Press "Enter" to skip to content

Cürcan katliamı

bir garip katliam ezber bozan cinsten.

CÜRCÂN

RIZA KURTULUŞ, “CÜRCÂN”, TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/curcan (13.03.2023).

Kopyalama metni

Hazar denizinin güneydoğu köşesinden itibaren Mâzenderan bölgesinin doğu kesimini teşkil eden Cürcân (Gr. Hyrcania), Ortaçağ İslâm coğrafyacıları tarafından bazan Taberistan, bazan da Horasan sınırları içinde gösterilmiştir. Aslı Farsça Gürgân olan ismin, Gürgân şehrini kurduğu söylenen efsanevî İran kahramanı Mîlâd oğlu Gürgîn’den geldiği rivayet edilir. XV. yüzyıldan itibaren metruk bir harabeye dönen şehrin adı, Şah Rızâ Pehlevî (1926-1941) tarafından bölgenin diğer önemli tarihî merkezi olan ve halen yaşayan Esterâbâd’a verilmiştir (bk. ESTERÂBÂD). Hazar denizi de ikinci adını (Bahr-i Cürcân) bu isimden alır. Çok eski bir geçmişe sahip olduğu bilinen Cürcân’ın Sâsânîler’in tarihinde önemli bir yeri vardır. Bölgede Kisrâ I. Enûşirvân zamanında yapılan Şehristân-ı Yezdicerd ve Şehr-i Pîrûz kaleleriyle kuzey sınırı boyunca uzanan surlar, Dihistan’daki göçebe kabilelerin ülkeyi istilâ etmelerine engel olmuştur. İslâm coğrafyacılarına göre Ortaçağ’da Cürcân şehri aynı adı taşıyan nehirle ikiye ayrılmıştı ve nehrin doğu yakası Cürcân (veya Şehristân), batısı ise muhtemelen oraya iskân edilmiş olan bir Arap kabilesinin adına izâfeten Bekrâbâd diye anılıyordu. İbn Havkal’a (ö. 367/977) göre Cürcân aynı adı taşıyan eyaletin dört şehrinden biriydi. Hz. Ömer zamanında gerçekleştirilen İslâm fetihleri sırasında Cürcân’da “Merzübân” unvanlı bir mahallî hükümdar bulunmakla beraber asıl iktidar Türk başbuğu Ruzbân Sûl’ün ( رزبان صول ) elindeydi. Hz. Ömer’in kumandanlarından Süveyd b. Mukarrin Bistâm’da ordugâh kurarak Sûl’e teslim olması için mektup gönderdi. Neticede savaş olmadan halkın cizye ödemesi şartıyla bir anlaşma yapıldı (22/642-43). Daha sonraki yıllarda anlaşma hükümlerine riayet edilmeyince Hz. Osman zamanında Saîd b. Âs tarafından düzenlenen sefer sonunda Cürcân hâkimi yıllık 200.000 dirhem haraç ödemeye mahkûm edildi (30/650-51). Bununla beraber Cürcân’da gerçek anlamda İslâm hâkimiyeti ancak Emevî Halifesi Süleyman b. Abdülmelik zamanında kurulabildi. Horasan Valisi Yezîd b. Mühelleb 98’de (716-17) Suriye ve Iraklı askerlerden oluşan büyük bir ordu ile Cürcân üzerine yürüdü. Şehrin hâkimi Fîrûz, Yezîd’i karşılayarak onu Dihistan’da hüküm süren Türk başbuğu Sûl’ün üzerine yürümeye teşvik etti. Yezîd de Dihistan’a hareket edip şehri ele geçirdikten sonra Cürcân’da çıkan isyanı bastırmak üzere geri döndü; Cürcân hâkiminin kapandığı kaleyi ele geçirdi ve halkı şiddetle cezalandırdı. Ardından şehri yeniden inşa ettirdi ve mescidler yaptırdı. Bu tarihten sonra Cürcân aynı adı taşıyan eyaletin merkezi oldu. Halife Hârûnürreşîd ile Me’mûn’un çeşitli vesilelerle uğradıkları Cürcân, Abbâsîler devrinde