termal turizm tesisinin bünyesinde konaklama için; termal otel, kür parkı ve tedavi birimlerini kapsayan kür merkezini bulundurması gerektiği görülmektedir. Termal otel ve kür parkı; dinlenme, eğlenme, rekreasyon ve spor olanakları ile sağlıklı ve zinde insanlar yaratılmasına hizmet verirken, kür merkezi ise termal suyun insan sağlığına doğrudan etki yapacak amacına uygun kullanımını sağlayacaktır. Diğer bir deyişle, fiziksel rahatsızlıkların, kaplıca tedavisi denilen suyun şifa özelliği ile birlikte doktor denetiminde diğer destek tedavilerden yararlanarak gerçekleşmesini sağlamak, yukarıda değinilen çağdaş termal turizm tesisinin oluşturulması çalışmalarının temelini kapsamaktadır.

Türkiye’nin Marmara ve Ege Bölgelerinde yoğunlaşan bu termal merkezlere İstanbul, İzmir, Pamukkale ve Marmaris Fethiye alanı gibi popüler destinasyonlardan kolaylıkla ulaşılabilir. Eski Hieropolis şehri, dağdan akan kaynak suyunun yamaçları göz kamaştıran beyaz kalkerli taşlardan yumuşak katmanlarla bezendirerek muazzam dairevi havuzlar oyduğu, Pamukkale’nin zengin maden suları mekanı üzerinde inşa edilmiştir. Kuşkusuz, eski Likya şehri Kaunos’un sakinleri, yakınlarındaki Köyceğiz Gölünün maden bakımından zengin çamurunda banyo yapmışlardır.

İzmir – Balçova termal kaynakları, Roma çağında sularının tedavi özelliği bilinen ve yararlanılan, Agamemnon Hamamları mekanı içinde yer almaktadır. Osmanlı Hanedanı’nın ilk başkentlerinden Bursa, eskilerin Olimpos Dağı olarak bildiği Uludağ karşısında kurulmuştur. Burada doğal termal Çekirge kaynakları, Osmanlıları, 1. Murat (1359 – 1389 ) döneminde daha önceki Roma ve Bizans hamam kompleksinin yer aldığı mekanda daha büyük kubbeli hamam kompleksi inşa etmeye özendirmiştir.

Ege kıyında bulunan Çeşme, doğal termal kaynakları ve deniz sularının tedavi etkisi ile ünlüdür ve Marmara Denizi’nin güney sahilindeki yeşil ormanlar arasında, Yalova termal kaynakları çeşitli rahatsızlıkları tedavi ettiğine inanılan, maden bakımından zengin sulara sahiptir.

Orta Anadolu Bölgesinde yer alan “Balıklı Kangal Termal Merkezi” olağanüstü nitelikte ve dünyada kendi türünde önde gelen bir termal merkezdir. Sivas ili Kangal ilçesine 13 km. mesafede yer alan bu merkez 36 derece sıcaklıktaki şifalı suları, bikarbonat, kalsiyum, magnezyum ve çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde hayati rol oynayan, (2 – 10 cm. uzunluğunda) küçük balıklar barındırmaktadır. Bu ilde değerli sağlık kazandırıcı tedavileri ile ünlü Sıcak Çermik ve Soğuk Çermik isimli iki termal merkez daha bulunmaktadır.

Termal tedavi alanında uluslararası standardını koruması ile ünlü diğer bir termal kompleks Kütahya yakınında Yoncalıda yer almaktadır ve “TÜTAV Termal Tesisleri” adıyla ün yapmıştır.

Ünlü Sandıklı (Afyon), Gönen (Balıkesir), Kestabol (Çanakkale), Ilgın (Konya), Kızılcahamam (Ankara), Haruniye (Adana), Ayder (Rize), Ladik (Samsun), Hasanapdal (Van) ve Billoris (Siirt) termal merkezleri, termal tesisleri ile ün yapmış ve tavsiye edilmektedirler.

3.5. Kongre Turizmi

Türkiye birinci sınıf otel konaklama ve konferans tesisi zenginliği, dünyanın belli başlı şehirlerine kolayca ulaşım, güzel dekorlar ve eşsiz manzara cazibesi sunmaktadır. Bütün bunlara, mükemmel bir iklim ve alternatif destinasyonlara göre çok daha düşük maliyet avantajı eklenmektedir.

Türkiye, Avrupa ülkelerine yakınlığı ve egzotikliği ile ideal bir destinasyondur.İzmir, Antalya ve Ankara’ya transfer bağlantısı ve direkt uçuş imkânıyla, Türk Havayolları ve diğer ulusal havayolu şirketlerince İstanbul’a iki ile üç saat içinde ulaştırılmak mümkündür.

