Press "Enter" to skip to content

Turizmin Türkiye Ekonomisindeki Yeri: Zaman Serileri Analizi

6 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT yılları arası turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru verilerini gösteren seriler incelendiğinde; turizm gelirleri, GSYİH ve turist sayısı serilerinin her üçünün de benzer bir seyir izlediği görülmektedir. Üç seri de 1980 den 2012 ye kadar birkaç yıldaki çok küçük düşüşler dışında istikrarlı bir şekilde artış eğilimi yani trend göstermiştir. Turizm gelirleri ve turist sayısının en yüksek değerlerine 2012 yılında GSYİH nın en yüksek değerine ise 2009 yılında ulaştığı sonraki yıllarda çok az bir düşüşe uğradığı görülmektedir. Son olarak reel efektif döviz kuru verilerinin ise; 1991, 1997 ve 2004 yıllarında bir miktar azaldığı ve sonraki yıllarda yükseldiği söylenebilir. 5. Birim Kök Testleri Bu çalışmada gerçekleştirilen analizlerde kullanılan zaman serilerinin durağan olup olmadığının sınanması gerekmektedir. Tablo 2, turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru değişkenlerine ait birim kök test sonuçlarını göstermektedir. Serinin birim köke sahip olması, durağan olmadığını göstermektedir. Turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru değişkenlerinin düzeyde durağan bir yapıya sahip olmadığı, belli bir ortalama etrafında dağılım göstermediği ADF ve PP ile test edilmiştir. Uygulanan testler sonucunda dört değişkenin de düzeyde durağan olmayıp birinci farklarında durağan olduğu yani I(1) olduğu görülmektedir. 1. dereceden farkları alınmış durağan serilerin grafikleri ise Şekil 2 de verilmiştir. Değişkenler ADF (sabit) LNREDK LNTS LNTGL LNGSYİH LNREDK *** LNTS *** LNTGL *** LNGSYİH *** Kritik Değer %1 Tablo 2. Birim Kök Testleri ADF (trend ve sabit) *** *** *** *** PP (sabit) (3) (9) (31) (1) *** (2) *** *** (5) *** (1) PP (trend ve sabit) (1) (3) (9) *** (2) *** (4) *** (30) *** (2) Kritik Değer %5 Kritik Değer % Not: ifadesi birinci farkları gösterir. Gecikme uzunluğu minimum SC (Schwarz Info Criterion) kriterine göre seçilmiştir. ADF ve PP için kritik değerler MacKinnon (1996) tarafından elde edilmiştir. Parantez içindeki değerler gecikme uzunluklarını verir. ***p

Turizmin Ülke Ekonomisindeki Yeri Ve Önemi Nedir?

Bu yazımızda turizmin ülke ekonomisindeki yeri ve önemi nedir kısaca olarak bilgi aktaracağız.

Turizm bir ülkenin en önemli ekonomik gelir kaynaklarından biridir. Turizm adeta bacasız fabrika gibidir. Çünkü turizm sektöründe birçok iş ve ticaret sahası kolektif olarak çalışırken insanların gelip para harcamasına dayanan sistemde en etkili gelir kaynaklarından biridir.

Bacasız fabrika olmasının nedeni, fabrika kurmaktan, santraller kurmaktan, barajlar yapmaktan daha kolay olmasındandır. Turizm, özellikle Türkiye gibi tarihi ve coğrafi konumu dünyayı etkileyen ülkelerde ekonomiyi canlı tutan en büyük kaynaktır.

Türkiye iklimi, bitki örtüsü, yeryüzü şekilleri, yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla doğal zenginliklere ve güzelliklere sahip bir ülkedir. Bu nedenle yapay turizm alanları daha azdır.

Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, iç denize, göllere ve akarsu kaynaklarına sahip olması, ender rastlanan bitki örtülerine ve hayvan türlerine sahip olması, havası, denizi ve karasal turizm alanlarıyla donatılmış olması turistler için bir cazibe merkezi haline gelmesine neden olmuştur.

Türkiye, ucuz, rahat, güvenilir, turizm açısında zengin bir ülke olunca ve kıtalar arası geçiş merkezinde bulununca turistler için uğrak bir ülke haline gelmiştir.

Turizm, yerli ve yabancı turistlerin döviz ve lira harcamalarına dayanan bir döngüde ilerlediği be birçok ticaret ve hizmet sektörüyle bir arada bulunduğu için ülke ekonomisine katkısı daha büyük ve daha kolaydır.

Turizmin Ülke Ekonomisindeki Yeri Ve Önemi Nedir Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

Turizmin Türkiye Ekonomisindeki Yeri: Zaman Serileri Analizi

1 Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi International Journal of Alanya Faculty of Business Yıl:2015, C:7, S:3, s9-33 Year:2015, Vol:7, No:3, s Turizmin Türkiye Ekonomisindeki Yeri: Zaman Serileri Analizi Place of Tourism in the Turkish Economy: Time Series Analysis Sibel SELİM Prof. Dr. Celal Bayar Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonometri Bölümü, Emine Türkan AYVAZ GÜVEN Öğr.Gör. Celal Bayar Üniversitesi, Ahmetli Meslek Yüksekokulu,( Pınar ERYİĞİT Öğr.Gör. Celal Bayar Üniversitesi, Kula Meslek Yüksekokulu, ÖZ Anahtar Kelimeler: Turizm, VAR Analizi, Eştümleşme, Granger Nadensellik Key Words: Tourism,VAR Analysis, Cointegration, Granger Causality Bu çalışmada; Türkiye de turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmaktadır döneminde bu değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla eştümleşme ve VAR analizi kullanılmıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki nedensel ilişkiler blok Granger nedensellik testi ile incelenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgulara göre, ele alınan değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca GSYİH dan turizm gelirine ve reel efektif döviz kuruna doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi söz konusudur. ABSTRACT This study aims to reveal the correlation among the tourism revenues, GDP, the number of tourists and the reel effective exchange rates in Turkey. It has used the co-integration and VAR analysis to examine relationships between these variables during It has also examined the causal relationships between these variables using block Granger causality test. Results of the analysis demonstrate that, there is a long-term relationship between the real effective exchange rates, the tourism revenues, GDP and the number of tourists. Besides, there is a unidirectional causality run from the tourism revenue and the real effective exchange rates to GDP. 1. GİRİŞ Bir ülkenin turizm olanaklarına sahip olup turistlerin o ülkeyi tercih etmesi, ülkeye, tüketim, yatırım, istihdam ve kamu gelirleri gibi birçok ekonomik alanda avantaj sağlamaktadır. Turizmin gelişmesine katkıda bulunan birçok faktör mevcuttur. Bunlar; insan ömrünün uzaması, insanların boş zamanlarının artması, rekabetin artması, teknolojik ilerlemeler, nüfus artışı, seyahat özgürlüğünün olmasıdır. Turizm, günümüzde hızla gelişmekte ve bacasız sanayi olarak isimlendirilmektedir. Ayrıca, turizm sektörü özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için, istihdam olanağı yaratması, döviz girişi sağlaması ve cari açığı azaltması açısından da son derece önemlidir. Turizm, eskiden sadece gelir düzeyi yüksek olan kişiler için yapılabilen bir etkinlik iken, günümüzde artık her kesimden insanın yapabildiği kültürel bir etkinlik olmuştur. Teknolojinin gelişmesi ve gelir düzeylerinin artmasıyla birlikte insanların yeni yerler görme merakı da artmış ve böylece turizm geniş topluluklara yayılmıştır. Turizm, sosyal ve kültürel boyutlarının yanında en fazla ekonomik yönüyle ele alınan toplumsal bir faaliyettir li yıllardan itibaren ekonomik ve kitlesel bir olgu haline gelen turizmin özellikle gelişmekte olan ülke ekonomileri üzerindeki olumlu etkileri, turizmin ekonomik yönünü daha da ön plana çıkarmıştır (Çakır, 2001; Kozak vd., 2001). Bu doğrultuda bu çalışmada, Türkiye nin dünya turizmi içindeki payı incelenerek; turizmin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri araştırılacaktır. Bu çalışmanın temel amacı, literatürdeki diğer çalışmalardan farklı olarak döneminde Türkiye de turizm gelirleri, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), turist sayısı ve reel efektif döviz kuru değişkenleri arasındaki ilişkinin geçerliliğini bir arada sınamak ve böylelikle konu ile ilgili literatüre katkıda bulunmaktır. Bu çalışmada, Türkiye de döneminde ele alınan değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla eştümleşme ve VAR