daha çok mahallî hânedanların idaresinde kaldı. III-IV. (IX-X.) yüzyıllarda şehir her çeşit ürünün elde edildiği bereketli topraklarla ve kuzeyden gelen ticaret kervanlarının uğrak yeri olmakla meşhur ve mâmur bir belde idi. Ancak iç karışıklıklar ve emîrler arasındaki mücadeleler şehrin refah seviyesini düşürmeye başladı. Ali evlâdının bu dönemde Taberistan’da başlattığı propagandalar başarılı olmuş ve Zeydîler’in hâkimiyeti Cürcân’a kadar yayılmıştı. Muhammed b. Ca‘fer es-Sâdık’ın Cürcân’da bulunan mezarı (Kûr-ı Surh) Şiîler için kutsal bir ziyaretgâh olmuştu. Bölgede hüküm süren karışıklıklar, Merdâvîc b. Ziyâr’ın merkezi Cürcân olan Ziyârîler hânedanını kurmasıyla sona erdi (928). Daha sonra Sâmânîler’in kontrolüne geçen Cürcân 932’de tekrar Ziyârîler tarafından zaptedildi. Ertesi yıl Sâmânîler’le bir anlaşma yapan Merdâvîc b. Ziyâr Cürcân’ı onlara bıraktı. Merdâvîc’in öldürülmesi üzerine Sâmânî Hükümdarı Nasr b. Ahmed şehri o devrin ünlü kumandanlarından Mâkân b. Kâkî’ye verdi (935). Merdâvîc’e halef olan kardeşi Veşmgîr Sâmânîler’i bölgeden uzaklaştırarak şehri tekrar ele geçirdi. Ancak Büveyhî saldırılarına karşı Sâmânîler’in desteğini sağlamak için onlara bağlılık arzetti ve Cürcân’ı Mâkân’a bıraktı. 328’de (939-40) Sâmânî kumandanlarından Ebû Ali b. Muhtâc Mâkân’ı buradan uzaklaştırdı. 946’da Büveyhîler’den Rüknüddevle Cürcân’a hâkim oldu. Daha sonra Gazneliler’in kontrolüne giren şehir, Ziyârîler yıllık haracı düzenli olarak ödemedikleri için 1035’te Gazneli Sultan Mesud tarafından işgal edildi. Gazneli kuvvetleri çekilince Ziyârîler Cürcân’a yeniden hâkim oldular ve onlara haraç ödemeye devam ettiler. 1041’de Selçuklu Sultanı I. Tuğrul Bey tarafından zaptedilen Cürcân XII. yüzyılda Sencer tarafından imar edildi. Şehir Selçuklular zamanında Ziyârîler ve Bâvendîler gibi onlara tâbi çeşitli mahallî hânedanların idaresinde kaldı. VII. (XIII.) yüzyıl müelliflerinden Yâkūt el-Hamevî Cürcân’ı zengin, bol ürün alınan ve ipekçiliğiyle meşhur bir şehir olarak tanıtır. 1267’de Moğol istilâsına uğrayan ve harabeye dönen Cürcân’da binlerce insan öldürüldü. Hamdullah Müstevfî şehrin XIV. yüzyılda harabe halinde olduğunu ve burada çok az sayıda insanın yaşadığını söyler. 1393’te Cürcân’a gelen Timur, Cürcân nehri kıyısında kendisi için bir saray yaptırarak şehri yeniden inşa ettirmiş, fakat Cürcân eski ihtişamına bir daha kavuşamamıştır. Kâtib Çelebi ise Cürcân’ın Moğol istilâsından sonra mutaassıp Şiîler’le meskûn olduğunu söyler. Bugün birkaç harabe ve Melik Kābûs b. Veşmgîr’in mezarının bulunduğu Kümbed-i Kābûs dışında Cürcân’dan hiçbir eser kalmamış, ancak son zamanlarda şehirde yapılan kazı çalışmaları eski döneme ait bazı yapıları gün ışığına çıkarmıştır. Cürcân’ın İslâm ilim ve kültür tarihinde seçkin bir yeri vardır. Çok sayıda muhaddis, fakih, edip ve şairin yetiştiği şehrin tarihi hakkında yazılan