Günlük seferler İstanbul’u Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu ve Asya’nın belli başlı şehirlerine bağlamaktadır. Şehir turları ve eğlence programları paket halinde düzenlenebilir. Rakipsiz dekoru ve mimari hazinelerinin zenginliğiyle, İstanbul dünyanın en büyük turizm destinasyonları arasında yer alır. Palmiye ağaçları ve eski harabeleri ile, İzmir Ege bölgesinin kapısıdır. Kuşadası, Marmaris, Bodrum ve Fethiye gibi sevimli deniz sayfiyeleri satış, toplantı, insentiv için gayet iyi tercihlerdir. Antalya, Mersin ve Akdeniz’in kıyı kesimleri,yılboyu ziyaretçileri, güneş, güzel kum plajları ve eski tarihi yerleri ile cazibe merkezleridir. Türkiye’nin başkenti Ankara muhteşem otel ve restoranları, şahane kayakiliseleri ve yer altı şehirleri, manzaralı efsanevi Kapadokya’ya kolay ulaşıma ile önemli bir merkezdir..

Türkiye bugün her tür ve boyutta toplantı, insentiv ve konferansı uygun konfor ve tarzda düzenlemek üzere tüm donanıma sahiptir. Geleneksel Türk konukseverliği, Yüksek standartta mahalli yemek ve şarap, sonsuz eğlence ve gezi imkânları, Türkiye’de düzenlenecek her kongreyi başarıya ulaştırabilmek için büyük avaatajdır.

3.6. Dağ Turizmi

İnsanların dağlara yönelik gerçekleştirdikleri turizm türüdür. Yürüyüş ve tırmanma faaliyetleri dağ turizminin kapsamına girmektedir .Özellikle üniversitelerin dağcılık kulüpleri bünyesinde gerçekleştirilen faaliyetler, dağcılık turizmi gelişimine hız kazandırmıştır.

Türkiye, farklı yüksekliklerde, zengin jeomorfolojik ve tektonik yapıya sahip, flora ve faunası olan ormanlara ve siluete sahip, zengin av ve yaban hayatı olan dağlarıyla hem kış turizmi hem de dağ yürüyüşü ve tırmanışları için dağcılık sporunu sevenlere olağanüstü çekici ve ilginç olanaklar sunar. Türkiye’yi her yıl dünyanın çeşitli yerlerinden çok sayıda turist dağ tırmanışı ve yürüyüşü için ziyaret etmektedir.

3.7.Golf Turizmi

Antalya ‘nın 30 km. doğusunda yer alan Belek beldesi gerek essiz kültürel, tarihsel ve doğal yapısıyla gerekse nitelikli golf sahaları ve tesisleri ile essiz bir golf turizmi potansiyelini oluşturmaktadır. Antalya’ nın yanı sıra İstanbul, Ankara ve Muğla’da gerek isletme faaliyetinde gerekse yatırım kapsamında yer alan uluslararası standartlarda golf tesisleri planlanmıştır.

Türkiye’de golf tesisleri çoğunlukla sahile yakın yüksek kapasiteli zengin yeme-içme, alış veriş eğlence olanaklarının sunulduğu konaklama tesislerinin yakınındadır. Bu tesisler doğa ile iç içe düzenlenen golf sahaları ile ziyaretçilerine doğaya dönük bir ortamda tatil geçirebilmek için essiz fırsatlar sunmaktadır.
Türkiye’de Turizm Bakanlığı golf turizmine yönelik olmak üzere turizm alan ve merkezlerinde 11 adet golf alanı planlamıştır. Bu golf alanlarının bir kısmı isletme faaliyetine geçirilmiş, diğer bir kısmi ise halen yatırım aşamasındadır.

3.8.Deniz Turizmi

Talebin en fazla olduğu turizm türüdür .İnsanlar deniz-kum güneş üçlemesi ile açıklanan amaçla turizme katıldığı görülmektedir. Çoğu ülkede turizm denilince akla ilk gelen deniz turizmi olmaktadır.Yurdumuza gelen yabancıları büyük bir çoğunluğu deniz turizmi amacı ile gelmektedir.

3.9. Yat Turizmi

Akdeniz, Ege Denizi, Karadeniz ve Marmara Denizi, Türkiye’yi kuzey, bati ve güneyden çevrelemektedirler. Türkiye, yatçıların her gece değişik, özel demir atacakları koy, körfez ve plajların hazinesidir ve Mavi Yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır. Bu şiirsel deniz yolculuğu, insanin kara yerine deniz perspektifinden tarihi deneyimi, körfezlerde ve denizlerde rüzgara yelken açmak ve tabiatla birleşmek anlamındadır. Bu yolculuk, ayni zamanda, sizi Kleopatra’ nın özel plajına, Olimpos Dağı’nın ebedi ateşine ve eski uygarlıkların binlerce arkeolojik kalıntısına götüren bir yolculuktur.