2 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT analizinden faydalanılacaktır. Ayrıca değişkenler arasındaki nedensel ilişkiler blok Granger nedensellik testi ile incelenecektir. Bu çalışmanın izleyen bölümleri şu şekilde düzenlenmiştir. İkinci bölümde konuyla ilgili literatür taraması ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Dünya da ve Türkiye de turizm konusu incelenmiştir. Dördüncü bölümde, çalışmada kullanılan modeller olan eştümleşme, nedensellik ve VAR (Vector Autoregressive Models) analizleri teorik olarak ele alınmıştır. Beşinci bölümde ise gerçekleştirilen uygulama sunulmuştur. Bu bölümde, kullanılan yöntem ve değişkenlere yer verilmiş ve ardından, değişkenlere ait durağanlık testleri yapılmıştır. Ayrıca yapılan analizlere ilişkin sonuçlar ortaya konulmuştur. Altıncı bölüm ise genel yorumların, değerlendirmelerin sunulduğu sonuç bölümüdür. 2. LİTERATÜR ARAŞTIRMASI Literatürde turizm konusunda yapılmış çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bunlardan bazıları aşağıda sunulmuştur. Toh vd. (1997), Singapur da döviz kuru ve turistlerin gelirlerindeki değişmelerin, gelen turist sayısındaki değişimleri %94 oranında açıkladığını ifade etmişlerdir. Balaguer ve Cantavella-Jorda (2002), İspanya nın yıllarına ait turizm gelirleri, reel döviz kuru ve GSYİH değişkenlerine ilişkin üçer aylık verilerini kullanarak yaptığı çalışmada turizm ile iktisadi büyüme arasında durağan uzun dönemli ilişki ve turizmden iktisadi büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna varmışlardır. Dritsakis (2004), yılları arası turizm geliri, reel döviz kuru ve GSYİH verilerini kullanarak, Yunanistan için turizm geliri ile iktisadi büyüme arasında güçlü Granger nedensellik ilişkisi bulmuştur. Eugenio-Martin vd. (2004), 1985 ve 1998 yıllarında Latin Amerika da panel veri analiziyle iktisadi büyüme ve turizm gelirleri arasındaki ilişkiyi incelemişler ve turizm gelirleri ile döviz kuru ve satın alma gücü paritesi arasında zayıf bir ilişki olduğunu ortaya koymuşlardır. Aktaş (2005), turizmin ülke ekonomileri için önemini inceleyerek turizm gelirini etkileyen en önemli değişkenleri belirlemiştir. Bu çalışmada, turist sayısının turizm gelirini etkilediği vurgulanmış ve seyahat acentelerinin sayısının turizm gelirini etkileyen en önemli değişkenlerden biri olduğu belirtilmiştir. Oh (2005), Kore ekonomisi ile ilgili yaptığı çalışmada dönemine ait üçer aylık verileri kullanarak VAR modelinin tahmini ile iktisadi büyüme ve turizm arasında uzun dönemli bir ilişkinin olmadığını sadece kısa dönemde iktisadi büyümeden turizme doğru tek yönlü bir ilişkinin olduğunu belirtmiştir. Çil Yavuz (2006), Türkiye de 1992: :04 dönemindeki turizm gelirindeki artışın ekonomik büyümeye olan etkisini araştırmış ve Zivot ve Andrews test sonuçlarına göre GSYİH ve turizm değişkenlerinin trend durağan olduğu sonucuna varmıştır. Ayrıca çalışmada Granger ve Toda-Yamamoto nedensellik testleri sonucunda, turizm gelirleri ile iktisadi büyüme arasında nedensellik ilişkisi olmadığı ortaya koyulmuştur. Bahar (2006), yılları arasındaki turizm gelirleri ile Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) arasındaki ilişkiyi VAR modeli kullanarak incelemiştir. Turizmin ekonomik büyüme üzerinde olumlu bir etki meydana getirdiğini ve eştümleşme testine göre her iki değişken arasında uzun dönemde karşılıklı bir ilişkinin bulunduğu sonucuna varmıştır. Mervar ve Payne, (2007), ARDL (Autoregressive Distributed Lag) yöntemiyle gerçekleştirdikleri çalışmada, 1994 ve 2004 yıllarında Hırvatistan turizmine olan talepte döviz kurunun etkisinin zayıf olduğunu bulmuşlardır. Demirel vd. (2008), reel döviz kuru değişmesi ve belirsizliğini Türkiye ye; ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere den gelen turist sayıları üzerindeki etkisini incelemeye çalışmışlardır. Elde edilen bulgular gelen turist sayısının bir gecikmeli değerinin gelen turist sayısına etkisinin oldukça yüksek düzeyde olduğunu göstermiştir. Ayrıca elde edilen bir diğer sonuç, reel kurdaki belirsizliklerin Fransa hariç gelen turist sayısı üzerinde bir etkisinin olmadığıdır. Aslan (2008) çalışmasında, 1992:1-2007:2 dönemi Türkiye nin uzun dönem ekonomik gelişiminde turizmin rolünü incelemiş, Johansen eştümleşme ve Granger nedensellik testleri ile turizmin ekonomik büyümeyi teşvik ettiği hipotezini doğrulamıştır. Sonuçlar, Türkiye nin ekonomik büyümesinin yaklaşık son 15 yıllık dönemi boyunca turizm tarafından desteklendiğini göstermiştir. Çetintaş ve Bektaş (2008), döneminde Türkiye de turizm ve ekonomik büyüme arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkileri nedensellik ve ARDL sınır testi ile analiz etmişler ve kısa dönemde iki değişken arasında bir ilişki bulunmazken turizmin uzun dönemde ekonomik büyümenin önemli bir belirleyicisi olduğunu belirtmişlerdir. Bu çalışmada elde edilen iki değişken arasındaki uzun dönemli ilişki ve turizm gelirlerinden ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi, turizm yönlü büyüme hipotezinin uzun dönemde Türkiye için geçerli olduğunu doğrulamaktadır. Akan ve Işık (2009), yabancı ziyaretçi harcamalarının uzun dönemde ekonomik büyüme içerisindeki rolünü incelemişler ve dönemi için Phillips ve Perron, eştümleşme ve nedensellik analizleri ile yabancı ziyaretçi harcamaları ve ekonomik büyüme arasında uzun dönemde tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre nedensellik ilişkisinin, yabancı ziyaretçi harcamalarından ekonomik büyümeye doğru olduğu görülmüştür. Işık (2010), 1992:1-2007:2 dönemi için Türkiye nin uzun dönem ekonomik gelişiminde turizmin rolünü inceleyerek turizmin ekonomik büyümeyi teşvik etmesi hipotezi Johansen eştümleşme ve Granger nedensellik testleri ile doğrulamıştır. Alp (2010), Türkiye de turizm sektörünün ekonomik büyümeye olan etkisini T-VAR (Threshold Vector Autoregressive) analizi ile incelemiş ve turizm gelirleri ile büyüme arasındaki pozitif ilişkiyi göstererek bu ilişkinin turizmden elde edilen gelirde %30 un üzerinde artış olması halinde ortaya çıktığını ifade etmiştir. Kara vd. (2012), turizm gelirlerinin çeşitli makroekonomik değişkenler ile ilişkisini ölçmeye yönelik olarak üç model oluşturmuşlar, Engle-Granger, VAR analizi ve Granger nedensellik analizini uygulamışlardır. Elde edilen sonuçlarda, ekonomik büyümeden turizm gelirlerine tek yönlü; turizm gelirlerinden cari işlemler dengesine doğru çift yönlü ve döviz kurundan turizm gelirlerine doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Polat ve Günay (2012), yılları arasında Türkiye için ihracat ve turizm gelirlerinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini eştümleşme ve nedensellik analizi yardımıyla analiz etmişler ve ihracat gelirleri, turizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemli bir ilişkinin 20