eserlerden bilhassa Sehmî’nin (ö. 427/1035-36) Târîḫu Cürcân ’ı meşhurdur. Cürcânlı meşhur âlim ve şairler arasında muhaddis Ebû Nuaym Abdülmelik el-Cürcânî (ö. 323/935), Kādî Ebü’l-Hasan Ali b. Abdülazîz el-Cürcânî (ö. 393/1002-1003), İsmâil b. Hasan el-Cürcânî (ö. 531/1137), meşhur âlim Seyyid Şerîf el-Cürcânî (ö. 816/1413), şair Fasîh-i Cürcânî (IV./X. yüzyıl), Vîs ü Râmîn adlı mesnevinin yazarı şair Fahreddin Es‘ad el-Cürcânî (V./XI. yüzyıl) sayılabilir. Ayrıca Bîrûnî de el-Âs̱ârü’l-bâḳıye adlı meşhur eserini 390’da (1000) Cürcân’da tamamlamış ve Ziyârî Emîri Kābûs b. Veşmgîr’e ithaf etmiştir.
BİBLİYOGRAFYA Belâzürî, Fütûh (Fayda) , s. 482-489. Ya‘kūbî, Kitâbü’l-Büldân (Âyetî) , s. 53. Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl) , IV, 152-153. Sehmî, Târîḫu Cürcân (nşr. Muhammed Abdülmuîd Han), Beyrut 1407/1987, s. 11, 44, 54, 56, 57. Râvendî, Râhatü’s-sudûr (Ateş) , I, 28, 103, 144. Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân , II, 119-122. Ahbârü’d-devleti’s-Selcûkıyye (Lugal) , s. 12, 40, 94, 104. İbnü’l-Esîr, el-Kâmil , III, 25, 110-111; V, 29-36; VIII, 475-478; IX, 138-141. Bündârî, Zübdetü’n-Nusra (Burslan) , s. 6, 106-107, 161, 236-237. Kazvînî, Âs̱ârü’l-bilâd , Beyrut, ts. (Dâru Sâdır), s. 348-351. Müstevfî, Nüzhetü’l-ḳulûb (Strange) , s. 159. Zahîrüddîn-i Mar‘aşî, Târîḫ-i Ṭaberistân , Tahran 1361, s. 82-88. Himyerî, er-Ravżü’l-miʿṭâr , s. 160-162. Kâtib Çelebi, Cihannümâ , s. 339-340. M. Takī Han Hakîm, Genc-i Dâniş (nşr. M. Ali Savtî – Cemşîd-i Keyânfer), Tahran 1366 hş., s. 347. Kāmûsü’l-a‘lâm , III, 111-112. Browne, LHP , I, 16, 35, 367, 458, 470; II, 97, 107, 112-113, 169, 172, 227, 274, 281, 294; III, 190, 355, 390. el-Ḳāmûsü’l-İslâmî , I, 590-591. G. le Strange, The Lands of the Eastern Caliphate , London 1966, s. 376-378. CHIr. , IV, 120, 140, 156, 193, 198, 202, 206, 210, 212-216, 221, 391, 394. C. E. Bosworth, The Medieval History of Iran, Afghanistan and Central Asia , London 1977, II, 26-33. a.mlf., “The Political and Dynastic History of the Iranian World (A.D. 1000-1217)”, a.e., V, 25, 26, 29, 95, 137, 144, 152, 178, 180, 196, ayrıca bk. İndeks. Barthold, Türkistan , s. 235, 272, 281, 357, 451, 473, 553, 559. a.mlf., İslâm Medeniyeti , I, 52, 54, 56, 160. Günay Tümer, Bîrûnî’ye Göre Dinler ve İslâm Dîni , Ankara 1986, s. 68. Mohammad Yousef Kiani, “Urbanization and Urban planing in Iran during Islamic Period an introduction to the city of Jurjan”, The Proceedings of the International Conference on Urbanism in Islam , II, Tokyo 1989, s. 75-92. Hakkı Dursun Yıldız, “Yezîd b. Mühelleb”, İA , XIII, 413-415. Erdoğan Merçil, “Ziyârîler”, a.e., XIII, 622-624. R. Hartmann – J. A. Boyle, “Gurgān”, EI 2 (İng.) , II, 1141. Dihhudâ, Luġatnâme , X, 310.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 8. cildinde, 131-132 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.