3.10. Mağara Turizmi

Son yıllarda turizm bakanlığı yurdumuzdaki bir çok mağaranın turizme kazandırılması amacı ile çalışmalar yapmaktadır. Mağara turizmi açısından önemli olan belli başlı mağaralarımız : Alanya-Damlataş mağarası,Burdur-İnsuyu ve Silifke Narlıkuyu’daki Dilek Mağaralarıdır. Bu mağaralarımız aynı zamanda ülkemizde turizme açılan ilk mağaralardır.

Dünyadaki diğer ülkelere göre ‘mağara cenneti ülke’ durumunda olan yurdumuzda yaklaşık 40.000 adet mağara bulunmaktadır. Mağara oluşumları bakımından önemli bir jeolojik-jeomorfolojik nitelik olan karstlaşma (karstik alanlar) ülkemizde Batı ve Orta Toros Dağlarında (Muğla, Antalya, Isparta, Burdur, Konya, Karaman, İçel ve Adana ) yer almaktadır. Türkiye’nin en uzun ( Beyşehir Gölü batısındaki Pınarözü Mağarası, 16 km) ve en derin mağaraları (Anamur’un kuzeyinde Çukurpınar Düdeni, 1880m) bu dağ kuşağı üzerindedir. Ülkemizde mağara araştırmaları 1964 yılında kurulan Mağara araştırma Derneği (MAD) tarafından başlatılmıştır. Daha sonra ilk üniversite kulübü olan 1973 yılında Boğaziçi Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü ( BÜMAK ) kurulmuştur. 1979 yılında MTA Jeoloji Etütleri Dairesi bünyesinde kurulan Karst ve Mağara Araştırmaları Birimi, bugün mağara araştırmalarının büyük bir bölümünü gerçekleştirmektedir.

3.11. İpekyolu Turizmi

İpek endüstrisi, eski çağlardan beri birçok milletin hayatında çok önemli bir yer tutmuş; Uzak Doğudan gelen ipek ve baharat, Bat dünyası için, uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır. İpek, ayrıca, Doğu kültürünün Batı tarafından tanınmasını da sağlamıştır. Doğunun ipeği ile baharatının kervanlarla batıya taşınması, Çin’den Avrupa’ya ulaşan ticaret yolların oluşturmuştur. Orta Çağda, ticaret kervanları, şimdiki Çin’in Xian kentinden hareket ederek Özbekistan’ın Kaşgar kentine gelirler; burada ikiye ayrılan yollardan ilkini izleyerek Afganistan ovalarından Hazar Denizine; diğeri ile de Karakurum Dağlarını aşarak İran üzerinden Anadolu’ya ulaşırlardı. Anadolu’dan deniz yolu ile veya Trakya üzerinden karayolu ile Avrupa’ya giderlerdi.

Doğudan batıya doğru gelişen bu ticari harekette, daha önceki çağlardan beri kullanılmakta olan bir yol şebekesinden yararlanılmıştır. Yoğun bir şekilde ipek, porselen, kağıt, baharat ve değerli taşların taşınmasının yanında kıtalar arasındaki kültür alışverişine de imkan sağlayan bu binlerce kilometre uzunluğundaki kervan yolları, zaman içinde ”İpek Yolu” olarak adlandırılmıştır.

İpek Yolu, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldan beri bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların da izlerini taşımakta ve olağanüstü bir tarihi ve kültürel zenginlik sunmaktadır. Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra, İpek Yolunun hem bir ticaret yolu, hem de tarihi ve kültürel değer olarak yeniden canlandırılması gündeme gelmiş, bu yol boyunca inşa edilmiş ve artık kullanılmayan yapıların, yeni işlevler kazandırılarak korunmaları ve yaşatılmaları için çalışmalar başlatılmıştır.

3.12. Kuş Gözlemciliği (Ornitoloji)

Kuş gözlemciliği doğayı kuşların dünyasından tanımayı sağlayan bir gözlem sporudur. Sağlıklı bir çevrenin en iyi göstergesi olan kuşlar her türlü yaşam ortamında bulunurlar. Kent içerisinde parkta, sulak alanda, bozkır, orman, çöl gibi hemen her yerde kuş gözlemciliği yapılabilir. Kuş gözlemciliğinin mevsimi, zamanı da sınırlı değildir; 365 gün 24 saat yapılabilir. Türkiye’de şimdiye kadar 450 çeşit kuş türü kaydedilmiştir.

Kuşları izlemek ve anlamak, aynı zamanda kendi doğal çevremizi izlemenin en akılcı yoludur. Çevre koşullarına oldukça duyarlı olan kuşlar, orman kaybının, sulak alan tahribatının ya da fazla tarım ilacı kullanmanın etkileri gibi konuların önceden habercisi olabilirler. Bu anlamda kuş gözlemciliği, sağlıklı ve kapsamlı bir çevre koruma stratejilerin unsurları arasındadır.