3 ULUSLARARASI ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ DERGİSİ 7/3 (2015) olduğunu saptamışlardır. İnançlı vd. (2012), Türkiye ye gelen turist sayısı ile kişi başına gelir, reel kur ve yurt dışına giden yerli turistler ile ilgili bir uzun dönem ilişkisini araştırmışlardır. Yapılan analiz sonucunda bu değişkenler arasında uzun dönem ilişkisinin olduğu eştümleşme analiziyle tespit edilmiş ve gelen turist sayısı, reel kur ve kişi başına gelir arasında negatif ilişkinin olduğu görülmüştür. Kişi başına gelir ile turistik harcama arasında doğru yönlü bir ilişki saptanamamıştır. Çoban ve Özcan (2013), döneminde Türkiye de turizm ve ekonomik büyüme arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkileri eştümleşme ve nedensellik analizi ile incelemişlerdir. Bu çalışmada, kısa dönemde iki değişken arasında bir ilişki bulunmazken, uzun dönemde turizmin, ekonomik büyümenin önemli bir nedeni olduğu ve iki değişken arasında çift yönlü bir nedenselliğin olduğu doğrulanmıştır. Turizm sektöründe, yapay sinir ağları ve nicel tahmin yöntemleri kullanılarak yapılan ilk çalışma Pattie ve Snyder (1996) a aittir. Çalışmada, aylık zaman serisi verileri ile Amerika daki milli parkları ziyaret eden ziyaretçi sayısını, trend analizi, tekli üstel düzleştirme yöntemi, Holt-Winters in üç parametreli üstel düzleştirme yöntemi, ARIMA (Autoregressive Integrated Moving Average) yöntemi ve geri yayılımlı (back propagation) yapay sinir ağı modeli kullanarak incelemiştir. Elde ettikleri sonuçlarda, yapay sinir ağının klasik tahmin yöntemlerine alternatif ve başarılı bir tahmin yöntemi olduğu belirtilmiştir. Gündüz ve Hatemi-J (2005), bootstrap simülasyonuna dayanan nedensellik ilişkisini test ederek, Türkiye de turizme dayalı büyüme hipotezinin geçerliliğini araştırmıştır. Uygulamalı çalışmalarda elde edilen sonuçlar genelde turizm yönlü büyüme hipotezini desteklemektedir (Ghali 1976; Balaguar ve Contavella-Jorda 2002; Narayan ve Prasad 2003; Dritsakis 2004; Durbarry 2004; Kırbaş vd. 2004; Yıldırım ve Öcal 2004; Kim vd. 2006; Gündüz ve Hatemi-J 2005; Ongan ve Demiröz 2005; Bahar 2006). 3. DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE TURİZM II. Dünya Savaşı nın bitimi ile beraber, turizm hareketleri özellikle bugünün gelişmiş ülkeleri olan Batı toplumlarında gelişmeye başlamıştır. Ekonomik öneminin zamanla anlaşılmasıyla birlikte, 21.yy küresel ekonomisinde telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri ile birlikte en hızlı gelişen sektör olmuştur. Bugün gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede turizm, ekonomik büyümenin ve gelişmenin en önemli kaynaklarından biri olarak görülmektedir (Diamond, 1977: 539; Britton, 1982: 332; Copeland, 1991: 515; Hao vd., 2003: 33). Türkiye de turizm sektörünün özellikle 1980 yılından sonra çok büyük bir gelişme göstererek ülke kalkınmasında lokomotif görevi üstlendiği görülmektedir. 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarından sonra, Türkiye de ithal ikameci politika terk edilerek, ihracata yönelik sanayileşme stratejisi benimsenmiştir. Böylece, Türkiye de serbest piyasa ekonomisinin temel prensibi olarak kabul edilen ihracat odaklı sanayileşmenin gerçekleştirilmesinde turizm sektörü; kolay, etkili, verimli ve nispi olarak da ucuz bir araç olarak görülmüştür (Tosun, 2001: ). Turizmin, Türkiye ekonomisi içindeki hızlı yükselişinde hiç kuşkusuz, 1982 yılında çıkarılan 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu ile sektöre sağlanan yatırım teşviklerinin ve mali desteğin çok önemli bir yeri bulunmaktadır (Tosun, 1999: 220; Seckelmann, 2002: 85-92). Ayrıca 1983 yılında Turizm Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Turizm Geliştirme Fonunun etkisi ve aynı yılda yürürlüğe giren kamu arazilerinin turizm yatırımlarına tahsisi hakkında yönetmeliğin de etkisi ile turizmin ekonomideki payı artmıştır yılından itibaren gelen yabancı ziyaretçi sayısı ve elde edilen gelir hızında yaşanan artış oranındaki düşüş, terör olayları ve savaş nedeniyle yaşanmıştır ların başlarında tırmanan terör olaylarının yanı sıra Ağustos 1990 da başlayan 1. Körfez Savaşı nın etkisi, özellikle elde edilen gelirlerde olmak üzere gelen ziyaretçi sayısında da görülmektedir yılları arasında dikkat çekici bir diğer nokta gelen ziyaretçi sayısı ve gelirler açısından en büyük etkinin Birinci Körfez Savaşı ile yaşanmış olmasıdır. İkinci büyük etkinin ise terör olaylarının negatif etkisidir. Ancak İkinci Körfez Savaşı benzer negatif etkiyi aynı büyüklükte göstermemiştir (Alp, 2010: 14). Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü ne UNWTO (2013) göre, uluslararası turist sayısı 2003 yılında 691 milyon kişi, uluslararası turizm gelirleri ise 523 milyar ABD dolar iken, 2012 de turist sayısının 1 milyar 35 milyon olduğu ve turizm gelirinin ise 1 trilyon 75 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. Örgüte göre Türkiye turizm gelirlerinde 25,7 milyar dolar ile 12. sırada yer alırken ilk 5 sırayı ABD, İspanya, Fransa, Çin ve İtalya nın aldığı görülmektedir. UNWTO ya (2013) göre, 2020 yılında turist sayısının dünya genelinde 1,6 milyar kişi ve dünya turizm pastasının ise 2 trilyon dolar civarında olacağı beklenmektedir. Diğer yandan, 2020 yılında İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye nin bulunduğu Akdeniz Bölgesi nin 332 milyon turist çekeceği tahmin edilmektedir. Tablo 1 de Dünya ve Türkiye de turist sayıları ve turizm gelirleri verileri bulunmaktadır. Tablo 1 e bakıldığında Türkiye’de yıllar itibariyle 2006 yılı hariç seyahat eden insan sayısında ve turizm gelirlerinde artış olduğu görülmektedir. UNWTO ya (2013) göre 2006 yılındaki turizm geliri ve turist sayısındaki düşüşün temel nedeni kuş gribi olayıdır yılı ilk çeyreğinde ortaya çıkan vaka etkisini diğer aylarda da göstermiş ve yıllık düşüşe neden olmuştur. Ancak 2001 yılında yaklaşık 8,9 milyar $ olan turizm gelirinin 2012 yılında yaklaşık 25,6 milyar $ olduğu görülmektedir. Türkiye ye gelen turist sayılarındaki sürekli artışın da, 2001 yılından bu yana yaklaşık üç katı artarak 2012 yılında otuz beş milyonu aştığı görülmektedir. Turizm gelirlerinin GSMH içerisindeki payının en yüksek olduğu yıl %5,4 ile 2002 yılı olmuştur yılında %3,5 ve 2007 yılında da %3,2 ye kadar düşmüştür (Tablo 1). Bu düşüş turizm gelirlerindeki artışın, GSMH daki artıştan daha az olduğunu ve aslında turizm gelirlerinin Türkiye nin iktisadi büyümesinin gerisinde kaldığını göstermektedir yılında dünya turizm gelirleri sıralamasında eski yıllarda olduğu gibi yine ABD en yüksek paya sahiptir. Türkiye nin payı ise 23 milyar dolar düzeyindedir. Dikkati çeken nokta, Türkiye nin istikrarlı iktisadi gelişimini sürdürmesi ve olumsuz dış 21