Cürcân’da Ebû Said Bahadır Han adına kesilmiş 729 (1328-29) tarihli gümüş sikke (İstanbul Arkeoloji Müzesi, Teşhir, nr. 2243)

cürcan katliamı

islamın barış dini olduğunu türk ırkına öğreten derstir.

ayağı kayıp yanlışlıkla arap kılıçlarının üstüne düşen arkadaşlar da olmuş ama dersini iyi alanlar akın akın islamiyet ile şereflenmiştir.

bir garip katliam ezber bozan cinsten.

ortak küme alperenleri tuzla buza çevirir.

türkler yanlış anlaşılmalar bittikten 300 sene sonra “ya bu adamlar bizi kılıçtan geçirdi, karımızı kızımızı cariye yaptı; hadi gelin gelin gidelim grup grup müslüman olalım” demişlerdir.

öncelikle islam karşıtı olmayan inançlı bir müslüman olduğumu belirterek başlayayım, islamiyet adı altında putperest arap sevicilerin gazabına gelmeyeyim. israiloğullarına karşı oluşan nefret durduk yere oluşmadı değil mi? bilinçli bir şekilde yapılan algı yönetimi ile büyük çoğunluğu tarih derslerinde olmak üzere israiloğullarına, bizansa, ingilizlere, tek tek yazmayayım hadi, bizden olmayan herkese karşı nefret etmemiz istendi. araplar hariç. öyle ki, “bir insanın kimliği değildir onun hangi millete mensup olduğunu belirleyen; ruhunda hangi kimliği taşıyorsa o, o’dur. bu yüzdendir ki ben türk’üm.” diyen cengiz han’ı bile bize türk düşmanı olarak öğretmeye çalıştılar. neden? arapların çok afedersiniz anasını siktiği için. islam peygamberi hz. muhammed’in ölümüyle birlikte insanoğlunun iktidar hırsı islam dininde de baş gösterdi. herhangi bir mezhep ayrımcılığını kesinlikle reddeden hak dininin iktidar çatışmaları yüzünden mezheplere ayrılması tamamen arapların eseridir elbette. eflak voyvodası vladın yaptıklarına kin duymayan insan olamaz değil mi? işte vlad, curcan ve talkanda yaşanan acımasızlığı hayal bile edemezdi psikopatlık seviyesi yetersiz kalırdı. islamiyeti yayma adı altında yapılan savaşlarda amaç günümüzdeki savaşlardaki gibi sadece paradır. gücün varsa saldırırsın eyvallah haçlılar yapmadı mı? ama savaşında bir şerefi vardır. işte bu şeref yoksunu araplar, kuşaklar öncesinden hepimizin akrabası olan insanları şerefsizce katlettiler. kaderin cilvesidir, müslümanlığı en doğru yaşayan, koruyan ve öğreten millet bizizdir. eğer müslüman olmasaydık, islamiyet bugün arapların etnik dini olmaktan öteye ancak hindistana kadar gidebilirdi. okuyun, araştırın, öğrenin, öğretin, anlatın. türkün türkten başka dostu yoktura bağlamayacağım ama bu sözü teorik olarak bile ağzımıza alıyorsak bilin ki ilk sıraya yazılacak düşman araplardır.