Türkiye’deki toplam kuş türlerinin sayısı Avrupa’nın tamamında bulunan kuş türleri kadardır. Ülkemizin kuşlar açısından zengin olmasının en önemli nedenlerinden biri zengin sulak alanlar olması, diğeri ise önemli kuş göç yolları üzerinde yer almasıdır. Ülkemizin önemli sulak alanlarında (Manyas, İzmir, Göksu Deltası vb gibi) kuş gözlem istasyonları ve gözlem kuleleri kurularak ornito turizm ile ilgili atılımlar yapılmıştır. Ülkemizde özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülen kuş göçlerinin önemli geçiş noktaları İstanbul ve Çanakkale Boğazları, Doğu Akdeniz (Adana, Hatay, Gazi Antep) ve Kuzeydoğu Anadolu’dur (Artvin, Rize, Kars). Kuzeydoğu Anadolu bölgesi özellikle yırtıcı kuşlar açısından önemli bir potansiyel arz etmektedir. Örneğin Kuzeydoğu Anadolu’da, sadece Gürcistan ve bu yöreye has bir tür olan Kafkas Horozu’na (Lyrurus mlokeesiewiczi) dünyanın başka hiçbir yöresinde rastlanamaz. Özellikle kuş göç yolları üzerinde yer alan sulak alanların kuşlar açısından çok önemli potansiyel içerdiği dikkat çekmektedir. Türkiye’de kuş gözlemciliği son yıllarda hızla yayılmaktadır.
Halen birçok ilde “kuş gözlem gurupları” oluşturulmuştur. Guruplar yaptıkları gözlemlere ilişkin bilgi ve kayıtlarını internet ortamında birbirleriyle paylaşmaktadırlar.

3.13. Yayla Turizmi

Kendine has coğrafya ve iklime sahip olan Türkiye’nin zengin yaşama kültürü içindeki yayla yaşantısı çok önemli yer tutar. Eski metinlerde ve halen dillerde dolaşan halk türkülerinde (Kalktı göç eyledi Avşar illeri türküsündeki gibi) ifade edilen bu gelenek, yüzlerce mekanın yeni ve farklı yaşama alanları olarak açılmasını sağlamıştır.
Çin kroniklerinde, “Atları ve yüksek tekerlekli arabaları ile suları ve otları takip ederek yaşayan” millet olarak da tanımlanan Türkler, Anadolu coğrafyasında yerleşik hayata geçtikten sonra geleneksel yaşama tarzlarını yeni ölçekleriyle yaşamaya başlamıştır.
Türkiye yaylaları, tüm dünyanın giderek daha fazla birbirine benzemeye başladığı yeni bin yılda, geçmişten gelen ve tadı yaşandıkça fark edilen; günümüz modern yaşamına göre Doğulu ve egzotik, tabiattan uzaklaştığımız ölçüde otantik yaşama biçimi olarak kuşatıcı ve farklı yaylalardır.
.

3.14 Spor Turizmi

3.14.1. Sualtı Dalış Turizmi

Türkiye sularında bulunan önemli batıklar ve su altı mağaraları dalıcılar tarafından keşfedilmeyi beklemektedir. Bu bakımdan su altı dalış turizmi potansiyeli ülkemizde önemli yer tutmaktadır.

3.14.2. Rafting

Zengin doğal kaynaklarına sahip olan Türkiye su sporları (rafting, kano ve nehir kayağı) için ziyaretçilerine önemli bir akarsu turizmi potansiyeli sunmaktadır. Ülkemizdeki tarihi, arkeolojik, kültürel ve otantik değerlerine entegre olan akarsu turizmi, çevrenin ve diğer turizm çeşitleriyle bir bütün oluşturmaktadır.

Türkiye’de irili ufaklı yüzlerce akarsu bulunmakta olup, bir çoğu akarsu sporlarına elverişli yapıdadır. Yeryüzünün en hızlı akan nehirlerinden biri olarak ün yapan Çoruh nehri dünyaca tanınmakta olup, 1993 yılında 28 ülkeden 300 sporcu, bilim adamı ve basın mensubunun katıldığı 4. Dünya Akarsu Şampiyonasına ev sahipliği yapmıştır.

4.KATILANLARIN YAŞINA GÖRE TURİZM ÇEŞİTLERİ

Turizme katılış yaşına göre turizm; gençlik turizmi, ikinci yaş turizmi ve üçüncü yaş turizmi olarak üç bölümde incelenmektedir..

4.1. Gençlik Turizmi

Gençlik turizmi ancak 25 yaşına kadar olan gençlerin turizm hareketidir Günümüzde gençler turizmde küçümsenemeyecek bir tüketici kitle olmaktadır. Bu günkü dünya turizminde gençlerin önemli bir payı olduğu görülmektedir.