4 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT faktörlerin olmaması koşuluyla her geçen yıl turizm gelirlerini arttırarak istihdama ve ekonomiye önemli katkı sağlıyor olmasıdır. Tablo 1. Dünya da ve Türkiye de Turist Sayıları ve Turizm Gelirleri Dünya Türkiye Yıl Turist Sayısı (milyon kişi) Turizm Geliri (milyar $) Turist Sayısı (milyon kişi) Turizm Geliri (milyar $) Turizm Gelirlerinin GSMH İçindeki Payı ,5 8,9 5, ,7 9 5, ,3 13,2 4, ,8 15,9 4, ,3 18,2 4, ,9 16,9 3, ,2 18,5 3, , ,5 21,3 4, ,8 3, , ,7 25,6 3,7 Kaynak: Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 2013 Yılı Raporu 4. METODOLOJİ 4. Eştümleşme Analizi Çoğu makro ekonomik zaman serileri trend içermekte ve bu durum sahte regresyon sonuçlarına yol açabilmektedir. Buna çözüm olarak birçok yöntem önerilmiştir. Bunlardan biri değişkenlerin farkının alınması yöntemiyle trendin yok edilmesidir. Ancak bu yöntem, uzun döneme ait verilerin kaybına neden olabileceği için kabul görmemiştir. Buna çözüm olarak Engle ve Granger eştümleşme tekniğini ortaya koymuştur. Eştümleşme kavramı, ilk defa Granger (1981) tarafından ortaya atılmış ve Engle-Granger (1987) çalışmalarında bu kavramı kullanarak geliştirmiştir (Engle ve Granger, 1987). Buna göre değişkenler trend içerse bile uzun dönemdeki sapmaları ifade eden hata terimi düzey seviyesinde durağan ise değişkenler arasında gerçek ekonomik nedensellik ilişkisi vardır. Bu durumda regresyondaki değişkenler eştümleşiktir. Eştümleşme analizi ekonomik değişkenlerin regresyon ve modellemesinde sahte regresyon/korelasyon sonuçlarını engelleyen ve iktisat teorisinin testinde kullanılan etkili bir yöntem haline gelmiştir (Utkulu, 2005: 32). İki değişken arasındaki uzun dönemli ilişkiyi araştırırken modelde kullanılan tüm değişkenlerin aynı dereceden tümleşik olduğu varsayılmaktadır. Diğer bir ifadeyle öncelikle her bir değişken için birim kök testleri uygulandıktan sonra aynı dereceden tümleşik olduklarını bulmak gerekmektedir. Aksi halde değişkenler farklı dereceden tümleşik ise Engle-Granger (1987) yaklaşımı kullanılmamaktadır (Sevüktekin ve Nargeleçekenler, 2010: 486). 4. Nedensellik Analizi Bu çalışmada değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü belirlemek amacıyla, Granger tarafından 1969 yılında geliştirilen nedensellik testi uygulanmıştır. Granger nedensellik testi aşağıdaki denklemler yardımıyla gerçekleştirilmektedir. Yt m m 0 iyt i i X t i ut (1) i 1 i 1 X t m m 0 i X t i iyt i vt i 1 i 1 (2) Burada m gecikme uzunluğunu göstermekte olup değişkenler arasında tahmin edilen standart VAR içinde yer alan bilgi ölçütleri kullanılarak tespit edilir (Enders,1995 den aktaran Gocer vd., 2012: 21-42). (1) ve (2) no lu denklemlerde, α 0 ve λ 0, sabit terimleri α, β, λ ve θ gecikmeli değişkenlerin tahmin edilen katsayılarını temsil etmektedir. Yukarıdaki modellerde bağımsız değişkenlerin gecikmeli değerlerinin katsayılarının sıfıra eşit ( olup olmadığı test edilmektedir. (1) no lu denklem, F testi kullanılarak hipotezin reddedilmesi halinde X in Y nin Granger nedeni; (2) no lu denklemde hipotezin reddedilmesi halinde ise Y nin X in Granger nedeni olduğunu gösterir (Mishra vd., 2010 den aktaran Ekinci, 2011: 82). Bu testler, iki değişken söz konusu olduğunda kullanılmaktadır. Eğer ikiden fazla değişken varsa blok Granger nedensellik testi -blok dışsallık testi- kullanılmalıdır. Blok Granger nedensellik testi, gecikmeli bir değişkenin sistemdeki diğer değişkenlerin Granger nedeni olup olmadığını inceler. 22

5 ULUSLARARASI ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ DERGİSİ 7/3 (2015) VAR modelinde yer alan değişkenlere yönelik ekonomik analiz yapabilmek için gerekli ilk adım, nedensellik ilişkisinin ortaya konulmasıdır. Nedensel ilişkiler yapısal şokların anlamlı olduğunu ortaya koymaktadır. Böylece değişkenler dışsaldan içsele doğru sıralanmaktadır. Bu sıralama VAR modeli neticesinde bir politika analizi için kullanılacak Etki- Tepki Analizi ve Varyans Ayrıştırması için çok önemlidir (Enders, 1995 den aktaran Ozcan ve Ari, 2011: 133). Bu nedenle nedensellik ilişkileri belirlendikten sonra VAR analizi ile dinamik ilişkiler ortaya konulabilmektedir VAR Analizi İktisadi ilişkiler arasındaki etkileşimin karmaşıklığı ve çok yönlülüğü, eşanlı denklem sistemlerinin kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir. Ayrıca iktisadi parametreler arasındaki karşılıklı etkileşimin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bağımlı ve bağımsız değişkenin tayini aşamasında karşılaşılan güçlükler, analizin tutarlılığını da önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle eşanlı denklem sistemlerinde, belirlenme problemini aşabilmek için bazen yapısal model üzerinde bazı kısıtlamalar yapılması gerekmektedir. Eşanlı denklem sistemlerinin içerdiği bu karmaşık tablonun çözümüne yönelik olarak geliştirilen VAR modeli ile söz konusu sorun ortadan kaldırılmaktadır. VAR modelleri, yapısal modele herhangi bir kısıtlama getirmeksizin dinamik ilişkileri verebildiği için zaman serileri açısından sıklıkla tercih edilmektedir (Keating, 1990: ; Kumar vd., 1995: 365; Adrian ve Darnell, 1990: ; Mucuk ve Alptekin, 2006: 162). VAR modeli aşağıdaki gibi ifade edilebilir. X t = c + b (L) X t-1 + u t (3) (3) no lu denklemde, c sabit terim vektörünü, X t-1 modelin değişkenler vektörünü, b(l) polinomial gecikme işlemcisini, u t hata terimini (ortalama, varyans ve kovaryansı sabit durağan terimler) oluşturmaktadır. Etki tepki analizi ile de modelde bulunan değişkenlerden birine bir birimlik şok uygulandığında hem kendisi hem de diğer değişkenlerin bu değişime vermiş olduğu tepkiler gözlemlenmektedir. Varyans ayrıştırması uygulamasından ise, değişkenlerin her birinin varyansında meydana gelen değişmelerin % kaçının kendi gecikmesi, % kaçının diğer değişkenler tarafından açıklandığının belirlenmesinde yararlanılmaktadır. Bu şekilde şoklar karşısında etki tepki fonksiyonu ile içsel değişkenlerin reaksiyonları, varyans ayrıştırması ile de şokların nispi önemliliği ortaya çıkmaktadır (Warne, 2004: 5). 5.EKONOMETRİK ANALİZ 5.Veri Seti ve Kullanılan Değişkenler Bu çalışmada, yılları arasında Türkiye deki yıllık turizm gelirleri, turist sayısı, reel efektif döviz kuru ve GSYİH arasındaki ilişki ortaya konulmaktadır. Öncelikle bu çalışmada, ilgili değişkenlere ait serilerin durağan olup olmadığını belirlemek için birim kök testleri yapılmıştır. Bunun için, turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru verilerine Geliştirilmiş Dickey Fuller (ADF) ve Phillips Peron (PP) testi uygulanmıştır. Ardından eştümleşme analizi ile değişkenler arasında uzun dönemli ilişki olup olmadığı incelenmiştir. Ayrıca değişkenler arasındaki ilişkiyi saptayabilmek için Blok Granger nedensellik testi ve VAR modeli uygulanmıştır. Turizm gelirleri ve turist sayısı verileri Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı istatistiklerinden, reel efektif döviz kuru ve GSYİH verileri ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası istatistiklerinden elde edilmiştir. Bu verilerin zaman içindeki değişimleri Şekil 1 de görülmektedir. Analizlerde kullanılan GSYİH, REDK, TGL ve TS kısaltma ifadeleri sırasıyla Gayri Safi Yurt İçi Hasıla, reel efektif döviz kuru, turizm gelirleri ve turist sayısını göstermektedir. Tüm serilerin logaritmaları alınarak analizler gerçekleştirilmiştir LOGGSYIH LOGTGL LOGTS LOGREDK Şekil 1. Turizm Gelirleri, GSYİH, Turist Sayısı ve Reel Efektif Döviz Kuru Serilerinin Grafiği 23