tarihin gizli sayfalarında saklanan arapların türklere din değiştirmek için (tengriciliken müslümanlığa geçiş için) uyguladığı bir soy kırımdır.

uzun adam, seçmenine birazda bunlardan bahis etsene.

talkan ve curcan katliamlarıyla alakalı kaynak önerebilecek yazar arkadaşlar mesaj kutumu yeşillendirebilirse çok mesut olurum.

arapların tecavüz, köleleştirme gibi sistematik savaş taktiklerinin türklere gelince durduğunu düşünenleri göstermiştir.

siz arapları çok seviyor, atalarınızın arapları görünce sevgiden akın akın geçtiğine inanacak kadar asimile olmuş olabilirsiniz. aklı başında bir türk bu masallara inanmaz.

edit: savaştaki kadınları evlerine götürüp sikmeye tecavüz yerine cariyelik diyerek işi yumuşatmanın bir anlamı yok.
adamlar senin atalarına tecavüz edip asimile etmiş. senin adın ahmet, mehmet olmuş. sen de gelip bu durumu savunuyorsun. yazık.

islama geçirilen türklerin bile müslüman olmayan türklere yaptıklarını şuradan anla;

karahitaylar sayesinde islam’la tanışan kırgızların ise müslüman olmayan karluklarla olan mücadeleleri manas destanında anlatılır.

kutadgu bilig’de de, fetih hareketi için şöyle bir erek çizilmiştir: ‘’onların evlerini barklarını yak, burklarını kır, yerine cami yap, etrafında islam cemaati toplansın.”divan-ı lügat-it türk’te karahanlılar ile müslüman olmayan uygurlar arasındaki şiirleştirilmiştir.eski türkçe’de ‘’tat’’ dini farklı, bugünkü söyleniş biçimiyle ‘’gavur’’ karşılığına gelirdi.

kaşgarlı mahmud ünlü eserinde şöyle der: geldi bana gavur bir tat, hemen vurdum öldürdüm, parçaladım onun etin, kurda kuşa yem kıldım.

arapların atalarına neler yaptığını sen düşün.

Бюджетные аналоги дорогого парфюма: лучшая подборка

Мы подготовили для вас подборку доступных ароматов, которые являются аналогами знаменитых, классных, но дорогих парфюмов.

Бюджетные аналоги дорогого парфюма

Аналоги парфюмерии

Как правило, у девушек несколько аромат «под настроение», но не каждая может себе позволить иметь столько парфюма, сколько хочется. С появлением качественных аналогов это стало возможным!

Мы подобрали для вас самые доступные, и в тоже время, похожие ароматы люксового парфюма, чтобы вы могли разбавить свою жизнь яркими ароматами!

Но даже самые модные духи должны хорошо на вас “сидеть”, поэтому мы предлагаем сначала узнать, подойдут ли они вам.

Аромат ATTAR Musk Kashmir

Многие любят парфюм attar collection, особенно популярен восточный аромат чистоты и свежести, в котором присутствуют ноты белого мускуса, сандала, белого перца и гардении – ATTAR Musk Kashmir! Но стоит он совсем не бюджетно (около 15 000).

Но у этого шикарного парфюма есть аналог по более бюджетной цене, но с таким же звучанием – Norana Perfumes Arjan 1954 white musk. Цена у него около 3000 руб. за 100 мл.

Он отлично подойдет для офиса, свиданий, спорта, для всего – это очень универсальный, базовый аромат!

Аромат Tom ford lost cherry

Очень популярный аромат, от которого так и веет лоском, теплотой и богатством. Его аромат мало кого оставляет равнодушным, не зря он вошел в ТОП самых комплиментарных женских ароматов!