Gençler için daha sade konaklama tesisleri,yurtlar ve ya kampingler genelde yeterli olmaktadır. Bu bakımdan gençler yurt, kamping ve sade konaklama tesislerinden yararlandıkları için konaklama masraflarını diğer turist gruplarına göre daha ucuz olabilmektedir.

Gençlik turizminim en önemli unsurlarından biri ucuz seyahat olanağıdır. Ucuz seyahat olanakları gençlere iyi bir şekilde sağlandığı sürece gençlik turizminin gelişimi daha olumlu düzeyde devam edecektir.

Spor, merak ,macera, hobby ve kültürel tatmin ağır bastığı için gençlik turizmi hareketli olmaktadır.

4.2. Orta Yaş (İkinci Yaş) Turizmi

Bir toplumun sahip olduğu üretim araçlarını kullanan, üretimde bulunan, esas itibarı ile toplumun yükünü omuzlayan kitlenin turizm olayına katılması ile oluşan turizm şekline ikinci taş turizm denir. Tatil sürelerinin çok kısıtlı olması nedeni ile en kısa süreli tatil yapanlar bu kesimdendir. Bu kesim tatillerini ancak yıllık ücretli tatil zamanlarında geçirebilmektedir.

4.3. Üçüncü Yaş Turizmi

Üretimde bulunma çağından çıkmış, yaşlılık dönemine girerek tüketici durumuna gelmiş yaşlıların grubunun oluşturduğu kesime üçüncü yaş denilmektedir. Üçüncü yaşın turizm faaliyetlerine katılması ile oluşan turizm şekline üçüncü yaş turizmi denir.

Üçüncü yaş turizmi faaliyetlerine katılanlara özel programlar uygulanır. Bunlar çoğunlukla emekli kişiler oldukları için belirli bir tarihte tatil yapma zorunlulukları yoktur.Yüksek sezon denilen en çok turistin geldiği kalabalık ayların dışında seyahat edebilmektedirler.[12]

Turizm bldçisi

Turizm bələdçisi yerli və xarici turistlərə turizm marşrutları üzrə respublikamızın bölgələrinin coğrafiyası, tarixi, iqtisadiyyatı, incəsənət və əsas mədəniyyət mərkəzləri, muzeyləri, maddi və mədəni tarixi-memarlıq abidələri, eyni zamanda bölgə əhalisinin etnoqrafik xüsusiyyətləri haqqında ətraflı məlumat verən şəxsdir. İxtisas tarix, psixologiya, dünya incəsənət mədəniyyəti, xarici dillər və coğrafiya ilə maraqlananlar üçün uyğundur. Görməli yerləri mükəmməl bilməklə yanaşı, bələdçi dinləyiciləri mövcud məlumatlarla maraqlandırmaq üçün ünsiyyətcil və hətta sənət adamı olmalıdır. Bələdçi çətin bir vəziyyəti başa düşməli, münaqişəni həll etməli və səfəri turistlər üçün mümkün qədər rahat etməyi bacarmalıdır. Bu işin əsas üstünlüyü müxtəlif insanlarla ünsiyyət qurma imkanının olmasıdır. Əsas çatışmazlıq isə hər növ hava şəraitində işləmək, uzun müddət ayaq üstə qalmaqdır.

İxtisasın tarixi

1841-ci ildə Thomas Cook İngiltərədə ilk dəfə müasir dildə “tur paket” dediyimiz ödənişli , 570 nəfərlik tur təşkil etmişdir, peşənin tarixinin isə bundan daha qədim olduğu fərz edilir. Bu sahə üzrə dünyada ali kadr hazırlığına hansı tarixdən başlanılması ilə bağlı isə dəqiq məlumat yoxdur.

Bu ixtisas sahibi nə işlə məşğul olur? (iş öhdəlikləri)

  • ➝ Turistlərin qarşılanması;
  • ➝ Tur gedişatı ərzində məlumatların verilməsi;
  • ➝ Tur boyunca qonaqları müşayət etmək;
  • ➝ Ekskursiya proqramlarının hazırlanması və inkişafı;
  • ➝ Tematik məlumat materiallarının axtarışının həyata keçirilməsi;
  • ➝ Muzeylərə, təbiət qoruqlarına, yerli attraksionlara, sərgilərə, bağçılıq komplekslərinə və turistləri maraqlandıran digər obyektlərə ekskursiyaların keçirilməsi;
  • ➝ Ekskursiya obyektlərinə aid tarixi materialların və sənədlərin öyrənilməsi;
  • ➝ Görməli yerlər haqqında nağıl etmə üsullarının inkişafı;
  • ➝ Ekskursiya iştirakçılarına təhlükəsizlik brifinqlərinin izahı;
  • ➝ Sənədləşmənin aparılması;
  • ➝ Ehtiyac yaranarsa, turistlərə ilk yardım göstərmək;
  • ➝ İştirakçıların suallarına cavab vermək.