6 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT yılları arası turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru verilerini gösteren seriler incelendiğinde; turizm gelirleri, GSYİH ve turist sayısı serilerinin her üçünün de benzer bir seyir izlediği görülmektedir. Üç seri de 1980 den 2012 ye kadar birkaç yıldaki çok küçük düşüşler dışında istikrarlı bir şekilde artış eğilimi yani trend göstermiştir. Turizm gelirleri ve turist sayısının en yüksek değerlerine 2012 yılında GSYİH nın en yüksek değerine ise 2009 yılında ulaştığı sonraki yıllarda çok az bir düşüşe uğradığı görülmektedir. Son olarak reel efektif döviz kuru verilerinin ise; 1991, 1997 ve 2004 yıllarında bir miktar azaldığı ve sonraki yıllarda yükseldiği söylenebilir. 5. Birim Kök Testleri Bu çalışmada gerçekleştirilen analizlerde kullanılan zaman serilerinin durağan olup olmadığının sınanması gerekmektedir. Tablo 2, turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru değişkenlerine ait birim kök test sonuçlarını göstermektedir. Serinin birim köke sahip olması, durağan olmadığını göstermektedir. Turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru değişkenlerinin düzeyde durağan bir yapıya sahip olmadığı, belli bir ortalama etrafında dağılım göstermediği ADF ve PP ile test edilmiştir. Uygulanan testler sonucunda dört değişkenin de düzeyde durağan olmayıp birinci farklarında durağan olduğu yani I(1) olduğu görülmektedir. 1. dereceden farkları alınmış durağan serilerin grafikleri ise Şekil 2 de verilmiştir. Değişkenler ADF (sabit) LNREDK LNTS LNTGL LNGSYİH LNREDK *** LNTS *** LNTGL *** LNGSYİH *** Kritik Değer %1 Tablo 2. Birim Kök Testleri ADF (trend ve sabit) *** *** *** *** PP (sabit) (3) (9) (31) (1) *** (2) *** *** (5) *** (1) PP (trend ve sabit) (1) (3) (9) *** (2) *** (4) *** (30) *** (2) Kritik Değer %5 Kritik Değer % Not: ifadesi birinci farkları gösterir. Gecikme uzunluğu minimum SC (Schwarz Info Criterion) kriterine göre seçilmiştir. ADF ve PP için kritik değerler MacKinnon (1996) tarafından elde edilmiştir. Parantez içindeki değerler gecikme uzunluklarını verir. ***p

7 ULUSLARARASI ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ DERGİSİ 7/3 (2015) D(LOGREDK) D(LOGTS) D(LOGGSYIH) D(LOGTGL) Şekil 2. Farkı Alınmış Turizm Gelirleri, GSYİH, Turist Sayısı ve Reel Efektif Döviz Kuru Serilerinin Grafiği 5.3. Gecikme Uzunluğunun Belirlenmesi Değişkenlere ait serilerin I(1) olmaları nedeniyle, sahte nedensellik ilişkisinin önüne geçebilmek için Johansen Eştümleşme testi yapılmıştır. Bu test ile nedensellik sınamaları için oluşturulan denklemlerde yer alan değişkenler arasında uzun dönemli ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Johansen yönteminde ilk aşama gecikme uzunluğunun belirlenmesidir. Buna göre Tablo 3 de belirlenen kriterlere göre en uygun gecikme uzunluğunun 3 olduğu görülmüştür. Tablo 3. Gecikme Uzunluğunun Belirlenmesi Lag LogL LR FPE AIC SC HQ NA 12e * e e * 68e-08* * * * Kriter tarafından seçilen gecikme uzunluğunu gösterir. FPE: Final prediction error AIC: Akaike info criterion SC: Schwarz info criterion HQ: Hannan-Quinn info criterion 5.4.Eştümleşme Testi Değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkiyi istatistiksel olarak gösteren eştümleşme analizinin yapılabilmesi için serilerin aynı dereceden tümleşik seriler olmaları gerekmektedir. Ele alınan değişkenlerin tümünün birinci farklarında birim kök içermemesi yani aynı dereceden tümleşik olmaları eştümleşme ilişkisinin incelenmesine olanak tanımaktadır. Uzun dönemde söz konusu değişkenler arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını tespit etmek için bu çalışmada Johansen Eştümleşme testi kullanılmıştır. Bu teste ait sonuçlar Tablo 4 te sunulmuştur. Eştümleşme analizi sonuçları incelendiğinde turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru serileri arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuştur. Değişkenler arasında eştümleşik ilişki olmadığını söyleyen H 0 hipotezi reddedilmiştir. Max-Özdeğer ve iz istatistikleri bu değişkenler arasında 2 eştümleşme eşitliğinin bulunduğunu gösterir. 25

8 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT Ho Hipotezi Özdeğer İstatistiği İz İstatistiği Tablo 4. Johansen Eştümleşme Testi % 5 Kritik Değer Olasılık** Max- Özdeğer İstatistiği % 5 Kritik Değer Olasılık** r=0* r 1* r r Not: Maksimum özdeğer ve iz istatistiğine göre α=05 önem seviyesinde 2eştümleşme eşitliğinin bulunduğunu göstermektedir. * Hipotezin 05 önem seviyesinde red edildiğini gösterir. **MacKinnon- Haug-Michelis (1999) p değerleridir Blok Granger Nedensellik Testi Blok Granger Nedensellik Testi bulgularına göre, reel efektif döviz kurundan turizm gelirine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Uluslararası turizmde, döviz kurlarında meydana gelen değişmeler karşılaştırmalı fiyat farklılıkları bakımından bir değerlendirme ölçütü olarak kabul edilmektedir. Turistlerin çok azı gidecekleri ülkedeki fiyatları tümüyle bilmektedir. Bu nedenle o ülkedeki fiyat seviyelerini kendi ülke paralarının döviz kuru üzerinden veya tahminlere dayalı olarak hesaplamaktadırlar (Martin ve Witt, 1989 den aktaran Çuhadar, 2006: 50). Bir ülkenin para biriminin değerindeki artış, o ülkeyi turistler için pahalı duruma getireceği için, ülkeye yönelik dış turizm talebinde bir azalmaya neden olabilmektedir. Diğer taraftan turist gönderen ülkenin para biriminin diğer ülkelere göre değer kaybetmesi, ülke dışına seyahat edecek turistler üzerinde gelir azaltıcı etki yapacağı için dış pasif turizmde azalmaya, diğer taraftan ülke içi turizm talebinde de artışa yol açabilmektedir (Bull, 1995 den aktaran Çuhadar, 2006: 51). Elde edilen test sonuçları teori ile tutarlılık arz etmektedir. Tablo 5. Blok Granger Nedensellik Testi Sonuçları Bağımlı değişken: Reel Efektif Döviz Kuru Ki-kare Serbestlik derecesi Olasılık Turist Sayısı GSYİH *** Turizm Geliri Genel *** Bağımlı değişken: Turist Sayısı Reel Efektif Döviz Kuru GSYİH Turizm Geliri ** Genel ** Bağımlı değişken: GSYİH Turist Sayısı Reel Efektif Döviz Kuru Turizm Geliri Genel * Bağımlı değişken: Turizm Geliri Turist Sayısı *** Reel Efektif Döviz Kuru * GSYİH ** Genel *** Not: ***p