Здесь ярко чувствуется вишня со специями, горький миндаль и ликер.

Мы нашли, практически, полную его копию, с таким же сложным, шлейфовым ароматом – Lost cherry clive&kiera. Стоимость – 1000 руб.

Аромат Cerruti 1881

Этот роскошный парфюм относится к древесно-цветочным. Имеет пудровый аромат чистоты и ухоженности, в котором чувствуется ромашка, мимоза, бергамот, мускус и амбра.

У этого восхитительного парфюма замечательный насыщенный шлейф, собравший в себе чувственность, теплоту и соблазнительность, что удивительно, на каждой он чувствуется совершенно по-разному!

Точная копия Cerruti 1881 – Eyfel w133, стоимостью 1200 рую за 100 мл. Стойкость у него отличная, не хуже, чем у оригинала, держится весь день.

Аромат Montale intense cafe

Аромат – унисекс, относится к семейству восточные, гурманские, один из самых популярных в этой марке! Цена – 5000 руб. Первое, что слышится при нанесении – роза и кофе, затем раскрывается амбра, белый мускус и ваниль. Очень сексуальный, завораживающий и притягательный аромат.

Аналог – Geslin Intense- Cafe, стоимостью 800 руб. Очень похож на оригинал, но не такой сногсшибательный, ноты более мягкие.

Есть еще одна отличная замена – Beautific Milan Diva по цене 700 руб. за 10 мл. Стойкость отличная!

Этот вариант подойдет для тех, кто не любит откровенные аналоги, он со своим богатым звучанием, похожим на Монталь.

Несмотря на маленький объем, очень экономичный, так как снабжен шариковым дозатором.

Аромат Cacharel Noa

Это базовый аромат известного французского бренда, который вполне может занять почетное место в вашем идеальном парфюмерном гардеробе.

Аромат чистоты и нежности, очень ненавязчивый и легкий. Обязательно понравится молодым девушкам и женщинам.

В парфюме чувствуются нотки белого пиона, сливы, персика и мускуса.

Отличный аналог – Dilis Classic Collection № 10, стоимостью около 600 руб. Стойкость средняя.

Аромат Blanche Byredo

Это самый известный аромат чистоты, свежего белья и порошка! Цена у него от 10 000 руб. – совсем не бюджетно.

Blanche имеет аромат скрипучей чистоты, очень яркий и притягательный, нравится многим мужчинам. В нотах прослушиваются альдегиды, розовый перец, фиалка, мускус, апельсиновый цвет.

Есть хороший аналог – Moschino Toy 2, стоимостью около 2500 руб.

Но между этими ароматами есть различие в верхних нотах! Бланш сразу открывается чистотой и свежестью, таким и остается до конца. А Москино – снчала раскрывается яблочным шампунем, а потом становится практически полной копией бланша.

Аромат Molecules Escentric 02

Это уникальный парфюм, в составе которого амброксан и мускон, две уникальные молекулы-афродизиаки, которые в комбинации с ветивером, фиалковым корнем и гидеоном создают свежую запоминающуюся композицию.

Это аромат дорогой, люксовой свежести! Стойкость потрясающая.

Достойный аналог на Молекулу 02 Эксцентрик – Geslin Eccentric 020, стоимостью 750 руб. Он очень похож на оригинал, но стойкость не так ярко выражена, что может и к лучшему – не задушите окружающих))

Аромат Lacoste pour femme

Очень популярный аромат и любимый многими, особенно хорошо подойдет на каждый день, в офис.

Относится к цветочно-древесной композиции, в которой чувствуются ноты перца, жасмина, розы, гибискуса, кожи, сандала и кедра.

Отличная бюджетная альтернатива – La Rive Woman, стоимостью 500 руб. Стойкость средняя, но аромат один в один.

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.