Harada bu ixtisasa sahiblənmək olar?

  • → Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
  • → Azərbaycan Turizm və Menecment Universiteti
  • → Azərbaycan Texnologiya Universiteti (Gəncə şəhəri)
  • → Azərbaycan Koorporasiya Universiteti
  • → Azərbaycan Universiteti
  • → Gəncə Dövlət Universiteti

Bu ixtisas üzrə harada çalışmaq olar?

Bu ixtisasın məzunları:

  • ➝ Yerli və xarici turizm təşkilatlarında, səyahət agentliklərində;
  • ➝ Azərbaycan Dövlət Turizm Agentliyi və.s kimi uyğun təyinatlı dövlət qurumlarında çalışa bilərlər;

Bu ixtisas üzrə lazım olan bilik və bacarıqlar (kompetensiyalar)

  • ➝ Xarici dil bilikləri (ingilis və rus dilləri. Həmçinin ərəb dili də aktualdır) ;
  • ➝ Yüksək ünsiyyət qurma bacarığı;
  • ➝ Səlis və işgüzar danışıq bacarığını;
  • ➝ Mədəniyyətlərarası ünsiyyət bacarığı;
  • ➝ Ölkənin coğrafiyası, tarixi və mədəniyyəti barədə ətraflı biliklərə, dünyagörüşünə malik olmaq;
  • ➝ Stresli vəziyyətlərdə işləməyi bacarmaq;
  • ➝ Qeyri-adi vəziyyətlərdə qərar qəbul etmək bacarığı;
  • ➝ Psixologiyanın əsaslarını bilməli, empatiya göstərməyi bacarmaq;
  • ➝ Dini və mədəni baxımdan tolerant olmaq;
  • ➝ Məsuliyyətli olmaq;
  • ➝ Təşəbbüskarlıq;
  • ➝ Yaradıcılıq bacarığı;

İxtisasın gələcəyi

Turizm ölkənin yüksək potensiala malik qeyri-neft sektoru sahələrindən biridir. Mütəxəssislərin hesablamalarına görə, 2023 – cü ilə qədər ölkədə turizm işçilərinə olan tələbat 75.000 nəfərdən çox olacaq ki, turizm bələdçiliyi ixtisasıda bu qrupa daxildir.

Əmək haqqı

İxtisas üzrə əmək haqqları namizədin sahə üzrə bilik və bacarıqları, təcrübə və vəzifə öhdəlikləri, çalışdığı şirkətdən asılı olaraq dəyişir. Ümumi aylıq məvacib aralığı isə 300-800 AZN civarındadır.

Turizm sohasidagi qonunlar

O‘zbekiston Respublikasining turizm sohasidagi umumiy qonunlari

Ushbu sahifada e’lon qilingan normativ-huquqiy hujjatlar: mamlakatda turizmga bevosita va bilvosita bog‘liq bo‘lgan O‘zbekiston Respublikasining farmonlari, qonunlari va qarorlarida turizm faoliyatining maqsadlari va ustuvor yo’nalishlari, ushbu sohada davlat tomonidan tartibga solishning tamoyillari, me’yorlari va usullari bilan tanishish, standartlashtirish, litsenziyalash va sertifikatlashtirish, shuningdek, sug‘urta, turizm xavfsizligi bo‘yicha turizm sohasidagi ishtirokchilarning maqolalarini ko‘rib chiqish mumkin. Ushbu huquqiy bazada, shuningdek, fuqarolik, bojxona, sug‘urta, mehmonxonalar faoliyatini tartibga solishga oid maqolalar e’lon qilingan bo‘lib, ular O‘zbekistonda turizmni tartibga soluvchi ta’sir ko‘rsatadi.

O‘zbekiston Respublikasining “Turizm to‘g‘risida”gi Qonuni

“Turizm to‘g‘risida”gi Qonun turizm sohasidagi munosabatlarni tartibga soladi, turizm xizmati shakllari, turlarini, shuningdek ishtirokchilari va ob’yektlarini belgilaydi. Qonunda faoliyatni amalga oshirish uchun shartlar: litsenziyalash, sertifikatlash, standartlashtirish, turoperatorlar, sayyohlik agentliklari, gidlar, ekskursovodlar va turistlarning huquq va majburiyatlari belgilangan. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Prezidentining 2020-yil 13-avgustdagi PF-5781-son “O‘zbekiston Respublikasida turizm sohasini yanada rivojlantirish chora-tadbirlari to‘g‘risida”gi Farmoni