9 ULUSLARARASI ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ DERGİSİ 7/3 (2015) Ayrıca ekonomik büyümeden turizm gelirine ve reel efektif döviz kuruna doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Elde edilen bu bulgu Kızılgöl ve Erbaykal ın (2008), uyguladıkları nedensellik analizinde ekonomik büyümeden turizm gelirlerine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin ortaya çıkarıldığı şeklindeki sonucunu desteklemektedir. Ayrıca, turizm geliri ve turist sayısı arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur VAR Analizi VAR modeli, Sims (1980) in öncü çalışmasından sonra uygulamalı ekonometri ve özellikle makroekonomi ve finans konularında yapılan araştırmalarda yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. VAR modeli, modelde yer alan bütün değişkenlerin gecikmeli değerleri üzerine tanımlandığı basit çok boyutlu bir zaman serisi öngörü modelidir. Ayrıca bütün değişkenler içsel olarak tanımlanmıştır. Esas olarak bir öngörü modeli olmakla birlikte yapısal analizlere de fırsat tanımaktadır (Tarı, 2010: 452). Bu çalışmada VAR modelinden elde edilen sonuçlar Tablo 6 da sunulmuştur. Tablo 6. VAR Modeli Değişkenler D(LNTS) D(LNREDK) D(LNGSYİH) D(LNTGL) D(LOGTS(-1)) [ ] [ ] [ ] [ 29277] D(LOGTS(-2)) [ 08238] [ 19596] [ ] [ 14509] D(LOGTS(-3)) [ ] [-08538] [ ] [ ] D(LOGREDK(-1)) [ ] [ ] [ ] [-06243] D(LOGREDK(-2)) [ 19395] [ ] [ ] [ 16331] D(LOGREDK(-3)) [ ] [ ] [ ] [-23041] D(LOGGSYİH(-1)) [ ] [ 06147] [-13995] [ ] D(LOGGSYİH(-2)) [ ] [ ] [-00964] [ ] D(LOGGSYİH(-3)) [-18768] [ 51205] [-02139] [-29200] D(LOGTGL(-1)) [ 08651] [ ] [-09473] [ ] D(LOGTGL(-2)) [ ] [ ] [-03678] [-29512] D(LOGTGL(-3)) [ 26613] [ ] [ ] [ ] C [ ] [ ] [ ] [ ] R F istatistiği Not: Parantez içindeki değerler t istatistiklerini vermektedir. VAR modeli parametrelerinin doğrudan yorumlanması pek anlamlı olmayacağından Etki-Tepki ve Varyans ayrıştırması analizleri yapılarak bu değişkenlerle ilgili yorumlar sözkonusu olacaktır. Ancak yapısal açıdan VAR modelinin bir sorun içerip içermediğini tespit etmek için otokorelasyon için Lagrange çarpanı (LM), normal dağılım için Jarque-Bera (JB) ve farklı varyans için White testlerinin gerçekleştirilmesi gereklidir. 27

10 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT 5.7. VAR Modelinin Hata Terimine Ait Otokorelasyon, Normallik ve Farklı Varyans Testleri Tablo 7 de görüldüğü gibi tahmin edilen VAR modelindeki hata terimlerinin birbirleri ile ilişkili olup olmadıklarını belirlemek amacıyla yapılan LM testine göre gecikme uzunluklarının hiçbirinde otokorelasyon yoktur. Hata terimlerinin varyansının bütün örneklem için sabit olup olmadığını saptamak için uygulanan White testi sonucu farklı varyans sorunu olmadığını göstermektedir. Ayrıca J-B normallik testi, hataların normal dağılımlı olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Tablo 7. Otokorelasyon, Farklı Varyans ve Normal Dağılım Testi Sonuçları Otokorelasyon- LM Testi Gecikme uzunluğu LM- İstatistiği Olasılık White Farklı Varyans Testi Ki-kare Serbestlik derecesi Olasılık Normal Dağılım Testi Jarque-Bera Serbestlik derecesi Olasılık Inverse Roots of AR Characteristic Polynomial Şekil 3. AR Karakteristik Polinomun Ters Köklerinin Birim Çember İçerisindeki Konumu Şekil 3 te görüldüğü gibi tahmin edilen modele ait AR karakteristik polinomun ters köklerinin birim çember içerisindeki konumu da, modelin durağanlık açısından herhangi bir sorun taşımadığını ortaya koymuştur Etki-Tepki Fonksiyonları ve Varyans Ayrıştırması Sistemdeki her bir değişkenin kendi ve diğer değişkenlerin hatalarına karşı reaksiyonu etki-tepki olarak adlandırılır. Etkitepki fonksiyonları şokların değişkenler üzerindeki etkilerini ve hangi zamanda etkisinin ne olduğunu göstermektedir (Şekil 4). Şokların nasıl oluşacağını belirlemek amacıyla ilk olarak değişkenlerin 10 dönem içindeki hareketleri incelenir. Etki- 28

11 ULUSLARARASI ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ DERGİSİ 7/3 (2015) Tepki Fonksiyonu grafiklerinde yatay eksen tepkinin çeyrek dönem olarak süresini, dikey eksen ise tepkinin boyutunu göstermektedir. Grafiklerdeki sürekli çizgiler modelin hata terimlerindeki bir standart hatalık şoka karşı, bağımlı değişkenin tepkisini, kesikli çizgiler ise ±2 standart hata için güven aralıklarını belirtmektedir. Şekil 4 teki Etki-Tepki grafikleri incelendiğinde dördüncü dönemde en yüksek tepki seviyesine ulaştığı ve ilerleyen dönemlerde yine pozitif inişli çıkışlı tepkiler verdiği görülmektedir. GSYİH daki bir birimlik şok karşısında reel döviz kurunun tepkisi pozitif yönlü olup dördüncü dönemde en yüksek seviyesine ulaşarak devam eden dönemlerde pozitif azalan ve artan tepkiler şeklinde gerçekleşmektedir. Turizm gelirlerinin turist sayısındaki bir birimlik şok karşısındaki tepkisi ise pozitif yönlü dördüncü döneme kadar azalan ve dördüncü dönemden beşinci döneme kadar artan bir seyir izlemektedir. Reel efektif döviz kurunun bir birimlik şoku karşısında turizm gelirinin verdiği tepkinin yönü pozitiftir ve üçüncü dönemde en düşük, dördüncü dönemde de en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bir diğer etki-tepki grafiğine bakıldığında turizm gelirlerinin GSYİH şokuna karşı verdiği tepkinin altıncı döneme kadar artan ve pozitif yönlü bir seyir izlediği ve yedinci dönemde ise en az seviyeye düştüğü gözlenmektedir. Son olarak da turizm gelirindeki bir birimlik şokun turizm gelirine etkisi incelendiğinde turizm gelirinin şok karşısındaki tepkisi ikinci döneme kadar azalan, üçüncü ve dördüncü dönem arasında artan bir seyir izleyerek dördüncü dönemde en yüksek seviyeye ulaştığı tespit edilmiştir. Response to Cholesky One S.D. Innov ations ± 2 S.E. Response of D(LOGGSYIH) to D(LOGGSYIH) Response of D(LOGGSYIH) to D(LOGREDK) Response of D(LOGGSYIH) to D(LOGTGL) Response of D(LOGGSYIH) to D(LOGTS) Response of D(LOGREDK) to D(LOGGSYIH) Response of D(LOGREDK) to D(LOGREDK) Response of D(LOGREDK) to D(LOGTGL) Response of D(LOGREDK) to D(LOGTS) Response of D(LOGTGL) to D(LOGGSYIH) Response of D(LOGTGL) to D(LOGREDK) Response of D(LOGTGL) to D(LOGTGL) Response of D(LOGTGL) to D(LOGTS) Response of D(LOGTS) to D(LOGGSYIH) Response of D(LOGTS) to D(LOGREDK) Response of D(LOGTS) to D(LOGTGL) Response of D(LOGTS) to D(LOGTS) Şekil 4. Etki-Tepki Grafikleri Serilerdeki değişimin nedenlerini belirlemek üzere kullanılan tekniklerden bir diğeri de Varyans ayrıştırmasıdır. Tablo 8 deki turist sayısı değişkeni için varyans ayrıştırması sonuçlarına göre 10. dönemin sonunda turist sayısına ait öngörü hata varyansının %16,39 unun ekonomik büyüme, %15,5 inin turizm geliri ve %9,83 ünün reel efektif döviz kuru tarafından belirlendiği ifade edilebilir. Yaklaşık %58 lik kısmı ise turist sayısının kendisi tarafından açıklanmaktadır. Reel efektif döviz kuru için varyans ayrıştırması sonucuna göre 10. dönemin sonunda döviz kuru öngörü hata varyansının %20,9 u turist sayısı, %4,7 si turizm geliri ve %44,7 si ekonomik büyüme tarafından açıklanmaktadır. Yaklaşık %30 luk kısmı ise reel döviz kurunun kendisi tarafından açıklanmaktadır. Ekonomik büyüme için bulunan varyans ayrıştırması sonucu ise %23,9 u turist sayısı, %10 u reel efektif döviz kuru, %5,4 ü turizm geliri ve %60,6 sı ekonomik büyümenin kendisi tarafından açıklanmaktadır. Turizm gelirleri için bulunan varyans ayrıştırması sonucu ise %13 ünün ekonomik büyüme, %36,8 nini turist sayısı, %8,16 sının reel efektif döviz kuru ve %41,8 inin turizm gelirinin kendisi tarafından açıklandığını göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar Granger Nedensellik Testinin sonuçlarını destekler niteliktedir. 29