Ushbu hujjatda O‘zbekiston Respublikasi vazirliklari va idoralari tomonidan turistik xizmatlar sifatini yaxshilash, turizm sohasidagi kadrlar malakasini oshirish, milliy turistik mahsulotlarni chet elda faol targ‘ib qilish va respublikaga kelayotgan xorijiy sayyohlar sonini ko‘paytirish bo‘yicha ko‘riladigan chora-tadbirlar belgilangan. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Prezidentining 2019-yil 5-yanvardagi PQ-5611-son “O‘zbekiston Respublikasida turizmni jadal rivojlantirishga oid qo‘shimcha chora-tadbirlar to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjatda 2019–2025-yillarda O‘zbekiston Respublikasida turizm sohasini rivojlantirish Konsepsiyasi tasdiqlangan bo‘lib, unda ushbu davrdagi rivojlanishning asosiy maqsadlari, bosqichlari va yo‘nalishlari belgilab berilgan, ushbu konsepsiyani amalga oshirishning maqsadli ko‘rsatkichlari grafikalar va raqamlar ko‘rinishida ko‘rsatilgan, respublikaning vazirlik va idoralari uchun tadbirlar rejasi bayon qilingan, elektron kirish vizasini olish imkoniyatiga ega mamalkatlar ro‘yxati keltirilgan. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Prezidentining 2019-yil 5-yanvardagi PQ-4095-son “Turizm tarmog‘ini jadal rivojlantirishga oid chora-tadbirlar to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjatda vazirliklar va idoralarga turistlar va sayohatchilarni joylashtirish uchun zamonaviy mehmonxonalar va maskanlarning qurilishi sohasida respublikaga xorijiy investitsiyalarni etgan holda investitsiya loyihalarini amalga oshirish bo‘yicha turizm sanoatini jadal rivojlantirish uchun ko‘rilishi zarur bo’lgan chora-tadbirlar tasdiqlangan. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Vazirlar Mahkamasining 2019-yil 30-sentyabrdagi 828-son “Samarqand viloyatining turizm salohiyatidan samarali foydalanish va uni rivojlantirish bo‘yicha qo‘shimcha chora-tadbirlar to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjatda Samarqand viloyatining turizm salohiyatidan ko‘plab mehmonlar – chet ellik turistlar va sayyohatchilarni qabul qilish hamda yirik xalqaro tadbirlarni o‘tkazish uchun samarali foydalanish imkoniyatini yaratadigan qo‘shimcha chora-tadbirlar ro‘yxati tasdiqlangan. Samarqand viloyatida Turizmni rivojlantirish dasturini amalga oshirish bo’yicha ijro muddatlari ko‘rsatilgan holda “Yo‘l xaritasi” va ushbu chora-tadbirlar uchun mas’ul ijrochilar ro‘yxati e’lon qilingan. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Vazirlar Mahkamasining 2019-yil 5-noyabrdagi 904-son “Har yilgi «Ipak yo‘lida turizm» Toshkent halqaro turizm yarmarkasini tashkil etish chora-tadbirlari to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjat O‘zbekistonning turizm salohiyatini, chet el investitsiyalarining kirib kelishi va turizm sohasida xalqaro hamkorlikni rivojlantirish uchun har yili o‘tkaziladigan “Ipak yo‘lidagi turizm” Toshkent xalqaro turizm yarmarkasini o‘tkazish qoidalarini belgilaydi. Ushbu yarmarka ishtirokchilari sifatida xorijiy ommaviy axborot vositalari vakillari, milliy ustalar va hunarmandlar, folklor jamoalar, xalq ansambllari, musiqa va an’anaviy san’at ustalari taklif etiladi. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasida ro‘yxatdan o‘tgan turizm tashkilotlari uchun qonunlar

Ushbu bo‘limda siz O‘zbekiston Respublikasining ayrim faoliyat turlarini, xususan, turizm faoliyatni litsenziyalash tartibi to‘g‘risidagi, turizm va mehmonxona mahsulotlari va xizmatlarini sertifikatlashtirish to‘g‘risidagi qonunlari, O‘zbekiston Respublikasi vazirliklari va idoralari tomonidan qabul qilinadigan turizmni rivojlantirish chora-tadbirlari bilan tanishishingiz mumkin.