12 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT Dönem Tablo 8. Varyans Ayrıştırması Analiz Sonuçları S.E. D(LNTS) D(LNREDK) D(LNGSYİH) Turist Sayısı Değişkeni için Varyans Ayrıştırması Sonuçları D(LNTGL) Dönem Reel Döviz Kuru Değişkeni için Varyans Ayrıştırması Sonuçları Dönem GSYİH Değişkeni için Varyans Ayrıştırması Sonuçları Dönem Turizm Gelirleri Değişkeni için Varyans Ayrıştırması Sonuçları E

13 6. SONUÇ ULUSLARARASI ALANYA İŞLETME FAKÜLTESİ DERGİSİ 7/3 (2015) Dünya da turizm sektöründe görülen olumlu yöndeki gelişme, Türkiye de de özellikle 1980 li yıllardan itibaren kendini göstermiştir sonrası dönemde turizm sektörü yapısı gereği birçok sosyal, kültürel ve ekonomik etkileri birlikte barındırmaktadır. Ekonomik etkiler genel olarak gelir yaratma, döviz kazancını arttırma, ödemeler bilançosu açıklarını kapatma, büyüme ve istihdamı artırma olarak sıralanabilir. Bu çalışmada yılları arasında Türkiye de, turizm gelirleri, turist sayısı, reel efektif döviz kuru ve GSYİH değişkenleri arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. Gerçekleştirilen eştümleşme analizinde turizm gelirleri, GSYİH, turist sayısı ve reel efektif döviz kuru serileri arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuştur. Nedensellik testi bulgularına göre ise, GSYİH dan turizm gelirine ve reel efektif döviz kuruna doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Varyans ayrıştırma sonuçlarının nedensellik sonuçlarıyla uyumlu olduğu ve teorik beklentileri karşıladığı görülmüştür. Ayrıca elde edilen sonuçlar literatürle de desteklenmektedir. Bu çalışmadaki Blok Granger Nedensellik Testi bulguları, Dritsakis (2004) in yılları arasında üçer aylık verilerle yapılmış olan çalışmasındaki turizm gelirleri ve reel döviz kuru arasında güçlü bir Granger nedensellik ilişkisi bulunduğu sonucunu desteklemektedir. Ayrıca Eugenio-Martin vd. (2004) in yapmış olduğu çalışmasındaki turizm gelirleri ile döviz kuru ve satın alma gücü paritesi arasındaki ilişkinin tersi bir sonuç elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlara bağlı olarak turizm sektörü, makroekonomik değişkenleri etkileyen, aynı zamanda bu değişkenlerden etkilenen bir sektör olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir yere sahiptir. Ayrıca bu çalışmadan elde edilen bulgular, Türkiye turizminin bugünkü noktaya ulaşmasında ve ekonomik büyümenin, istihdam ve döviz gelirleri gibi değişkenler üzerinde belirleyici bir rol üstlenmesinin nedenini açıklamaktadır. Hızlı bir gelişim ve olumlu ampirik bulgulara rağmen, Türkiye nin mevcut zengin turizm potansiyelinden yeterince yararlanabildiğini söylemek mümkün değildir. Turizm sektörünün, özellikle ekonomik büyüme üzerindeki olumlu etkisi düşünülürse, hem devlete hem de özel sektöre birçok görev düşmektedir. Devlet, turizme olan talebi arttırmak ve turizme gerekli kaynağı aktarmak için teşvik politikalarını benimsemelidir. Artan rekabet ve gelişen teknoloji ile birlikte, ülke tanıtımı da oldukça önemlidir. Böylece ülkeye gelen turist sayısının artacağı ve bunun sonucunda da ülkeye döviz girişi olacağı böylece ülkede ekonomik anlamda olumlu birçok gelişmenin yaşanacağı bilinmelidir. KAYNAKÇA ADRIAN, C. and DARNELL, A. (1990). “Dictionary of Econometrics, England: Edward Elgar Publications”, AKAN, Y. ve IŞIK C., (2009). “Yabancı Ziyaretçi Harcamalarının Ekonomik Büyümeye Etkisi ( )”, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 20(2): AKTAŞ, C. (2005). “Türkiye nin Turizm Gelirini Etkileyen Değişkenler için En Uygun Regresyon Denkleminin Belirlenmesi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 6 (2): ALP, E.A. (2010). “Türkiye de Turizm Gelirleri İle Büyüme Arasındaki İlişkinin Analizi”, Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, 28: ASLAN A. (2008). “Türkiye de Ekonomik Büyüme ve Turizm İlişkisi Üzerine Ekonometrik Analiz”, Munich Personal RePEc Archive. BAHAR, O. (2006). “Turizm Sektörünün Türkiye nin Ekonomik Büyümesi Üzerindeki Etkisi: VAR Analizi Yaklaşımı”, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 13 (2): BALAGUER, L. and CANTAVELLA-JORDA, M. (2002). “Tourism as a Long-Run Economic Growth Factor : The Spanish Case”, Applied Economics, 34: BRITTON, S.G. (1982). “The Political Economy of Tourism in the Third World”, Annals of Tourism Research, 9: BULL, A. (1995). “The Economics of Travel and Tourism”, Addison Wesley Longman Australia Pty Ltd., Melbourne, 2: 41. COPELAND, B.R. (1991). “Tourism, Welfare and De-industrialization in a Small Open Economy”, Economica, November, 58: 515. ÇAKIR, P. (2001). Turizmin Ekonomiye Katkısı Üzerine Genel Bir Yaklaşımı. Anadolu Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, 17 (1): 379. ÇETİNTAŞ, H. ve BEKTAŞ Ç. (2008). “Türkiye de Turizm ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Kısa ve Uzun Dönemli İlişkiler”, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 19(1): ÇİL YAVUZ, N. (2006). “Türkiye de Turizm Gelirlerinin Ekonomik Büyümeye Etkisinin Testi: Yapısal Kırılma ve Nedensellik Analizi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, ÇOBAN, O. ve ÖZCAN, C. C. (2013). “Türkiye de Turizm Gelirleri- Ekonomik Büyüme İlişkisi: Nedensellik Analizi ( )”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 8(1): ÇUHADAR, M. (2006). “Turizm Sektöründe Talep Tahmini İçin Yapay Sinir Ağları Kullanımı ve Diğer Yöntemlerle Karşılaştırmalı Analizi (Antalya İlinin Dış Turizm Talebinde Uygulama)”, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Isparta. DEMİREL, B., BOZDAĞ, E.G. ve İNCİ, A.G. (2008), Döviz Kurlarındaki Dalgalanmaların Gelen Turist Sayısına Etkisi: Türkiye Örneği, DEÜ Ulusal İktisat Kongresi, İzmir, (Erişim Tarihi:30 Ekim 2013) 31