O‘zbekiston Respublikasi Vazirlar Mahkamasining 2017-yil 6-apreldagi 189-son “Turizm faoliyatini litsenziyalash tartibi to‘g‘risidagi nizomni tasdiqlash haqida”gi qarori

Ushbu hujjatda Siz turoperatorlar, sayyohlik agentliklari, ekskursiya tashkilotlari va sayyohlik firmalari faoliyatini tartibga soluvchi turizm faoliyatni litsenziyalash tartibi to‘g‘risidagi Nizom bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

Vazirlar Mahkamasining 2017-yil 5-iyundagi 355-son “Turoperator va mehmonxona xizmatlarini sertifikatlashtirish tartibi to‘g‘risidagi nizomni tasdiqlash haqida”gi qarori

Ushbu hujjatda Siz turizm sohasidagi tadbirkorlik sub’yektlari faoliyatini tartibga soluvchi turoperatorlik va mehmonxona xizmatlarini sertifikatlashtirish tartibi to‘g‘risidagi nizom bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Prezidentining 2018-yil 6-fevraldagi PQ-3509-son “Kirish turizmini rivojlantirish chora-tadbirlari to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjatda Siz O‘zbekiston hukumati tomonidan respublikaga sayyohlar oqimini ko‘paytirish, ichki turizmni milliy iqtisodiyotning muhim tarmoqlaridan biri hamda mamlakatning madaniy-tarixiy merosi va tabiiy boyliklarini keng targ‘iboti sifatida transformatsiya qilish bo‘yicha ko‘rilayotgan chora-tadbirlar bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

Chet elda ro‘yxatdan o‘tgan sayyohlik tashkilotlari uchun qonunlar

O‘zbekiston Respublikasi Vazirlar Mahkamasining 1996-yil 21-noyabrdagi 408-son “Xorijiy fuqarolarning va fuqaroligi bo‘lmagan shaxslarning O‘zbekiston Respublikasiga kelishlari, ketishlari, bu yerda bo‘lishlari va tranzit o‘tishlari tartibi to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjatda Siz chet el fuqarolari va fuqaroligi bo‘lmagan shaxslarning kirishi, chiqishi, mamlakatda bo‘lishi va tranziti tartibi bilan tanishasiz. Hujjatning to‘liq matni

Qo‘shimcha ma’lumot

O‘zbekiston Respublikasi Prezidentining 2017-yil 5-dekabrdagi PF-5273-sonli “Chorvoq” erkin turistik zonasini tashkil etish to‘g‘risida” gi Farmoni

Ushbu hujjatda Siz O‘zbekiston hukumati tomonidan Toshkent viloyatida xorijiy va mahalliy sayyohlarni mintaqaga keng jalb qilish, zamonaviy infratuzilmaning jadal rivojlanishini ta’minlash, taqdim etilayotgan sayyohlik, mehmonxona va transport xizmatlarini kengaytirish va sifatini oshirish uchun qulay sharoitlar yaratish bo‘yicha ko‘rilayotgan chora-tadbirlar bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasi Prezidentining 2019-yil 17-yanvardagi PF-5635-son “2017-2021-yillarda O‘zbekiston Respublikasini rivojlantirishning beshta ustuvor yo‘nalishi bo‘yicha Harakatlar strategiyasini amalga oshirishga oid davlat dasturi to‘g‘risida”gi Farmoni

Ushbu hujjatda siz O’zbekiston Respublikasini rivojlantirishning beshta ustuvor yo’nalishi bo’yicha harakatlar strategiyasini amalga oshirish Davlat dasturi bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

Vazirlar Mahkamasining 1999-yil 23-martdagi 131-son “O‘zbekiston Respublikasida madaniy boyliklarning olib chiqilishi va olib kirilishi masalalarini tartibga solish to‘g‘risida”gi qarori

Ushbu hujjatda Siz madaniy boyliklarni O‘zbekiston Respublikasiga olib chiqish va olib kirish tartibi to‘g‘risidagi nizom bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasining “Madaniy meros ob’ektlarini muhofaza qilish va ulardan foydalanish to‘g‘risida”gi Qonuni

Ushbu hujjatda Siz o‘zbek xalqining umummilliy mulki bo‘lgan madaniy meros ob’yektlarini muhofaza qilish va ulardan foydalanish sohasidagi munosabatlarni tartibga soluvchi O‘zbekiston Respublikasining qonunchiligi bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

O‘zbekiston Respublikasining “Madaniy boyliklarning olib chiqilishi va olib kirilishi to‘g‘risida”gi Qonuni

Ushbu hujjatda Siz O‘zbekiston xalqining madaniy merosini saqlash, madaniy boyliklarni noqonuniy olib chiqish va olib kirishdan muhofaza qilish, madaniy boyliklarni O‘zbekiston Respublikasidan olib chiqish va O‘zbekiston Respublikasiga olib kirishning yagona tartibini belgilash bilan bog‘liq munosabatlarni tartibga soluvchi O‘zbekiston Respublikasining qonunlari bilan tanishishingiz mumkin. Hujjatning to‘liq matni

  • O‘zbekiston Respublikasining turizm sohasidagi umumiy qonunlari
  • O‘zbekiston Respublikasida ro‘yxatdan o‘tgan turizm tashkilotlari uchun qonunlar
  • Chet elda ro‘yxatdan o‘tgan sayyohlik tashkilotlari uchun qonunlar
  • Qo‘shimcha ma’lumot

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.