14 SELİM- AYVAZ GÜVEN-ERYİĞİT DIAMOND, J. (1977). “Tourism s Role in Economic Development: The Case Reexamined”, Economic Development and Cultural Change, 25 (3): DRITSAKIS, N. (2004). “Tourism as a Long-Run Economic Growth Factor : An Empirical İnvestigation For Greece Using Causality Analysis”, Tourism Economics, 10 (3): DURBARRY, R. (2004). “Tourism and Economic Growth: The Case Mauritius”, Tourism Economics, 10(4): EKİNCİ, A. (2011). “Doğrudan Yabancı Yatırımların Ekonomik Büyümeye ve İstihdama Etkisi: Türkiye Uygulaması ( )”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 6(2): ENDERS, W. (1995). Applied Econometric Time Series, Wiley, New York. ENGLE, R. F. and GRANGER C. W. J. (1987). “Co-integration and Error Correction: Representation, Estimation and Testing”, Econometrica, 55(2): EUGENIO-MARTIN, J.L.; MORALES, N.M. and SCARPA R. (2004). “Tourism and Economic Growth in Latin American Countries: A Panel Data Approach”, Natural Resources Management, Nota Dı Lavoro, 26: 17. GOCER, I., BULUT, S. ve DAM, M.M. (2012). “Doğrudan Yabancı Yatırımların Türkiye nin İhracat Performansına Etkileri: Ekonometrik Bir Analiz”, Business and Economics Research Journal, 3 (2): GRANGER, C.W.J. (1969). “Investigating Causal Relations by Econometric Models and Cross-Spectral Methods”, Econometrica, 37: GRANGER, C.W.J. (1981). “Some Properties of Time Series Data and Their Use in Econometric Model Specification”, Journal of Econometrics, 16 (1): GÜNDÜZ, L. and HATEMİ-J,A. (2005). “Is The Tourism-Led Growth Hypothesis Valid For Turkey?”, Applied Economics Letters, 12(8): HAO, J., VAR, T. and CHON, J. (2003). “A Forecasting Model of Tourist Arrivals From Major Markets to Thailand”, Tourism Analysis, 8: IŞIK, C. (2010). “Türkiye de Yabancı Ziyaretçi Harcaması ve Turizm Gelirleri İlişkisi: Bir Eş-Bütünleşme Analizi( ), Sosyoekonomi Dergisi, 2: İÇÖZ, O. ( 2005 ). Turizm Ekonomisi, Turhan Kitapevi Yayınları, Ankara. İNANÇLI, S., EKİCİ, M. ve BABACAN, A. (2012). “Gelen Yabancı Turist Ve Yurtdışına Çıkan Yerli Turistler İle Kişi Başına Gelir Arasındaki Uzun Dönem İlişkisinin Belirlenmesi Dönemi: Türkiye Örneği”, Sakarya İktisat Dergisi, KARA O., ÇÖMLEKÇİ İ. ve KAYA V. (2012). “Turizm Gelirlerinin Çeşitli Makro Ekonomik Göstergeler İle İlişkisi: Türkiye Örneği ( )”, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8 (1), KEATING, J.W. (1990). “Identifying VAR Models Under Rational Expectations”, Journal of Monetary Economics, 25: 453:476. KIRBAŞ, S. ve KASMAN A. (2004). “Turizm Gelirleri ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Eş-Bütünleşme ve Nedensellik İlişkisi”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, 19 (7): KIZILGÖL, Ö. ve ERBAYKAL, R. (2008). “Türkiye de Turizm Gelirleri ile Ekonomik Büyüme İlişkisi: Bir Nedensellik Analizi”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 13(2): KIM, H. J., CHEN, M.H. and JANG, S.S. (2006). “Tourism Expansion and Economic Development: The Case of Taiwan”, Tourism Management, 27: KOZAK, N.; KOZAK M. A. ve KOZAK M. (2001). Genel Turizm, İlkeler-Kavramlar, Turhan Kitabevi, Ankara. KUMAR, V.; LEONA, R. P. and GASKINS, J. N. (1995). “Aggragate and Disaggregate Sector Forecasting Using Consumer Confidence Measures”, International Journal of Forecasting, 11(3): MERVAR, A. and PAYNE, J. (2007). “Analysis of Foreign Tourism Demand for Croatian Destinations: Long-Run Elasticity Estimates”, Tourism Economics, 13: MISHRA, P. K., DAS K.B. and PRADHAN B.B. (2010). “Foreign Institutional Invesments and Real Economic Growth in India: A Causality Test”, International Research Journal of Finance and Economic, 41: MUCUK, M. ve ALPTEKİN, V. (2008). “Türkiye de Vergi ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: VAR Analizi ( )”, Maliye Dergisi, 155: NARAYAN, P. K. and PRASAD B.C. (2003). “Does Tourism Granger Causes Economic Growth in Fiji?”, Empirical Economic Letters, 2 (5): OH, C-O. (2005). “The Contribution of Tourism Development To Economic Growth İn The Korean Economy”, Tourism Management, 26: ONGAN S. ve DEMİRÖZ D.M. (2005). “The Contribution of Tourism to the Long-Run Turkish Economic Growth”, Ekonomicky Casopis, 53 (9): OZCAN, B. ve ARİ, A. (2011). “Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği”, Business and Economics Research Journal, 2(1):

TURİZM SEKTÖRÜNÜN EKONOMİDEKİ YERİ VE ÖNEMİ THE IMPORTANCE AND PLACE OF TOURISM IN ECONOMY

Özet Turizm, ülkelerin ekonomik sıkıntılar yasadığı dönemlerde büyük bir döviz girdisi sağlayarak, cari açıklarının ve işsizliğin azaltılmasında önemli rol oynamakla birlikte ülkelerin ekonomik kalkınmasına da destek olmaktadır. Aynı zamanda turim sektörünün emek-yoğun bir özelliğe sahip olması ülkelerde işsizliğin azaltılmasına da yardımcı olmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı; Türkiye ” nin dünya turizmi içindeki payını incelemek, turizm sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemini ortaya koymaktır. Çalışmada literatür taraması yöntemi kullanılmıştır. Abstract Tourism which plays an important role to reduce current account deficit and unemployment and also help country ” s economic development, supports by providing foreign country inflow to its country while the country is having economic troubles. At the same time that the tourism sector ” s having a feature ” labor-intensive ” helps to reduce unemployment. The main purpose of this study is to analyze the place of Turkey ” s share in world tourism and to present the place and importance of tourism sector in Turkey ” s economy. In this study, literature search method was used.

See Full PDF
See Full PDF

Related Papers

Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:14, Sayı:1, Isparta, 151-177

World tourism industry has performed a rapid growth from the second half of the twentieth century. This growth occurred in mass tourism till 1980s, and sea-sand-sun tourism in particular. As of several problems caused by mass tourism, and consumers’ demand on new products, alternative tourism types have emerged effective 1990s. The tourism industry of Turkey has obtained an important place in the world as a result of various legislations and applications taken place since the second half of 1980s. The efforts for diversification and expanding tourism whole year round began to increase in the second half of 1990s. Although some alternative tourism types have emerged, the current potential can not be evaluated, and problems like seasonal fluctuation continue. Keywords: Tourism, Turkey, Mass Tourism, Alternative Tourism, Diversification of Tourism

Download Free PDF View PDF

Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:23, Sayı:1, Erzurum, 19-47

In today’s world, almost every country has inter-regional differences in terms of development. Such disparities bring forward many economical, social, political and cultural problems. Countries set up regional development policies, carry out several plans and projects to overcome those kind of problems. Such efforts increasingly last since the planned period in our country as well. It is known that the current regional disparity in Turkey from Central Anatolia towards the east is negative. Considering our touristic cities being top of the socio-economical development rankings, expanding tourism sector in underdeveloped regions is clearly compulsory. Key Words: Region, Development, Regional Disparity, Tourism, Turkey

Download Free PDF View PDF

Journal of Qafqaz University (Social Science), Number 24, Baku, 154–168

One of the most important economic targets especially for the developing countries is to minimize the deficits in the Balance of Payments and Current Account Balance. Countries try to cover the Current Account deficit generally by the help of tourism, which is part of the Services Account of the Balance of Payments. Tourism has some economic contributions especially for some developing countries like creating employment, supporting other sectors, firing investments and attracting foreign assets. Tourism sector, which has a great importance for Turkish economy, has become one of the strongest foreign exchange earner sectors, thanks to the developing targets and policies along with the regulations effective since the beginning of 1980s. On the other hand, as this growth has occurred fast and unplanned, the sector could not have strong groundwork. In order to make Turkish tourism more effective in reducing the current account deficit, international tourist arrivals, tourism receipts and tourist expenditure per tourist have to be increased. For this goal, there are lots to do, like diversifying tourism, making tourism season longer, strengthening the sector, maintaining sustainable tourism development by following latest trends, etc. Key words: Balance of Payments, Current Account Balance, Turkey, Tourism, Tourism Receipts

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.